CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında yaşananlara ilişkin açıklamalarda bulundu. Engin Altay 4 Mayıs'ta Türkiye'nin yeni bir darbe ile karşı karşıya kaldığını savunarak  Türk Dil Kurumu'ndaki 'darbe' tanımını okudu.  Engin Altay şöyle konuştu: "Bu darbe 28 Şubat ve 12 Mart'ın kardeşidir. Yani 4 Mayıs'ta 28 Şubat ve 12 Mart'ın nur topu gibi bir kardeşi olmuştur. Korkum şudur: 27 Mayıs ve 12 Eylül'ün yeni bir kardeşi gelirse Türkiye için büyük bir felaket olur.  Bu olay gösterdi ki saraya biat etmek itaat etmek onu kesmiyor. Sarayın ve diktatörün hışmına uğramamak için ona ibadet etmek gerekiyor. İyi ki Cumhuriyet var Osmanlı'da Davutoğlu kılıçla kellesi de gidecekti bu durumda. Bunun için Cumhuriyeti içselleştiremeyenlerden bir hatırlatma yapmak lazım. Eski usulle olsa bu formül Davutoğlu'nun bildiğimiz kılıçla başının gidişinden ayrılmasıyla neticelendirilecekti. Çok şükür Cumhuriyet var da Davutoğlu'nun başı vücuduyla bir duruyor" diye konuştu.

"BU DA SİYASİ CENAZE"
Engin Altay, 'Bir helallik tartışması var. Siz hakkınızı helal ediyor musunuz?' sorusuna şu yanıtı verdi: "Siz Türkiye'de hiç helallik isteyen cenazelerde de olur bu aslında bu siyasi cenaze tabi. Ben Türkiye'de hoca efendi helallik isteyince helal etmiyorum diyeni duymadım. Helallik isteyene helallik verilir. Hangi hakkı soruyorsun. Siyasi hakları mı? Siyaseten Davutoğlu'nun çok kusuru var. Ama en büyük kusuru aldığı 23 milyon oya ihanet etmesidir. 23 milyon seçmen hakkını helal ediyorsa ona bende hakkımı helal ettim gitti. Siyasi mefta oldu maalesef."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr