Emekçilerin, yıllardır sefalet ücreti değil de yaşam ücreti almak için ortaya koyduğu mücadele öyle anlaşılıyor ki bir süre daha devam edecek. Zira önceki gün yapılan asgari ücret belirleme toplantısının ilkinde bir yandan işveren örgütünün önerileri bir yandan Çalışma Bakanı’nın yorumları, yaşamlarını asgari ücretle devam ettirmek zorunda olan emekçiler için pek de hayra âlamet bir sonuç çıkacakmış hissi vermiyor.

Payı hep düşük

Genellikle emeğinin karşılığını alamayan emekçinin ülkedeki milli gelirden de Avrupa Birliği (AB) ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) üyesi ülkelerdeki işçilere oranla oldukça geride kaldığı görülüyor. AMECO, Eurstat, TÜİK ve Çalışma Bakanlığı ile SGK verilerine göre,1990’lı yıllarda biraz yükseliş gösterse de ücretlerin milli gelir içindeki payında 2000’li yıllarda dramatik bir azalma gözleniyor.

Türkiye’de ücretlerin milli gelir içindeki payı yüzde 30-35 bandına gerilerken Avrupa Birliği ortalaması yüzde 55’in üzerinde seyrediyor. AB ortalamasında küçük dalgalanmalar olsa da önemli bir düşüş yok. Veriler Türkiye’de işgücü maliyetinin hem mutlak hem de göreli olarak düştüğünü de ortaya koyuyor. Asgari ücret konusunda ileri sürülen iddialardan biri de Türkiye’de asgari ücretin dünyadaki diğer ülkelere göre yüksek olduğu yönünde. TİSK’in iddiasına göre Türkiye’deki
asgari ücret Avrupa’daki 12 ülkeden daha yüksek. 

20. sırada

OECD 2015 verilerine göre asgari ücretin satın alma gücü açısından Türkiye 26 OECD ülkesi içinde 20. sırada yer alıyor. Asgari ücreti Türkiye’den düşük ülkeler sadece Meksika, Şili, Çekya, Slovakya ve Macaristan. AB ülkeleri satın alma gücü paritesine göre Türkiye’nin 2 ile 2.5 kat daha yüksek asgari ücrete sahip. Türkiye’de sadece asgari ücret değil ortalama saat ücretleri de diğer ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça düşüktür.

Eurostat (2014) verilerine göre satın alma gücü paritesi esas alındığında Türkiye’de ortalama saat ücreti 2014’te 7.6 Avro iken İrlanda, Norveç, Danimarka, Belçika ve Almanya’da 17 ile 22 Avro arasında değişiyor. Ortalama saat ücretlerinin Türkiye’den düşük olduğu ülkeler sadece Sırbistan, Letonya, Makedonya, Litvanya, Romanya ve Bulgaristan. 26 Avrupa ülkesindeki ortalama saat ücretleri Türkiye’de saat ücretlerinin üzerinde. Burada dikkat edilmesi gereken bu saat ücretlerinin nominal (parasal) değil, satın alma gücüne dayanması.

 

Maliyet düşüyor

Sermaye çevreleri özellikle 2016’daki yüzde 30’luk asgari ücret artışını bahane ederek maliyetlerinin çok arttığından dem vuruyor. Ancak asgari ücretin işverene maliyeti bir yandan asgari geçim indirimi (AGİ) öte yandan 5 puanlık SGK işveren prim indirimi nedeniyle önemli ölçüde düşüyor. Son yıllarda işverenlere sağlanan çeşitli teşviklerle asgari ücret ve ücret maliyetleri önemli ölçüde gerilemişti. Asgari ücret konusunda işveren çevrelerinin en önemli itirazlarından biri asgari ücretin işverene maliyeti. Özellikle SGK işveren payının yüksekliği sık sık ileri sürülüyor. Oysa işverenin bu talebi doğrultusunda 2008’de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 81. maddesine eklenen bir hükümle işverenlere 5 puanlık SGK prim indirimini getirildi. 81. madde malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranını, prime esas kazancın yüzde 20’si olarak (yüzde 11 işveren, yüzde 9 sigortalı payı) düzenleniyor. 5 puanlık prim indirimi ile işverenin yüzde 11’lik payı yüzde 6’ya düşüyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr