3 sanık polis için 27'şer yıl hapis cezası istenen iddianamede, Prof. Dr. Ali Akçahan Gepdiremen'in, İstihbarat Şube Müdürü Ufuktan Yiğit ile öğretim üyesi B.K. arasında aşk iddiasını, Yiğit'in yanında çalışan polise söylemesinden sonra, usulsüz dinlemenin başladığı ileri sürüldü.

Geçen yıl 24 Şubat'ta usulsüz dinleme iddialarına ilişkin Ankara merkezli 6 ilde yapılan operasyonda gözaltına alınan ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan dönemin Bolu Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Ufuktan Yiğit (45), yanında çalışan komiser yardımcısı Levent Şahin (39) ve polis memuru Bekir Mutlu'nun (46), Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalarına başlandı.

THKP/C ÖRGÜTÜ İDDİASIYLA 9 AY DİNLEME

AİBÜ eski Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Ali Akçahan Gepdiremen'in BİMER'e başvurmasının ardından başlatılan idari soruşturmada ortaya çıkan ve iddianameye de yansıyan bilgilere göre, eski İstihbarat Şube Müdürü Ufuktan Yiğit, Levent Şahin ve Bekir Mutlu, Prof. Dr. Ali Akçahan Gepdiremen'i, asılsız bilgi ve tutanaklarla yasadışı THKP/C örgütü ile ilişkilendirdi.

3 polis, terör örgütünün faaliyetlerine destek vermek, örgüt adına çeşitli illerde yapılan mitinglere ve propaganda faaliyetlerine katılmakla suçladıkları Prof. Dr. Gepdiremen'i usulsüz dinledi. Şüpheli polisler, asılsız bilgi ve tutanaklarla hazırladıkları dinleme talebi yazılarıyla Ankara 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurup Prof. Dr. Gepdiremen için önce 3 ay iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması kararı aldırdı. Daha sonra aynı şekilde hazırladıkları talep yazılarıyla dinleme süresini iki kez uzattırıp, 4 Ocak-2 Ekim 2013 tarihleri arasında 9 ay boyunca rektör yardımcısını dinledi.

DİNLEME İÇİN SOMUT DELİL YOK
İddianamede, "Dinleme talebine ilişkin bilgi notları, mahkemeden talep edilen üst yazı ve mahkeme kararı, sadece tarih ve sayıları değiştirilerek düzenlenmiş, herhangi bir somut durum, delil, tutanak, kayıt, görüntü gibi bir delilden bahsedilmediği gibi, uzatma talep yazıları da aynı şeklide gerekçesiz, delilsiz ve matbu şeklinde hazırlanmıştır" denildi.

'UFUKTAN MÜDÜR İLE B.K. AŞK YAŞIYOR'
İddianameye göre Prof.Dr. Ali Akçahan Gepdiremen, İstihbarat Şube Müdürü Ufuktan Yiğit'i, üniversitede bölüm başkanı olan Prof. Dr. B.K.'nın odasına elinde çiçekle girerken gördü. Prof. Dr. Gepdiremen, bunu İstihbarat Şube'de çalışan, dosyada da tanık olan polis memuru Ş.Y.'ye, "Ufuktan Müdür ile B.K. aşk yaşıyor" diyerek aktardı. O dönem İstihbarat Şube'de çalışan tanık polis Ş.Y. de ifadesinde, bu durumu Ufuktan Yiğit'e aktarmasından sonra, şüphelilerin Prof. Dr. Ali Akçahan Gepdiremen'i takip ve dinlemeye başladıklarını ileri sürdü.

'ELİNDE ÇİÇEKLE ODAYA GİRERKEN GÖRDÜM'
Prof. Dr. Ali Akçahan Gepdiremen'in, soruşturma sırasında verdiği, "Ufuktan Yiğit'i, bir keresinde B.K. isimli öğretim üyesinin odasına elinde çiçekle girerken gördüm. Bu durumu kendi eşime anlattım. Bir tarihte Ufuktan Yiğit ile üniversitede karşılaştığımızda elindeki tutanakları göstererek 'Seninle hesaplaşacağız' dedi. Üniversitede malum yapıya (paralel) yakın öğretim üyeleri de istifa etmemi istedi. Bu nedenle emniyetle irtibata geçilerek telefonlarım dinletilmiş olabilir. Benim hiçbir yasa dışı organizasyon ile ilgim yoktur. Şüphelilerden şikayetçiyim" ifadesine de iddianamede yer verildi.

'MÜŞTEKİ İLE HUSUMETİM YOK'
Ufuktan Yiğit ise ifadesinde önleme dinlemelerinde 'basit şüphenin' yeterli olduğunu, dinlemelerin suçun önlenmesi için yapıldığını, müşteki ile husumetinin bulunmadığını ileri sürdü. İddianamede, şüphelilerin görevlerini yaptıkları ve mevzuata uygun davrandıkları yönündeki savunmalarının yersiz olduğu, Ufuktan Yiğit'in, Prof. Dr. B.K. ile olan ilişkisine göre eylemin 'keyfilik' içerdiğine dikkat çekildi.

27 YIL HAPİS İSTEMİ
İddianamede keyfi tarzda hiçbir maddi delil ve şüpheye dayandırmadan, istihbarat şubede yetkili başka bir birimin kodunu kullanarak içeriği sahte belgeler hazırladıkarına işaret edilen şüpheliler için 27'şer yıla kadar hapis cezası istendi.

'Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği', 'haberleşmenin gizliliğini ihlal', 'özel hayatın gizliliğini ihlal' ve 'iftira' suçlarından Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuksuz yargılanan 3 sanık, ilk duruşmaya katılmadı.

'UFUKTAN İLE ÖĞRETİM ÜYESİ KADIN GÖRÜŞÜYORDU'
Duruşmada tanık olarak dinlenen polis Ş.Y. ise, müşteki Prof. Dr. Gepdiremen'in 'THKP/C' örgütü ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle dinlendiğini bildiğini ifade ederek, "İstihbarat Şube’de 3 farklı büro vardır. Bunlar 'A', 'B' ve 'İKK' dır. Normalde bu tür örgütleri benim görev yaptığım A büro dinler. Bu dinlemeyi normalde benim yapmam lazımdı" dedi. Tanık Ş.Y., Ufuktan Yiğit'in üniversitede bölüm başkanı Prof. Dr. B.K. ile ilişkisini bilip bilmediğinin sorulması üzerine, "Ufuktan Yiğit'in sözü geçen kadınla görüştüğünü biliyorum ama ilişkilerinin seviyeleri hakkında bir bilgim yok. Rektör yardımcısı ile sözü geçen kadının aralarının çok iyi olduğunu biliyorum. Bu nedenle Ufuktan Yiğit ile rektör yardımcısı arasında problemler olduğunu duymuştum. Bunun yanında sözü geçen kadın ile rektör yardımcısının eşinin arası da çok iyiydi" dedi.

'UFUKTAN'IN B.K.'YA ASILDIĞINI HİSSETTİM'
Tanık olarak dinlenen Prof. Dr. Gepdiremen'in eski eşi Yrd. Doç. Dr. S.D. de "Eski eşimin hiçbir illegal örgütle işi yoktur. Terör örgütüyle alakalı dinlendiğini sonradan öğrendim. B.K. ile yakın arkadaştık ve çok samimiydik. Birkaç kez polis müdürü Ufuktan'ın B.K'ya asıldığını hissettim. B.K.'yı bu konuda uyardım. O da bana gerekeni yaptığını söyledi. Eşimle 15 yıl evli kaldık. Boşanmamızda bu olayların bir etkisi yoktur" diye konuştu.

Mahkeme heyeti, yurt dışı yasağı bulunan sanıklarla ilgili adli kontrol şartı uygulamasının kaldırılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

PROF.DR. B.B: EN KÜÇÜK BİR ŞEY YOK
'ya konuşan Prof. Dr. B.K. ise dosya kapsamında tanık olarak savcıya ifade verdiğini söyledi. Ufuktan Yiğit'i Elazığ'dan tanıdığını belirten B.K., aşk iddialarını reddetti. B.K., "Benim olayla hiçbir ilgim yok. Bir insan bir insanı beğendi diye ya da diğer taraf reddetti diye yaşanan bir şey yok ki. Elazığ'dan tanıyorum. Bolu'ya geldiğimde de çiçekle hoşgeldine geldi yanıma. Bu doğru değil. En küçük bir şey yok" dedi.


Kaynak: Cumhuriyet.com.tr