Tedavi gördüğüu hastanede hayatını kaybeden ünlü sanatçı Oya Aydoğan için ilk tören Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlendi. Oya Aydoğan’ı anlatan sanatçı dostları ve sevenleri göz yaşlarına hakim olamadı. Duygusal anların yaşandığı tören sonrası naaş cenaze namazının kılınacağı Levent Camii’ne götürüldü.

CRR'DEKİ ANMADAN KARELER-Oya Aydoğan'a veda

Aort damarının yırtılması sonucu hayatını kaybeden Oya Aydoğan için gerçekleştirilen törende tek tek söz alan sanatçılar Aydoğan’ı anlattı. İlk sözü alan oyuncu Halil Ergün, “Oya mesleğine aşık biriydi. Bu şöhret ortamını seviyordu. Kan içip, kızılcık şerbeti içiyorum, diyen insanlardan biriydi. Hepimizin gideceği yer belli. Belki orada selamlaşacağız. Ama erken gitmesi doğrusu bizi kahretti. Nur içinde yatsın” dedi.

SEVİM EMRE’DEN DUYGUSAL MEKTUP

Orhan Gencebay ise “Son derece sevgi dolu, çok iyi bir insandı. Mesleğinde çok başarılı idi. Biz de onu çok seviyoruz” diyebildi. Orhan Gencebay’ın hayat arkadaşı Sevim Emre ise önce gözyaşları ile tabuta sarıldı.

Sevim Emre, cenaze töreninde fenalaştı

Oya Aydoğan’a hastalığı sırasında yazdığı mektubu gözyaşları içinde okuyan Sevim Emre; “Canım Oyam. Neden yazıyorum, niçin yazıyorum, bilmiyorum? Çaresizim, üzgünüm, düşünüyorum da dostluğumuzu kaç yıldır işledik oya gibi. Kah güzel gülerde güldük, kah ağladık. Sen hep yanımızdaydın” dedi. Emre'nin yazdığı o duygusal mektup;

"Canım Oya'm neden yazıyorum? niye yazıyorum? bilmiyorum.. Çaresizim, üzgünüm. Düşünüyorum da kaç yıldır Oya gibi işledik dostluğumuzu. Kâh güldük güzel günlerde kâh ağladık. Sen hep yanımızdaydın. Vefalıydın, benim can dostumdun.

Bu mektup senin için. İnşallah iyileştiğinde sen de okuyacaksın hayat böyle işte ne olacağını asla bilemiyor insan aslında sevdiklerine duygularını söylemeli hiç bir şeyi ertelememeli ama sen benim seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun değil mi? Benim oy oyum iyileşeceğine canı gönülden inanmak istiyorum bir hafta oldu. Sen uyuyorsun kötü hiç bir yorumu duymak istemiyorum kulaklarımı tıkadım soran gözlerle doktorların gözünün içine bakıyorum içimden bir ses sabır diyor da kendime soruyorum ben nasılım? Nasıl mıyım bilmiyorum. Canım hem üzgünüm, hem umutluyum hem de çok korkuyorum. Günlerdir dua ediyorum yalvarıyorum Rabb'ime seni ailene yavruna sevdiklerine ve bizlere bağışlasın diye.

Çığlıklarım boğazımda düğümleniyor. Gözyaşlarım içime akıyor. "Karamsarlık korkaklıktır." diye bir söz duymuştum. Aynı ruh hali içindeyim ama yine de içim umut dolu. Senin adına canım Oya'm. Dost düşman kötü günde belli olur derler. Nasıl dost biriktirmişsin, soğuk hastahane koridorlarında gördüğüm yüzlerce tanıdık tanımadık yüz herkes senden iyi bir haber almak için burada soran gözlerle. Endişeyle bakıyorlar. Çaresiz binlerce gönül dostumun duaları içimi ısıtıyor. Yoğun bakımın önünde oradan gelecek müjdeyi bekliyorum. Senin iyi olman sağlıkla uyanman için Rabbim'den şifa isteyenlerin nefeslerini Rabbim'e seslenişlerini duyuyorum. İnşallah o güzel gözlerindeki sevinç gözyaşlarıyla bize doğru koştuğunu göreceğim. Sen yeter ki hayata sımsıkı sarıl. Bırakma seninle yine dertlerimizi mutluluklarımızı paylaşacağız ve sen bana yine 'Sevimişkom' diyeceksin. Eksik kalan yanım tamamlanacak ve biz yine hep birlikte yürüyeceğiz. Bu hayat yolunu acıları geride bırakıp unutarak.."

Sevim Emre mektubu okuduktan sonra cenaze töreninde fenalaştı.

GÖKHAN GÜNEY “YEŞİLÇAM’DAN SADECE BİR KAÇ OYUNCU VAR”

Herkesten Fatiha isteyen Gökhan Güney, duadan sonra yaptığı konuşmada “Burada Yeşilçam’dan bir kaç oyuncudan başka, hiçbir dernek yok biliyor musunuz? Bence olmalıydı. Ben çok üzülüyorum. Bunu basın duysun, diye söylüyorum. Burada sadece Film- San var. Diğer dernekler niçin yok” dedi.
Oyuncu Nuri Alço, “Ben 40 yıllık dostumu kaybettim. Gerçekten Yeşilçam’ın, Türk sinemasının melek kalpli bir insanıydı. Yüreği çok güzel bir insandı” diye konuştu.

Perihan Savaş “Birbirimizin hayatına 40 sene önce dokunduk. Çocuklarımızı birlikte büyüttük. Gurur, benim kızım Melek’le birlikte okurlardı. Giderken hep omuzunda uyurdu. Gurur, sen bize emanetsin, biliyorsun. Ömrümün sonuna kadar ne isteğin olursa, anneni özlediğin zaman sana sarılmaya hazırım” dedi.

OYA AYDOĞAN’IN OĞLU GURUR: “ONA LAYIK BİR EVLAT OLMAK İSTİYORUM”

Oya Aydoğan’n oğlu Gurur Aydoğan da “Öncelikle hepinize çok teşekkür ediyorum. Buraya geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Bizi izleyen, annemi seven, destek veren her zaman yanında olan, dua eden herkese çok çok teşekkür ediyorum. Ne mutlu bana ki, bu kadar seveni var. Bu kadar melek kalpli bir anneye sahibim” dedi.

Konuşmakta zaman zaman güçlük çeken Gurur Aydoğan, “Hayatımda en iyi kalpli insandı. Annem olduğu için söylemiyorum. Tanıdığı, tanımadığı herkese önyargısız bakabilen, herkese yardım etmeye çalışan bir insandı. O kadar iyi kalpli insandı ki, böyle bir annem olduğu için çok çok mutluyum. Ona layık bir evlat olmak istiyorum. Ona hakkımı ödeyebilir miyim? Bilmiyorum. Ama elimden ne geliyorsa yapacağım. Mekanı cennet olsun” dedi. 

 

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr