Marmara'yı vuran 17 Ağustos 1999 depreminden sonra merkezi Almanya'nın başkenti Berlin'de bulunan GFZ çatısı altında özel bir 'İstanbul Masası' oluşturuldu. En son 2013 yılında İstanbul depremiyle ilgili tahminlerini açıklayan GFZ, Marmara'da yapılan son ölçümler doğrultusunda yeni araştırmasının sonuçlarını açıkladı.

Vatan gazetesinde yer alan habere göre çalışmanın başında bulunan Alman sismolog Prof. Marco Bonhoff olası depremin en az 7 büyüklüğünde olacağını belirtti. Bonhoff ve ekibinin Marmara'da yaptığı araştırmaya göre en son 1766 yılında İstanbul'u yıkıp geçen büyük depremin bir benzerinin tekrarlanması olasılığı her geçen gün artıyor. Deprem uzmanları bu tür bir depremin yeniden İstanbul'u 250 yıl sonra vurmasını bekliyordu. Ve bu süre geçen yıl doldu.

İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu; GFZ tarafından açıklanan Marmara Denizi'ndeki son araştırmayı değerlendirdi. Gündoğdu şunları söyledi: "Adalar önünden başlayıp İzmit Gölcük Körfezi’ne kadar kırılacak olan fay hattı 1894’den bu yana 123 yıldır biriken bir enerji. Boyu kısa ve enerjinin birikme süresi az bir zaman olduğu için büyüklüğünün 7’nin altında olmasını bekliyoruz. Tabi bu iyi bir haber.

'Merkezi vurmayacak ama...'

Depremin büyüklüğü 6’nın üzerinde dahi olsa tehlikeli bir tablo çizmeye yeterli. Şehrin merkezini vurmayacak ama tabi Tuzla’yı da vuracak. Erken uyarı sistemini kullanamama durumumuz var. Yeni binaların yapımında doğalgaz bağlantılarının kopmaya mani olacak esnek malzemeyle yapıldığı söyleniyor bu da iyi haber.

250 yıldır suskun

Ancak 1766’dan bu yana 250 yılı aşkın süredir biriken enerjiyle olması beklenen kırılma yönü Tekirdağ Şarköy tarafından İstanbul Bakırköy’e doğru. 10 km metre uzaklıkta gerçekleşecek olması tehlikeyi ve riski artırıyor. Beklediğimiz çok üstünde problemlerle karşılacağımız açık. Adalardan İzmit’e doğru giden faya göre enerji birikiminin yüksek olması sebebiyle 7,5 civarı bir deprem bekleniyor. Bu deprem de Tekirdağ yönünden İstanbul’a geliş hızına göre 7-8 saniyelik bir zaman var bu da uyarı sistemlerini arada insan olmadan otomatik bir şekilde devreye sokmak için yeterli bir süre. Yani bu süre içerisinde raylı sistemler durdurulabilir ve inişe geçen bir uçak inişi pas geçebilir."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr