Ekonomide kırılganlık devam ederken, sanayide de “alarm” zilleri çalıyor. Makina Mühendisleri Odası’nın “sanayinin sorunları” araştırmasında, dolardaki yükselme nedeniyle dış borç yükünün faturasının hızla ağırlaştığı, sanayi üretimindeki verilerin de “alarm” verdiği vurgulandı. Araştırmada, sanayide yatırımların neredeyse durduğuna dikkat çekildi.

Alarm veriyor

TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın iktisatçı-yazar Mustafa Sönmez’in katkısıyla hazırladığı “Sanayinin Sorunları ve Analizleri Araştırma Raporu”nun 22.’si yayımlandı. Raporda özetle şu değerlendirmelere yer verildi:

* Türkiye ekonomisi yılın son çeyreğine düşük büyüme, yüksek enflasyon ve yüksek işsizlikle girdi. Ekonomide özellikle dış denge kaynaklı kırılganlık devam ediyor. Politik ve jeopolitik riskler her geçen gün biraz daha artıyor. Özellikle basın ve ifade özgürlüğüne, muhalif partilere dönük hukuksuz icraatın Türkiye’nin risk primini yukarı çekerek, ülkeyi Brezilya’nın ardından ikinci yüksek riskli ülke yapması alarm vericidir.

* Risklerin yükselmesinin etkisiyle, küresel derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin kredi notunu indirmiş ve bu da ekonominin bel bağladığı dış kaynak girişini yavaşlatmıştır. Bunların etkisiyle TL ABD doları karşısında hızla değer yitirmekte, bu ekonomiyi daraltıcı bir etki yaparken, birikmiş dış borç yükünün de faturasını hızla ağırlaştırıyor. Ekonomik daralma, işsizliği ve gelir eşitsizliklerini artırıyor.

* Sanayi üretiminde büyüme düşük tempoda ilerliyor. Eylül ayındaki yüzde 2.2’lik gerileme ve dayanıklı tüketim malları sektöründeki yüzde 9.5 düşüş alarm veriyor.

* Yıllık büyümenin, revize edilen OVP’deki yüzde 3.2’ye bile ulaşmayacağı görülüyor. IMF’nin kasım ayı tahmini yüzde 2.9’dur. Bu düşük tempolu büyüme eğiliminin önümüzdeki yıl da sürme ihtimali yüksek.

* Sanayide yatırım neredeyse durdu. Üretim ve yatırımlardaki düşüş, sanayi istihdamına yansıdı ve sanayideki istihdamın toplamdaki payı yüzde 19’a kadar indi.

* Sanayi net ihracatının büyümeye katkısı sıfır. Tamamen iç talebe bağımlı hale getirilen sanayide, otomobil, beyaz eşya, ev elektroniği gibi dayanıklı tüketim malları üretiminde önemli bir daralma yaşanıyor.

* Sermaye girişinde azalmanın olumsuzluklarını en yakından yaşayacak sektör sanayidir. Sanayide üretim, yatırım ve istihdamda düşük tempolu dönem 2017’de de süreceğe benziyor.

Bütçe ve cari açık tuzağı

* İç denge ya da mali istikrar açısından birincil öneme sahip olan bütçe dengesi eylül ayında 17 milyar dolayında açık verdi. Türkiye ikiz açık (bütçe ve cari) tuzağı ile karşı karşıya kalabilir.

* Cari açık, büyük ölçüde kısa vadeli sermaye hareketleri ve kaynağı belirsiz net hata noksan kalemiyle finanse ediliyor. Bu da kalitesi düşük ve riskli bir finansman yoludur.

* Ekonomideki olumsuzlukları aşmanın yolu sadece ekonomik önlemlerden değil, ülkedeki politik ve jeopolitik riskleri azaltmaktan, bu da gerilimlere yol açan anti demokratik iklimden uzaklaşmaktan geçiyor. Dolayısıyla, tüm ekonomik aktörlerin de ekonomik ve politik iklimi normalleştirme, demokratikleştirme gayreti içinde olmaları zorunludur.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr