YKY’den yapılan açıklamada kitaplar şöyle tanıtıldı:   “Açık Sır”   MI5 Eski Genel Direktörü’nün Otobiyografisi Britanya iç istihbarat servisi MI5’ın ilk kadın Genel Direktör’ü Stella Rimington, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kitabı “Açık Sır”da hayat hikâyesini ve istihbarat kariyerini anlatıyor.
Rimington’ın samimi hikâyesinde MI5’ın tarihi, yapısı, Soğuk Savaş’tan IRA’ya, oradan “küresel terör”e en kritik mücadele alanları kadar, erkek egemen istihbarat dünyasında kadın olarak tutunmanın ve istihbarat kariyeriyle anneliği ve aile hayatını dengelemenin zorlukları da var.   Kitabın Guardian’daki tanıtımında şöyle deniyor:   “Stella Rimington’ın anıları güvenlik servisleriyle hizmet ettikleri toplum arasındaki olgun ilişkiye giden uzun yolda son adım… MI5’ın sıkıcı, paranoyak, içine kapanık, erkek ağırlıklı, beceriksiz bir dinozor olmaktan çıkıp modern, etkili, özgüvenli bir kamu hizmetine dönüşmesi hayranlık verici bir süreç. Kuşkusuz, tam anlamıyla erkeklere ait bir dünyada
Rimington’ın yükseliş öyküsü de öyle...”
Açık Sır – MI5 Eski Genel Direktörü’nün Otobiyografisi
Yazar: Stella Rimington
Çeviren: Dilek Şendil
288 Sayfa, 24 TL
YKY Edebiyat / Otobiyografi

“ Geç Kapıdan Körebe!”   Ödüllü yazar Kate Atkinson’ın övgüyle karşılanan, Türkiye’de Yapı Kredi Yayınları tarafından basılan romanı Geç Kapıdan Körebe! kitabı, düş kırıklıklarına ve ihtimallere dair bir güzelleme, çarpıcı kurgusuyla unutulmayacak bir roman.   “Kelime başlangıçtır, sessizlik son. İkisinin arası ise hep öykü.”   Isobel Fairfax, 1960’lar Britanyası’nın uydu kentlerinden birinde, Lythe’de yaşayan genç bir kız. “Ormanın içinin içindeki” Lythe, öyle sıradan bir yer değil; Kraliçe Elizabeth döneminde feodal bir mülk olarak kurulmuş ve zamanında, William Shakespeare adlı genç bir öğretmeni de barındırmış... Edebiyat meraklısı Isobel ailesinin, komşularının ve köyün garip tarihçesini araştırdıkça kafa karıştıran zaman bükülmelerinin içinde bulur kendini. Gerçeklik durmadan şekil değiştirirken kayıp annesiyle, savaş kahramanı babasıyla ve yakın arkadaşlarıyla ilgili sarsıcı bilgiler de edinecektir.
New York Times Book Review, tanıtımında şöyle yazıyor:
“Romanı bu denli başarılı kılan, okurun, Kate Atkinson’ın ip üstündeki edebi cambazlıklarını illa anlamak zorunda olmayışı. Çünkü asıl önemli olan, son derece canlı biçimde tasvir edilmifl pek çok karakter ve onların başına gelenler.”
Geç Kapıdan Körebe!
Yazan: Kate Atkinson
Çeviren: Tuba Geyikler
325 Sayfa, 26 TL
Yapı Kredi Yayınları

Gezgin, Kule ve Kitapkurdu – Metafor Olarak Okur   Alberto Manguel, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Gezgin, Kule ve Kitapkurdu/Metafor Olarak Okur” kitabında olağanüstü geniş ufku ve birikimiyle okurları ve onların dörtbin yıldır dünya denilen metinle kurdukları ilişkiyi anlatan metaforlar zincirini irdeliyor.   Dünyanın hikâyelerden meydana geldiğini düşünen yegâne varlık insandır, dünya kitabını türlü kılıklara bürünerek okuruz: Gezgin olur, aydınlanmaya giden hacılar gibi sayfalarda yol alırız; toplumdan kaçar, okuyarak kendi fildişi kulelerimize çekiliriz. Bazen bilgiyi özümsemek için değil de kitapkurtları gibi kendimizi sözcüklerle tıka basa doldurmak için yalar yutarız kitapları.   Alberto Manguel, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Gezgin, Kule ve Kitapkurdu/Metafor Olarak Okur kitabında kitaplarla şaşkına dönmüş Don Quijote ve hac yolcusu Dante, öğrendikleriyle felce uğrayan Prens Hamlet, okuduklarıyla yaşamak istediği hayatı birbirine karıştıran Emma Bovary gibi bildik kahramanların yardımıyla edebiyat karakterlerinin okurlara ve okumaya dair değişken tutumlarını yansıtan bir yol haritası çıkarıyor.   Okuryazar toplumlar, yazılı söz üzerine kurulmuş toplumlar insanla evren arasında algılanan ilişkiyi adlandırmak için temel bir metafor geliştirmişlerdir: dünya okumamız gereken bir kitaptır.   Gezgin, Kule ve Kitapkurdu – Metafor Olarak Okur
Yazar: Alberto Manguel
Çeviren: Dilek Şendil
Sayfa: 116, 10 TL
YKY Edebiyat / Deneme

“Kalenderiye”   “Zamanı bildirir ama bildiren zamandır”   “Zaman Yeli” ve “Güvercine Ağıt” kitaplarından sonra yine Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Kalenderiye”, Gürsel Korat’ın Kapadokya konulu romanlarının üçüncüsü.
“İnsan eski zamana düş kapısından geçip giriyor. O gece, düşüm bana bir kapı açtı, geçmişte kalan ve bilmediğim bir zamana işte ben oradan girdim.”   14. ve 16. yüzyıllarda geçen Kalenderiye kitabında, İtalya’da Taranto limanında ve Matera manastırlarında, Kayseri’de kale burçlarında dolaşırken üç adamı; Mazzone’yi, Yusuf Pîr’i ve Bahri Paşa’yı tanıyoruz. Sonra Kapadokya yollarında hanlarda konaklıyor, Martana, Sâre ve Perizad gibi etkileyici kadın kahramanlarla tanışıyoruz. Hele Perizad, belleklerden silinmeyecek bir iz bırakıyor.
“…çünkü aşkta başkalarının hayatını çalmaktan başka bir şey yoktur.”   2009’da Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülü’nü alan bu roman zamanı, ölümü, aşkı ve aidiyeti, insanın zaaflarını, arayışlarını anlatırken hayat ve inanç üzerine katmer katmer açılan bir sorgulamanın eşiğine bırakır bizi… Gerisi mi? Ya zamandır, ya yalan…

Kalenderiye
Yazar: Gürsel Korat
Editör: Filiz Özdem
Sayfa: 188, 15 TL
YKY Edebiyat / Türk Roman  Kaynak: Cumhuriyet.com.tr