Önce “garip bir his” ardından nöbet gelir. Beyin fonksiyonları kısa süreliğine kaybolur. Yere düşer ve tıpkı elektrik akımına kapılmış gibi çırpınmaya başlar. Birçok hastanın ağzından köpük gelir...Türkiye’de ülkemizde yaklaşık 700 bin epilepsi (sara) hastası bu nöbetlerle hayatını sürdürmeye çalışıyor. Bu rakama her yıl 30 bin civarında yeni epilepsi hastası ilave oluyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erdoğan, başarılı cerrahi yöntemlerle hastanın bir daha nöbet geçirme riskinin yüzde 90 oranında engellenebildiğini söylüyor.

Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü’nde Epilepsi Cerrahisi alanında üst-ihtisas yaptıktan sonra 2001’den bu yana epilepsi cerrahisi grubuyla başarılı ameliyatlara imza atan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erdoğan, hastaları epilepsi nöbetlerinden kurtaran cerrahi yöntem ve yaşanan çarpıklıklar hakkında bilgi verdi.

Gelişimi engelliyor

İlaca dirençli epilepsinin, bebeklerde ve küçük çocuklarda gelişimsel gecikmeye neden olduğunu belirten Erdoğan, büyük çocuklarda ve yetişkinlerde ise ciddi sakatlık ve genel nüfusta görülme oranından 5-10 kat daha fazla ölüme sebebiyet verdiğini söylüyor. İlaca dayanıklı epilepsi hastalarının yüzde 1’den azının epilepsi merkezlerine sevk edildiğini kaydeden Erdoğan, şunları anlatıyor: “Bu kişiler genellikle epilepsi başlangıcından ortalama 20 yıldan fazla zaman geçtikten sonra gelmektedirler. Bunun olası bir nedeni, tüm bu epilepsi merkezlerinin her gelene ameliyat yaptığı yanılgısıdır. Bu merkezlerde hastalara cerrahiye ek olarak çeşitli alternatif tedavi yaklaşımları sunulmaktadır ve nöbet geçirmeye devam eden hastalar için tam teşekküllü epilepsi merkezleri, deneyimli danışmanlara sahiptir. Epilepsi cerrahisi sonuçları çok iyi olmasına rağmen, epilepsi hastaları ve tedavi uygulayan hekimler tarafından anlaşılmaz bir şekilde çok az kullanılmaktadır. Genellikle, mükemmel cerrahi adaylar genel nörologlar tarafından sıklıkla epilepsi merkezlerine yollanmamaktadır.”

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr