Bir cihatçının Mali’nin Timbuktu bölgesindeki Dünya Kültür Mirası noktasına (solda) yönelik tahribini konu alan dava bu hafta başında açıldı

Uluslararası Ceza Mahkemesi, El Kaide’nin Ansar Dine kolunun lideri, Afrikalı Ahmed el-Faqi el-Mehdi hakkında Mali’nin Timbuktu bölgesindeki UNESCO Dünya Kültür Mirası noktasına yönelik tahribini konu alan bir dava dosyası açtı.

İlk duruşması bugün yapılacak dava aynı listede bulunan ve başını IŞİD’in çektiği cihatçılarca ‘İslâmi olmadığı’ için sürekli tahrip edilen arkeolojik değerlere ilişkin açılabilecek diğer dava dosyaları için emsal teşkil ediyor.

Çünkü bu davayla Uluslararası Ceza Mahkemesi ilk kez, arkeolojik eserlerin yok edilişini bir savaş suçu olarak kabul ediyor. Ancak dava, şimdiden Afrikalı liderlerce taraflı bulunduğu için tartışılıyor.

Fransız Haber Ajansı AFP, tahrip edilmiş arkeolojik bölgelerin öykülerini irdeledi:

MALİ: UNESCO Dünya Kültür Mirası listesindeki, “333 Aziz’in Kenti” olarak da bilinen çöl kenti Timbuktu, aylarca İslâmi kökenli saldırılara maruz kaldı. Haziran 2012’de, El-Kaide militanları, 15 ila 16’ncı yüzyıla dayanan, kuzeydeki antik kentte bulunan 14 mozole ve yapıyı tahrip etti.UNESCO desteğiyle Mart 2014’ten bu yana devam ettirilen, geçen yaz tamamlanan onarımlar, 4 Şubat’ta sunulan bir törenle noktalanmış oldu.

SURİYE: Ülkedeki 900’ün üzerindeki arkeolojik eser ve anıt, rejim güçleri, asiler ve cihatçılarca yağmalandı, tahrip ve yok edildi. Geçen eylülde, IŞİD üyeleri Palmyra’da Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki iki önemli tapınağı yok etti. Bu, Ortadoğu’daki benzeri birçok yapının yok edilmesine yönelik bir kampanyayı da ateşledi. Bunlar arasında iki bin yıllık Bel ve Baal Shamin isimli tapınaklar da var. Yok edilenler arasında doğu Suriye’deki, “çölün Pompeii’si” Dura-Europos ve Apamea, Ebla ve Tal Ajaja isimli noktalar da yer alıyor.

UNESCO, Suriye’deki tarihi kent Halep’in antik noktalarının üçte ikisinin de yok edildiği bilgisini veriyor.

IRAK: IŞİD’in ‘kültürel temizlik’ kampanyası, Mezopotamya uygarlığının türlü kalıntı ve antik değerlerinin karaborsaya düşmesine de yol açıyor. IŞİD’in geçen şubatta yayımladığı bir videoda, ülkenin ikinci büyük kenti Musul’daki cihatçıların İslâm dönemi öncesi tarihi değerlere devasa çekiçlerle zarar verdikleri görülmüştü. Musul kütüphanesindeki nadir yazma ve kitaplar da yakılmıştı.

Mart ayı başında da Musul’daki antik Asur kenti Nimrud, buldozerler ve patlayıcılarla yerle bir edildi. Kuzeydeki Ninova bölgesinde antik Roma dönemi bölgesi Hatra’ya da saldırı yapıldı.

LİBYA: İslâmi radikal militanlar, Kaddafi rejiminin sona erdiği 2011’den bugüne, ülke başkentine yakın Al-Shaab Al-Dahman’daki antik mozoleleri buldozerle yok etti. Üç yıl önceki bu olay, Şeyh Abdüssalem El-Asmar’ın Zliten’deki türbesinin yok edilmesinden sonra meydana geldi. İki yıl önce de, Tripoli’de yüzyıllarca önce yapılmış olan Murat Ağa Türbesi’ne saldırıldı, yapının içi, bu saldırıdan hasar görmedi.

AFGANİSTAN: Taliban lideri Molla Ömer, 1500 senelik Buda heykellerinin yok edilmesi emrini Mart 2001’de verdi ve bir tepeye oyulmuş antik “Bamiyan Budaları” yüzlerce Taliban üyesince üç haftada tanınmaz hale getirildi. UNESCO, 2003 yılında bölgeyi Dünya Kültür Mirası Listesi’ne kattı.

CEZAYİR: Silahlı İslâmcı radikal gruplar, 1990’lı yıllarda bölgede sayılamayaak birçok yıkım eylemine girişti.

Cihatçılarca tahrip edilmiş pek çok tarihi yapı kurtarılmaya çalışılıyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr