Ermenisten Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, yarın 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelendirmeye hazırlanan Almanya Federal Meclisi’ni, tasarıyı kabul etmeye çağırdı. Alman Bild gazetesine konuşan Sarkisyan, kısa vadeli politik çıkarlardan kaçınılmasını ve "soykırım tasrısının" kabul edilmesini istedi.

Sarkisyan gazetenin, "Sizin için Alman parlamentosunun yaşananları soykırım olarak nitelendirmesi neden önemli" sorusunu, "1915’te ölen Ermeni kurbanların hatırlanması ve anılması sökonusu. Almanya Cumhurbaşkanı geçen yıl bu konuda açık ifadeler kullandı; suçu adıyla ifade etti. Federal Parlamento’nun şimdi bu konuda tasarıyı kabul etmesi bizim ülkemiz açısından çok önemli; ancak, sadece bu da değil. Bu tür suçların dünyanın başka hiçbir yerinde işlenmemesi gerekiyor. Tasarının kabul edilmesi bu açıdan da bir işaret olacak" diye yanıtladı.

 

Kısa vadeli çıkarlar yerine ortak değerler

Bazı Alman politikacıların oylamaya katılmayacaklarına ilişkin haberlerin sorulması üzerine, Almanya’da tüm politikacıların yaşananların soykırım olduğu görüşünü savunan Sarkisyan, şöyle konuştu: "101 yıl önce yaşananların 20. yüzyılın ilk soykırımlarından biri olduğu konusunu Alman politikacılar yadsımıyor; şimdi aniden karara karşı çıkanlar dahi. Alman politikacılar açısından kısa vadeli çıkarlardan ziyade ortak değerlerin daha önemli olduğunu düşünüyorum. Örneğin Fransa gibi bir çok ülke böyle bir tasarıyı kabul etmş durumda.”

Sarkisyan, 1915 yılında yaşananlara ilişkin olarak "Almanya’nın özel bir soumluluğu olup olmadığı" yolundaki soruya da şu karşılığı verdi: "Evet, öyle olduğunu düşünüyorum. Almanya arşivlerinde, Alman diplomat ve misyonerlerin gönderdiği, Ermenilerin durumunu kanıtlayan çok sayıda rapor ve belge bulunuyor. Tarihi açıdan bakıldığında, Almanya İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri müttefikiydi ve bu suça karşı bir şeyler yapabilirdi; ancak bir şey yapılmadı."

Alman politikacıların tepkilerden çekinmeleri konusunu anlayışla karşılamayacağını belirten Sarkisyan, "Almanya güçlü bir ülke ve Almanya’nın sözü dünyanın her tarafında dinleniyor. Tam da bu nedenle, Almanya’nın değerlerin korunması yönünde pazarlık yapmaması gibi özel bir sorumluluğu var. Kısa vadeli çıkarlar açısından bir kez uzlaşma yoluna gidilirse, her zaman bu yola gidilir. Bu Almanya, Avrupa ve dünya açısından iyi olmaz" diye konuştu.

  

'Eminim parlamento baskı yapılmasına izin vermeyecek'

Sarkisyan, "Türkiye’nin karar nedniyle sığınmacı anlaşmasını iptal ederse" sorusuna ise, sığınmacı anlaşmasının "zaten ayaklar altına alındığını" ve Türkiye gibi bir ortakla uzun vadede uygulanmasının zor olduğunu savundu. 

Sarkisyan, "Avrupa Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güvenebilir mi?" sorusuna ise şu karşılığı verdi: "Ben Avrupa adına konuşamam; ancak, kendi tecrübelerimden hareketle şunu söyleyebilirim. Hayır, biz Erdoğan’a güvenmiyoruz. Sadece soykırımı kabul etmemesi bakımından değil. Örneğin Zürih Protokolü’nün Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanması gerekiyordu. Erdoğan bunu engelledi. O zaman niçin görüştük? Bana göre Avrupa Erdoğan’a gözleri kapalı olarak güvenmemeli ve sığınmacı sorununda kendi çözümünü aramalı."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr