Diyarbakırlı 14 yaşındaki Fatma Ayna, 6 yıl önce ağabeyi ve ablası ile birlikte kuzeni ile oynamak için teyzesinin evine gitmek istedi. Teyzesinin evinin yolunu tutan Fatma, dışarda oyun oynayan kuzenini gördükten sonra elini tuttuğu ağabeyi ve ablasından ayrılıp koşarak kuzeninin yanına gitmek istedi. Bu sırada birden yere yığılan Fatma, ayağını tutarak ağlamaya başladı. Ağabeyi ve ablası Fatma’nın yere düşüp bacağını incittiğini düşünerek yanına gitti. Bu sırada etrafta cam kırıkları ve Fatma’nın başında da kan gören ikili baygın halde olan Fatma’yı teyzelerinin evine çıkardı. Fatma’nın durmadan kustuğunu gören akrabaları, hiç vakit kaybetmeden hastanenin yolunu tuttu.

27 gün komada kaldı

Hastaneye giderken binadan Fatma’nın başına şurup şişesi düştüğünü anlayan yakınları, durumu doktorlara bildirdi. Sağlık durumu kötü olan Fatma, 27 gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdikten sonra gözlerini açtı. Sağ tarafı felç olan, görme ve konuşma yetisini kaybeden Fatma için zor günler başladı.

Annesi bir an olsun yanından ayrılmıyor

Henüz ilkokul 1'inci sınıfa giderken başına gelen talihsiz olay nedeniyle hayatı alt üst olan Fatma için varını yoğunu ortaya koyan anne Hatun Ayna, hastalığının ilk gününden itibaren Fatma’nın iyileşmesi için çalmadık kapı bırakmadı. Gözlerinin bir daha görmeyeceğini, konuşamayacağını ve yürüyemeyeceğini öğrendiğinde baygınlık geçiren anne Ayna, hiçbir zaman inancını kaybetmedi. Doktorların karamsar konuşmasına rağmen yılmayan anne ilk müjdeli haberi çocuğunun gözlerinin tekrar görmesi ile yaşadı. Doktorların bile şaşırdığı olayın ardından dili yavaş yavaş açılan Fatma, bir süre sonra konuşma yetisini de kazandı.

 

Yeni bir umut bekliyor

Doktorların imkansız demesine rağmen önce gözleri açılan ardından konuşma yetisini tekrar kazanan Fatma, her gün gittiği fizik tedavide yeni bir umut bekliyor. Sağ eli tutmayan ve annesinin yardımı ile ayakta kalabilen Fatma’nın en büyük özlemi, tıpkı arkadaşları gibi koşup okula gitmek.
Hastalığı ile ilgili muhabirine konuşan Fatma Ayna, "Teyzemlere gidiyordum. Aniden koştum, kuzenime yetişmek için. Şurup şişesi başıma değdi, ben de düştüm ve ayağımı tuttum. Ondan sonrasını hiç hatırlamıyorum. Çok kötü günler geçirdim. Arkadaşlarımla yürüyüp koşmak istiyorum. Doktorlar yürümemin imkansız olduğunu söylüyorlar ama belki, yurt dışında bunun tedavisi vardır. Ben Cumhurbaşkanımdan, Başbakandan yardım bekliyorum" dedi.

"Yeter ki iyileşsin dilencilik yapmaya razıyım"

Fatma’nın annesi Hatun Ayna ise, kızının ağabeyi ve ablası ile birlikte teyzesine gittiğini, binadan atılan şurup şişesi nedeniyle Fatma’nın bu hale geldiğini söyledi. Anne Ayna, "Kaçıncı kattan atıldığını bilmiyoruz, şurup şişesi başına isabet ediyor. 27 gün yoğun bakımın kapısında kaldım. 8 yaşındaydı, okula gidiyordu çok mutluydu. Şimdi gece gündüz hep aynı şeyi söylüyor 'neden arkadaşlarım gezebiliyor ben gezemiyorum, onlar okula gidiyor ben niye gidemiyorum' diye. Olay olduktan sonra 3-4 sene ben evimi görmedim. Sürekli tedavi ettiriyorduk. İlk başlarda çok kötüydü, gözü görmüyordu, konuşamıyordu, sadece ses gidiyordu kendisine. Yeter ki o iyileşsin ben dilencilik bile yaparım. Kızım engelli aylığı alıyor, başka bir yardım almıyoruz" diye konuştu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr