Katar krizinin ardından Türkiye gündeminin en üst sıralarına giren Arda olayı ile ilgili bir değerlendirme de bilim camiasından geldi. Arda Turan’nın gazeteciye saldırısını birikmiş bir barajın patlamasına benzeten Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoterapist Mehmet Başkak, olayı şöyle değerlendirdi:

 KONTROLSÜZ ÖFKE

“Arda Turan’ın gazeteciye saldırması olayında ciddi bir kontrolsüz öfke söz konusu. Arda’nın geçen yıl Avrupa Şampiyonası’nda Gazeteci Meşe’nin eleştirilerine karşı duyduğu öfkeyi bastırması, kendini yeterince ifade edememesi, psikolojik altyapısının aşırı stresli ve gergin olmasına neden oldu. İfade edilmeyen, içe atılan öfke, kapakları açılmayan bir baraj gibi aninden, orantısız bir biçimde patlar. Gerilimli ağır bir strese dönüşmüş uyuyan öfke, bir başka tetikleyici olayla harekete geçtiğinde serseri bir kurşun gibi ilk gördüğü hedefe saplanır. Saldırı kontrol edilemez bir durumdadır artık. Bu durumda bir gazeteci, birçok gazeteciyi temsilen hedef haline gelir. Tıpkı hastanelerde acıyla, üzüntüyle gerilen bir ortamda hasta yakınının yardım etmeye çalışan bir doktora patlaması gibi...

 ARTÇI SARSINTILAR

Ardından yaptığı basın toplantısı, pişman olmadığını beyan etmesi, Mili Takım’dan çekildiğini açıklaması kontrolsüz öfkenin artçı sarsıntılarının devam ettiğini gösteriyor. Milli oyuncu vasfına sahip bir kişi, milli takımdaki yeri dolayısıyla millete karşı sorumludur. Sakin zamanlarda bunun gayet bilincinde olan biri, öfke sorunu yaşadığında bu hassas konumu tepkilerinin kurbanı yaparak kendine zarar verebilir, sevenlerini üzebilir. Aşırı sevenleri ise hayranı olduğu kişiyi modelleyebilir, bir hayranı da mesela başka gazeteciye saldırabilir.”

 ARDA’YA HİPNOZ ÖNERİSİ

Peki ne yapmalı? Kontrolsüz öfkenin tedavisi var mı? Psikolog Mehmet Başkak, şu tavsiyelerde bulunuyor:

“Tolumun vitrinindeki insanlar başta olmak üzere öfkesini kontrol etme güçlüğü yaşayan insanların öfkesini kontrol altına alması, duygularını yönetmeyi öğrenmesi mümkün. Öfke kontrolünde, kişinin öfke ile ortaya çıkan bedensel ve duygusal tepkilerini azaltmak ve öfkesini sağlıklı biçimde bünyeden dışarı boşaltmak söz konusudur. Hipnoz ve birçok psikoterapi yöntemi, öfke kontrolünün sağlanmasında yüksek bir başarı oranına sahiptir. Hipnozla terapi sistemlerinde öfkenin kaynağına kısa sürede inmek, sebepleri bulmak ve aşırı duyguları 6-8 seansta bertaraf etmek mümkün. Milli Takım gibi yüksek performans gerektiren ve toplum tarafından göz önünde olan kurumlarda ağır stres altında bir profesyonel yaşam sürdürmek işin doğasında var ve mutlaka düzenli öfke kontrolü ile düzenli desteğin bu yapılarda olması gerekiyor.”

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr