Türkiye’deki kömür yakıtlı santralların toplam 86 bin 393 yaşam yılı kaybına ve her yıl 2 bin 876 erken ölüme yol açacağı belirtildi.

Tarım arazileri ve doğa için büyük tehdit oluşturan termik santralların görünmeyen maliyeti araştırmacı ve ekonomist Dr. Bengi Akbulut tarafından hesaplandı ve “Termik Santralların Maliyeti-  Alternatif Bir Değerlendirme” adlı bir çalışma haline getirildi, Ekoloji Kollektifi tarafından yayımlandı. Beş farklı şehre yapılması gündemde olan 5 termik santral projesinin incelendiği çalışmada sadece arazi kullanımı üzerinden proje döngüleri boyunca en az 15.6 milyon Türk Lirası “gizli” maliyet yaratacağı belirlendi. Santralların üçünün ise tahmini olarak toplam 3 bin 153 yaşam yılı ve 66 bin 506 iş günü kaybına denk olumsuz sağlık etkilerine neden olacağı anlatıldı.

Kapsamlı tartışılmalı

Akbulut, çalışmasını yapılması planlanan Amasra, Bartın’daki HEMA Termik Santralı, Bursa, Osmangazi’deki DOSAB Buhar ve Enerji Üretimi Tesisi, Çanakkale, Karabiga’daki CENAL Enerji Santralı, İzmir, Aliağa’daki SOCAR Termik Santralı ve Adıyaman, Gölbaşı’ndaki SANKO Gölbaşı Termik Santralı üzerine hazırladı. Çalışmanın amacı termik santrallara karşı açılan davalarda belge kullanılması ile özellikle enerji projelerinin toplumsal ve ekolojik maliyetlerinin kamusal alanda daha kapsamlı tartışılmasını sağlamak.

Maliyeti yüksek

İlgili 5 termik santralın sunduğu Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerinin de incelendiği çalışmada, sunulan ÇED raporlara, başta ekosistem hizmetleri ve kamu teşvikleri olmak üzere birçok sosyal, çevresel etkinin, bu etkilerin yarattığı ekonomik maliyetlerin yansıtılmadığı da anlatıldı. Uluslararası kaynaklar da baz alınarak, bu proje alanlarında çevre ve ekosistem üzerinde yarattıkları “görünmeyen” maliyetlerin altı çizildi. Çalışmaya göre 5 termik santral kamusal teşvik ve destekler dolayı kamu üzerindeki yıllık yükleri yılda 725 milyon 371 bin 845 TL civarında. Tükettikleri enerji açısından maliyetleri 459 milyon 666 bin 86 TL seviyesinde.

Ekosistem yok olacak

Raporda 5 termik santralın doğa ve toplum üzerinde yaratacağı etkilere de yer verildi. Termik santralların inşa edilecekleri sahalarda ekosistemin yok olacağı ve alanların çoğunlukla ormanlık ile tarım arazisi olduğu belirtilerek Karabiga’ya yapılacak termik santrala ilişkin şu tespitlerde bulunuldu: “ÇED raporunda projenin kaplayacağı ormanlık alan ve tarım alanlarıyla ilgili kesin verilerin ancak proje inşaatı sırasında ortaya çıkacağı belirtiliyor. Ancak proje alanı için kalan ormanlık alanın 106 bin 686 metrekare olduğu denize yapılacak dolgu alanının ise 190 bin metrekare olacağı görülüyor. Proje sahası daha önce tarımsal nitelikte korunacak alanken daha sonra ‘Enerji alanı, kül sahası ve derin deniz deşarj alanı’ olarak onaylandı.”

Kömürlü termik santralların sağlık etkilerinin de anlatıldığı raporda Harvard Üniversitesi, Sağlık ve Çevre Birliği, Greenpeace, Sttutgart Üniversitesi ve Temiz Hava Çalışma Grubu’nun 2009-2015 arası hazırladıkları raporlarından yararlanıldı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr