Rabia ve annesi Canan Dolunay Aytek hanımın trajik ve bir o kadar da umut dolu bir öyküsü var. 17 yaşından beri kanserle mücadele eden Canan hanım,“Bundan 10 yıl kadar önce, Rabia’nın en ağır dönemlerinde ben ameliyatlar geçirdim, babamı kanserden kaybettim, eşim dört defa beyin ameliyatı oldu, annem kansere yakalandı” dedi.

İki yaşına kadar normal bir çocuk olan Rabia, bu yaştan sonra birden sessizliğe bürünüyor. Uzun yıllar süren bir süreç başlıyor; doktorlar, psikologlar, terapiler, rehabilitasyon merkezleri… O günlerde Canan hanımın diğer kızı da lösemi oluyor. Daha önce bir doktor tarafından yanlış teşhis konularak “Altı aylık ömrü kaldı” denilen Rabia’nın otizmli olduğu 10 yaşında iken anlaşılıyor.

'SORUMLULUKTAN KAÇMADIM'

Anne Aytek,“Otizmle yüzleştim, çocuğu engelli oldu diye travma yaşayan kimi aileler gibi çocuğumu doktorlara, rehabilitasyonlara, kurslara bırakıp, sorumluluktan kaçmadım. Çok çalışkan bir anneydim. Gözümü bir an bile Rabia’nın üstünden ayırmadım. Her gün sözlükten kelime ezberlettim, dergiler, kitaplar okudum ona, parklara götürüp doğayı tanıttım. Konuşturmaya ve sosyal hayata adapte etmeye çalıştım hep” dedi.

'RABİA'NIN MÜZİĞE İLGİSİ ÇAMAŞIR MAKİNESİYLE OLDU'

Rabia’nın müziğe olan ilgisi ise çalışır haldeki çamaşır makinesini izlerken, yerde iki yana sallanması ile keşfediliyor. Anne Ayek,''kızının yanına bir metronom koydum ve Rabia’nın hiç ritim kaçırmadan sallandığını fark ettim. Bunun üzerine Rabia’ya bir gitar aldım. İlk zamanlarda notaları basmakta zorlanan Rabia, sonra en zor şarkıları bile çalar hale geldi. Bir süre gitar kursuna gitti, ardından da keman ve şan ve piyano dersleri aldı. Rabia, son beş yıldır da Kadıköy’deki İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda yarı zamanlı öğrenci olarak müzik eğitimi alıyor''dedi.

'RABİA EĞİTİMCİ OLSUN'

Burslu eğitim gördüğü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi’nden mezun olan Rabia, geçtiğimiz günlerde girdiği YGS sınavında barajı geçti. Aslında güzel sanatlar lisesi mezunu bir öğrenci olarak üniversitelerin güzel sanatlar fakülteleri seçmelerine katılabilmesi için bu sınava girmeye ihtiyacı yoktu. Buna rağmen Anne Aytek, “Örnek olsun diye sınava girmesini istedim. Diğer otizmlilere 'Rabia başardı siz de yaparsınız' bilinci oluşsun istedim. Şimdi özel yetenek sınavlarına hazırlanıyor. Rabia’nın devlet üniversitesine giren ilk otizmli olmasını istiyorum. Devlet üniversiteleri kapılarını otizmlilere açmalı. Kızımı eğitimci olarak yetiştirmek istiyorum. Bir otizmli olarak üniversiteden mezun olsun''dedi.

'AİLELER TEMBEL OLMASIN'

Anne Aytek’in otizmli çocuğu olan ailelere,“Pes etmeyin, tembel olmayın, çocuklarınızla ilgilenin, kurslara yazdırın diyerek eğitimden vazgeçmesinler, çocuklarının sınırlarını zorlayın'' dedi.

'MÜZİK ÖĞRETMENİ OLACAĞIM'

Rabia Aytek,“20 yaşındayım, 20 enstrüman çalabiliyorum. Enstrüman çalmayı ve müziği çok seviyorum. Yetenek sınavları için çalışıyorum. Üniversiteye gideceğim. Müzik öğretmeni olup kendim gibi öğrencileri yetiştirmek istiyorum. Pendik’teki bir anaokulunda iki otizmli kardeşime piyano dersi vermiştim. Müziği, seven ve yetenekli olan tüm engelli arkadaşlarıma tavsiye ederim. Herkes benim gibi olabilir ama çok çalışmaları lazım” dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr