Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Rusya ziyareti dönüşü 24 Aralık 2015 tarihinde İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yaptığı konuşmada hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hem de eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na hakaret ettiği gerekçesi ile başlattığı iki ayrı soruşturma tamamlandı.

Eski Başbakan Davutoğlu’na hakaret ettiği gerekçesi ile Demirtaş hakkında, “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçundan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlenirken, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan da kovuşturma açılabilmesi için Adalet Bakanlığı’na fezleke gönderildi.

DEMİRTAŞ'A FEZLEKE HAZIRLANMASINA YOL AÇAN SÖZLERİ

Cumhurbaşkanına alenen hakaret suçlaması ile ilgili olarak yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanarak Adalet Bakanlığı Cezaişleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilen fezlekede, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Rusya ziyareti dönüşü İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret iddia edildi.

Demirtaş, Atatürk Havalimanı'nda Rusya dönüşü yaptığı açıklamada, "Avrupa’da Paris’teki konferansta koridor koridor Putin ve Lavrov’la karşılaşıp bir görüntü verebilmek için çırpındılar. Halen Dışişleri Bakanı veya Cumhurbaşkanı, Rusya ile temas kurabilmek için bir telefon görüşmesi yapabilmek için çırpınıyor. Madem bu kadar doğru bir iş yaptınız, madem bunun arkasındasınız, o zaman ilkeli durun, dik durun. Çünkü yaptıkları hatanın farkındalar" demişti.

ERDOĞAN’IN ŞİKAYETİ YOK

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Demirtaş’ın soruşturmaya konu sözlerine ilişkin bir şikayetinin bulunmadığı, bazı vatandaşların şikayeti üzerine soruşturmanın başlatıldığı bilgisine yer verilen fezlekede, “Cumhurbaşkanının şikayetinin olmaması soruşturmanın başlamasına ve devam etmesine engel değildir” denildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mağdur sıfatı ile yer aldığı fezlekede, “Şüphelinin suçlamadan haberdar olması, savunma ve delillerini bildirmesi için adresine çıkarılan davetiyeye rağmen, süresi içinde delillerini Cumhuriyet Başsavcılığımıza ulaştırmadı” ifadelerine yer verildi.

Demirtaş’ın Rusya ziyareti sonrası Atatürk Havalimanı’nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanının yaptığı hatayı düzeltmek için Başbakan ile birlikte Rusya Başkanı ve Dışişleri Bakanı’nın peşinde koşan, randevu almak için her yolu deneyen birisi olarak gösterdiği belirtilen fezlekede, şu ifadelere yer verildi:

 “TCK 299. maddesi Cumhurbaşkanının fonksiyonlarını korumayıp şahsını korumaktadır. Bu nedenle suçun görevle ilgili veya görev nedeniyle işlenmesi zorunlu değildir. Hakaret içeren sözlerin Cumhurbaşkanına karşı söylenmesi ile suç tamamlanmış olur. Suçun manevi unsurunu oluşması bakımından failde kastın bulunması yeterli olmayıp, failin saiki önem taşımaz. Söz konusu açıklamada yer alan ifadeler soruşturma makamınca görüş, açıklama ve eleştiri sınırını aşan ifadeler olarak değerlendirilmiştir. Söz konusu ifadeler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 10. maddesi kapsamında değerlendirilmemelidir. Zira mahkeme 10. madde içtihatlarında dahi ifade özgürlüğüne çeşitli sınırlar getirmiştir. Şüphesiz genel olaylarla ilgili konularda ve siyasi tartışma konularında açıklamalar yapılabilir. Bu demokratik toplumun önemli bir işlevidir. Ancak bu değerlendirmeler muhatabı kişilerin itibarı ve hakları konusunda belli sınırlamalara tabidir. Kendisine hakaret edilen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanıdır. Bu hususta kabul edilebilir eleştiri sınırlarının normal bireyden daha geniş olması savunulabilir. Ancak Cumhurbaşkanının ve temsil ettiği makamın yasa tarafından sağlanan yasal korumadan faydalanması gerektiği unutulmamalıdır. Şüphelinin açıklamasında kullandığı ifadelerin kabul edilebilir eleştiri sınırlarını aştığını ve Türkiye Cumhuriyet Cumhurbaşkanının kişisel haklarına haksız saldırı niteliği taşıdığını kabul etmek gerekir.”  

Fezlekede, Demirtaş hakkında “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçundan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle kovuşturma yapılabilmesi için izin talep edildi.

DAVUTOĞLU’NA HAKARETTEN İDDİANAME DÜZENLENDİ

Demirtaş hakkında, yine aynı konuşmada o zaman Başbakan olan Ahmet Davutoğlu’na hakaret ettiği gerekçesi ile iddianame düzenlendi.  Demirtaş’ın savunma ve delillerini bildirmesi için çıkarılan davetiyeye yanıt vermediği belirtilen iddianamede, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olan mağdurun Cumhurbaşkanı ile birlikte Rusya Başkanı ve Dışişleri Bakanının peşinde koşan, randevu almak için her yolu deneyen birisi olarak gösterildiği belirtildi.

Mağdur Davutoğlu’nun şüpheli Demirtaş’ın suç unsuru içeren konuşmasında Başbakan olduğu hatırlatılan iddianamede, şüphelinin açıklamasında kullandığı ifadelerin kabuledilebilir eleştiri sınırlarını aştığı, Türkiye Cumhuriyet Başbakanının kişilik haklarına haksız saldırı niteliği taşıdığının kabul edilmesi gerektiği belirtildi.

İddianamede Demirtaş’ın, “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçundan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi.

İddianamenin gönderildiği Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15 gün içinde iddianamenin kabulü veya reddi yönünde karar vermesi bekleniyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr