Suriye’nin Nusra kontrolündeki İdlib vilayetinde kimyasal silahtan onlarca kişinin ölmesinden Devlet Başkanı Beşar Esad’ı sorumlu tutan ABD Başkanı Donald Trump’ın Şayrat hava üssüne düzenlediği saldırı, devamının gelip gelmeyeceği, stratejinin değişip değişmeyeceği sorularını beraberinde getirdi. Esad’ı vurarak Rusya’nın kuklası olduğuna dair suçlamalardan rahat bir nefes alan Trump, bu kez de ABD Kongresi’nde hem Cumhuriyetçi hem de Demokratların Suriye hükümetine yönelik saldırıları tırmandırıp Esad’ı devirmesi talebiyle karşı karşıya kaldı.

‘Rus rolü araştırılıyor’

Pentagon’dan bazı yetkililerin bunun bir defaya mahsus saldırı olduğu, devamının sözkonusu olmadığını söylemelerine karşın önceki gece BM Güvenlik Konseyi oturumunda ABD Temsilcisi Nikki Haley’in “ABD artık Esad’ın hiçbir sonuçla karşılaşmadan kimyasal silah kullanmasını beklemeyecek. O günler geride kaldı. Daha fazlasını yapmaya hazırız, ama gerek olmayacağını umuyoruz” diye konuşması dikkat çekti. ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, “Benzer durumlara nasıl baktığımızı göstermek için Suriye’yle ilgili bir dizi ek yaptırım açıklayacağız. Onlarla iş yapan insanları engellemek konusunda önemli etki yapmasını bekliyoruz” dedi. Çarşamba günü Moskova’yı ziyaret edecek ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Rusya’ya “Verdikleri tepkiden düş kırıklığına uğradık ama maalesef şaşırmadık” diye çıkıştı. Rusya’nın kimyasal saldırıdaki rolünü araştırdıklarını söyleyen ABD’li kaynaklar, “Rusya ya da Suriye’ye ait bir ’nın kimyasal saldırının ardından bölgede uçtuğu tespit edildi. Yaralılar hastaneye götürülürken geri döndü. Ardından hastane bombalandı” iddiasında bulundu. Ancak Beyaz Saray sözcüsü Sean Spicer, Esad’ın iktidardan gitmesiyle ilgili soruları geçiştirirken “En azından Esad kimyasal silah kullanmamaya yönelik anlaşmalara uymalı” demekle yetindi.

'Bannon gidici’

Trump’ın, ABD başkanı seçilmesinde önemli rol oynayan başstratejsti Stephen Bannon’ı Ulusal Güvenlik Konseyi’ndeki görevinden almasının ardından tümden kovmayı değerlendirdiği iddia edildi. Zira Trump’ın Beyaz Saray’da başdanışmanı yaptığı ve en zorlu dış politika dosyalarını emanet ettiği damadı Jared Kushner ile Bannon arasındaki görüş ayrılıkları ayyuka çıktı. Bu ideolojik savaştan kimin galip çıkacağı Trump yönetiminin yönünü belirleyecek. “Ilımlı” kanattaki Trump’ın kızı Ivanka ve eşi Kushner’in etkinliğinin artmasıyla “aşırılıkçı” Bannon’ın kendini kuşatılmış ve Trump’ın ailesine sadakati düşünüldüğünde kazanılamaz bir savaşta hissettiği belirtildi.

Suriye savaşının tanımı değişti

Suriye hükümetine yönelik ABD saldırısının ardından savaş hukukunu düzenleyen Cenevre Sözleşmesi’nin muhafızı olarak görülen Kızılhaç, Suriye’deki savaşın tanımını değiştirdi. Reuters’e konuşan Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) sözcüsü Iolanda Jaquemet, ABD saldırısıyla birlikte Suriye’deki çatışmanın statüsünün değiştiğini, bir ülkenin başka bir ülkeye onun rızası dışında yaptığı her askeri operasyonun “uluslararası silahlı çatışma” olarak nitelendiğini belirtti. Buna göre “iç silahlı çatışma” değerlendirmesi ortadan kalktı. Uluslararası silahlı çatışma durumunda yakalanan askerler savaş esiri olarak değerlendiriliyor ve ICRC’nin savaşın bitimine kadar ziyaret etme hakkı bulunuyor. Lübnanlı profesör Amal Saad, bu değişiklikle birlikte Suriye’nin “kolektik özsavunma” kapsamında ABD’ye cevap vermesinin yasal olduğunu yorumunu yaptı. Suriye devleti, Suriye halkının yasal temsilcisi olarak meşruiyet kazandı, egemenliği tanındı. Suriye ordusu askerleri de “meşru savaşçı” olmaktan çıkıp “savaşçı ayrıcalığı”, “savaş esiri” ve korumalı kişiler” olarak muamele görecek, yakalanmaları durumunda yargılanamayacak. Türkiye’nin Suriyeli pilotu tedavi ettikten sonra tutuklanmasının da hukuksuz hale geldiği yorumları yapıldı. ABD’nin Suriye’de “savaş suçundan” yargılanmasının önü açıldı

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr