11–20 Mart arasında yapılacak olan 18.Selanik Belgesel Film Festivali: 21. Yüzyılın Görüntüleri etkinliği “Sığınma: Özgürlüğe Kaçış mı ?” adlı özel bir bölüm düzenleyerek Suriye çatışmasının patlamasının ardından sığınmacıların en büyük umuduna dönüşen Avrupa’da yaşanan, bugüne dek örneği hiç görülmemiş bir insanlık krizine yeniden dikkat çekiyor. Bu kritik konuya odaklanan festival, sığınmacılar ve insan hakları için uluslararası görüşmelerin yapılmasını, sosyal ve politik sorumlulukların üstlenmesini hedefliyor. Bu önemli toplu gösterim Afrika, Orta Doğu ve Avrupa’daki sığınmacıların insanlık dışı, şok edici gerçek öykülerini izleyiciye sunuyor.

This is Exile: Diaries of Child Refugees (Mani Yassir Benchelan), Lübnan’a kaçan çocuk sığınmacılar gözünden Suriye sivil savaşının dehşetini irdeliyor. Çocukların ilk elden tanıklıkları köklerini, ailelerini yitirişlerini, acılarını, belirsiz geleceklerini ortaya seriyor. At Home in the World (Andreas Koefoed), Danimarka’da Kızıl Haç’ın sığınma okulunda yaşayan beş çocuğun duygusal bir gözlemi. Yaşadıkları çok sarsıcı travmalara karşın bu çocuklar yeni evlerine uyum sağlamaya çalışıyorlar.

Dreaming of Denmark (Michael Graversen), ergen bir Afganın Danimarka’ya yolculuğunun etkiyeci öyküsü. Ebeveynlerini yitiren yüzlerce çocuk yabancı bir ülkede yaşama tutunmaya çalışıyorlar. I Am Dublin (David Aronowitsch, Ahmed Abdullahi, Sharmarke Binyusuf, Anna Persson) adlı belgeselin kahramanı Somalili genç sığınmacı Ahmed. İtalya ve İsveç arasında üç yıldır saklanarak endişe ve korku içinde yaşayan Ahmed, Dublin Sözleşmesi’ne iyi bir örnek. Belgesel sözleşmeye göre Ahmed’e uygulanan katı yöntemleri sorguluyor.

Flotel Europa (Vladimir Tomic), 1992’de Saraybosna’dan Danimarka’ya kaçan çocuk bir sığınmacının anılarından, duygularından ve deneyimlerinden yola çıkan sosyal ve politik iletilerle dolu bir öykü. Flotel Europa, belgeselin

yönetmeni Vladimir Tomic ve ailesinin de barındığı, Kopenhag limanına demir atmış dev gemi–otelin adı. Afrikalı sığınmacıların Avrupa’ya ulaşmak için geçiş yoluna dönüşen Lampedusa adası iki belgesele konu oldu: No Man is an Island (Tim De Keersmaecker) ada sakinleri ve sığınmacılar arasında yaşanan sorunları, uzlaşma zorluklarını betimliyor. Lampedusa in Winter (Jakob Brossmann) adanın portesini betimlerken aynı zamanda adalıların ve sığınmacıların yaşamda kalma çabalarını irdeliyor.

Etkinlik, iki önemli belgeselcinin Danimarkalı Jon Bang Carlsen’le İrlandalı Mark Cousins’in toplu gösterimlerini de gerçekleştiriyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr