Merkez Bankası (TCMB), sadeleşme adımları kapsamında faiz koridorunun üst bandında art arda yedi aydır devam eden indirimlere başta TL’deki değer kaybı olmak üzere iç ve dış belirsizliklerin artmasının etkisiyle ekim ayı itibarıyla ara verdi.

Cumhurbaşkanı ve hükümet kanadından sürekli faizlerin düşürülmesinden yana tavır koysa da, Merkez Bankası kurdaki tırmanıştan dolayı bu ay indirime ara verdi. Geçen hafta Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem ve Yiğit Bulut’un açıklamaları piyasalarda TCMB’nin bu ay faiz indirimi yapmayabileceği beklentisi oluşturmuştu. Dolar TCMB’nin kararıyla 3.05 TL’ye kadar geriledi.

Cumhurbaşkanı ve hükümet kanadından sürekli faizlerin düşürülmesinden yana tavır koysa da, Merkez Bankası kurdaki tırmanıştan dolayı bu ay indirime ara verdi. Geçen hafta Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem ve Yiğit Bulut’un açıklamaları piyasalarda TCMB’nin bu ay faiz indirimi yapmayabileceği beklentisi oluşturmuştu. Dolar TCMB’nin kararıyla 3.05 TL’ye kadar geriledi.

TCMB’nin kendi ifadelerinde de yer aldığı üzere sonraki adımının yön ve zamanlamasının verilere göre şekilleneceği için piyasalar bundan sonraki adımlar için petrol fiyatları, kurdaki seyir, jeopolitik gelişmeler ve küresel piyasaların izlenecekler. TCMB açıklamasında, “Kurul, para politikasında sadeleşme sürecindeki bir sonraki adımın yönü ve zamanlamasının verilere göre şekilleneceğini belirtmiştir” görüşüne yer verildi.

Enflasyon belirleyici

Toplam talepteki yavaşlamanın çekirdek enflasyondaki kademeli düşüşü desteklediğine de dikkat çekilen PPK metninde, “Bununla birlikte, döviz kuru ve diğer maliyet unsurlarındaki gelişmeler enflasyon görünümündeki iyileşmeyi sınırlamakta ve para politikasındaki temkinli duruşun korunmasını gerektirmektedir” denildi.

Ekonomistler TCMB’nin faiz indirimine ara vermesinin nedeninin jeopolitik etkenler, başkanlık tartışmaları, TL’deki değer kaybı, petrol fiyatlarındaki hareketliliğin enflasyon üzerinde yarattığı baskıdan kaynaklandığını belirtiyorlar.

TD Securities analisti Cristian Maggio, TCMB’nin aslında indirimlere devam etmeyi tercih edeceğini ancak, TL’deki satış dalgası gibi ‘bariz nedenler’den dolayı bu sefer indirim yapamadığını söyledi. Maggio, “Merkez TL’nin performansının faizleri indirime kapasitesini sınırlandırdığını fark etmiş gözüküyor” dedi.

HalkYatırım tarafından PPK sonrası yayımlanan notta, ‘Merkez’in faiz indirim sürecinin tamamen sona erdiğine yönelik kesin bir ifade de bulunmuyor’ görüşüne yer verildi.

Avrupa değiştirmedi

TCMB, mart ayından bu yana gerçekleştirdiği yedi PPK toplantısında, faiz koridorunun üst bandını 250 baz puan indirerek yüzde 10.75’ten 8.25’e çekmişti.

Avrupa Merkez Bankası da dün beklendiği gibi faizlerde değişikliğe gitmezken, Başkan Mario Draghi parasal genişleme programının geleceğinin aralık ayında görüşüleceğini söyledi.

Erdoğan: Faize düşmanım

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı öncesinde İzmir ve Kocaeli şehir hastaneleri proje finansman törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, faiz konusunda sert açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Benim biliyorsunuz faizle muhabbetim yoktur. Faize düşmanım. Onu sömürü aracı olarak görüyorum. Daha da düşmesi lazım. Göreve geldiğimizde faiz harcamalarının vergi gelirine oranı yüzde 85.7 seviyesinden, yüzde 13’e düştü. Peki bu yeterli mi? Bu bile yeterli değil” diye konuştu.Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle: 

Türkiye bu zorluklar rağmen, gündemindeki projeleri hayata geçirecek bir ülkedir. 

Dört bir yanımızda savaş da kriz de olsa biz yolumuza devam ediyoruz, edeceğiz. Elbette bu potansiyele kolay ulaşmadık. Geçmişte tökezleyerek, krizler yaşayarak kendimize bir yol açıktı. 

2007’den bu yana 6.7 milyon kişiye yeni istihdam sağladık. İşsizlik oranının yükselmesinde sebep istihdam daralması değil, işgücüne katılımının artmasıdır.

 

Enflasyon belirleyici
Toplam talepteki yavaşlamanın
çekirdek enflasyondaki kademeli
düşüşü desteklediğine
de dikkat çekilen PPK metninde,
“Bununla birlikte, döviz kuru
ve diğer maliyet unsurlarındaki
gelişmeler enflasyon görünümündeki
iyileşmeyi sınırlamakta
ve para politikasındaki
temkinli duruşun korunmasını
gerektirmektedir” denildi.
Ekonomistler TCMB’nin faiz
indirimine ara vermesinin
nedeninin jeopolitik etkenler,
başkanlık tartışmaları, TL’deki
değer kaybı, petrol fiyatlarındaki
hareketliliğin enflasyon
üzerinde yarattığı baskıdan
Devlet memurlarının mesai ücretleri
2017 yılında 9 kuruş artacak.
Türkiye Petrolleri’nin Türkiye genelinde
400’e yakın bayisi bulunuyor.
Kadr olu
mem url uk
artık hayal oldu
Zülfikarlar’dan
TP’ye 490 milyon
Tekfen’den laiklik ve
demokrasi vurgusu
Demokratik toplum için ifade özgürlüğünün olmazsa olmaz olduğunu
anlatan Murat Gigin, “Ülke laik ve hukuk ilkeleri içerisinde yol almalı” dedi
Üç değişik denizden
gelen üç delikanlının
Feyyaz Berker, Nihat
Gökyiğit ve rahmetli
Necati Akçağlılar’ın kurduğu
şirketin bugün 60.
yıla başarıyla ulaştığını
anlatan Tekfen Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
Murat Gigin bunda en
büyük payın çalışanların
olduğunu belirtti.
Tekfen’in, 60. kuruluş yıldönümü
dolayısıyla düzenlenen
toplantıda konuşan Gigin,
“Bizler, Türkiye’nin demokratik,
laik, hukuk devlet ilkeleri
içerisinde yol alması gereğine
sarsılmaz bir inançla bağlıyız
ve de bu bağlamda demokratik
bir toplum içinde ifade
özgürlüğü ve basının haber alma
özgürlüğünün olmazsa olmaz
olduğunun bilincindeyiz”
dedi.
Ciro ikiye katlanacak
Gigin, 15 bin çalışanı ve 5
milyar lira cirosu olan, halka
açık bir şirketler topluluğu
haline geldiğini açıkladı.
2017-2021 arasındaki 5 yıllık
dönemde, temkinli bir
strateji ile cirolarını 5 milyardan
10 milyar liraya ulaşmasını
hedeflediklerini ifade
eden Murat Gigin, “Müteahhitlikte
ağırlıkla petrol ve gaz
ve bunlarla ilişkili sektörlerde
faaliyet gösteriyoruz. Petrol fiyatları
40-50 dolara düşerken
birçok proje ya ertelendi, iptal
oldu. Biz de Türkiye’ye odaklandık.
60. yılda 4-5 tane büyük
proje bağladık. Elimizdeki
projelerin değeri 5.5 milyar
dolara çıktı” diye konuştu.
TBMM’ye sunulan bütçe tasarısına
göre gelecek yıl kamuya zorunlu
alımlar dışında sadece 5 bin kadrolu
memur alınacak. Diğer alımlar ise sözleşmeli
olacak. Kamuda kadrolu memur
devri adım adım sona erecek. Böylece
KPSS’ye giren milyonlarca adayın
‘kadrolu memurluk’ hayalleri de bir
kez daha suya düştü.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, 2017 yılında
kamuya zorunlu atamalarla birlikte
60 binin üzerinde memur alacaklarını
açıklamıştı. Bu atamalardan ne
kadarının serbest memur kadrolarına
olacağı netleşti. TBMM’ye sunulan
bütçe yasa tasarısına göre, boş öğretim
elemanı kadrolarına 4 bin, serbest memur
kadrolarına ise 5 bin olmak üzere
yapılabilecek toplam atama sayısı sınırı
9 bin olarak belirlendi.
Mesai ücretlerine zam
Devlet memurlarının fazla mesai ücretleri,
gelecek yıl 9 kuruş artacak.
2017 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Tasarısı
verilerinden derlenen bilgilere göre,
memurların saat başı fazla çalışma
ücreti, yüzde 5.2 artış gösterecek. 1 lira
74 kuruş olan saat başı fazla çalışma
ücreti, 1 Ocak 2017’den itibaren
1 lira 83 kuruş olacak. l ANKARA
Türkiye Petrolleri’nin (TP) yeni sahibi
açıklandı. Şirket 490 milyon
lira ile en yüksek teklifi veren Zülfikarlar
Holding’e gitti.
TP Petrol Dağıtım AŞ ihalesinin elemesiz
turunda verilen 320 milyon liralık
en yüksek teklifin ardından, elemeli
tura geçilmişti.
TP Petrol Dağıtım AŞ ihalesinde,
Termopet-Net-Cemil Direkci Ortak Girişim
Grubu ihaleden çekilmiş, açık
artırma bir süre SBK Holding AŞ ve
Zülfikarlar Holding AŞ arasında devam
etmişti.
400 bayisi var
Türkiye Petrolleri markası ile kurulan
akaryakıt istasyonları, 1963 yılında
TPAO tarafından kuruldu. Faaliyet
ağını son yıllarda giderek arttıran TP,
2012 yılının ilk altı ayında 160, Nisan
2013’te 195, 2014 yılında 250 akaryakıt
bayisi vardı. Şirketin halihazırda
400’e yakın bayisi bulunuyor.
Şirketin sitesinde yer alan bilgiye
göre, Türkiye’deki, halen faaliyetteki
tek kamu sermayeli akaryakıt dağıtım
şirketi olan TP Petrol Dağıtım AŞ,
akaryakıt dağıtım sektöründe, yüzde
4.4’lük payı ile en büyük ilk 6 şirket
arasında yer alıyor.
l Ekonomi Servisi
Gübre için patlama tat bikatı
Tekfen Holding yöneticileri
60. yılı ile ilgili basının
karşısına çıktı.
Terör eylemlerinde patlayıcı
olarak kullanılması nedeniyle
bir süredir satışı yasak olan
azotlu gübre ile ilgili üreticilerin
bir girişimi var. Bu konuyu
Tekfen Üst Yöneticisi
(CEO) Osman, gübre içindeki
amonyum nitrat yüzde
34.5 olduğu zaman patlayıcı
sınıfına girdiğini, Türkiye’de
azotlu gübrede kullanılan
amonyum nitrat oranının
yüzde 30-31 seviyesinde
olduğunu söyledi. Şimdi
Türkiye’deki gübre üreticileri
bu oranı yüzde 26’ya indirerek
yeniden satış izni için
başvuruda bulunmuşlar. Bu
numuneler 1 Kasım’da patlama
testine tabi tutulduktan
sonra izin konusunda son
kararın verilmesi bekleniyor.
1 Kasım’da TÜB İTAK, İçişleri
Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı
tüm üreticilerin örneklerini
verdiği bir test yapacak.
Aselsan’ın da katılma ihtimali
var. Bu test sonucunda yüzde
26 içerikli gübrelerin az
patlayıcı olduğu ispatlanırsa
satışına izin verilecek. Kanun
koyucu ile üretici bu konuda
birlikte çalışıyorlar.
Toros markasıyla, 35 yıldır
tarımın içinde olduklarını ifade
eden Murat Gigin 3 tesiste,
Türkiye toplam gübre
üretiminin yüzde 28-30’unu
sağladıklarını, yakın gelecekte
de bizzat tarımsal üretimde
olabileceklerini aktardı.
Berlin’e proje
Tekfen’in halen cirosunun
yüzde 2.5-3’ünü temsil
eden gayrimenkul tarafında
hedeflerinin yüzde 15’lere
ulaşmak olduğunu, İstanbul,
İzmir ve birçok başka
yerde arazi aldıklarını, hatta
Avrupa’nın merkezinde bazı
yerlerde de girişimleri olduğunu
anlatan Murat Gigin,
“Burada fiyatları arsa fiyatları
yükseltiyor. Yüzde 50’leri
geçebiliyor. Almanya’da
Berlin’in göbeğinde bir proje
üzerinde çalışıyoruz. Orada
bile arsa değerinin payı
yüzde 35 civarında” dedi.
Hükümet
sepette
çark etti
‘Oto’da dev
satın alma
En büyük eşitsizlik Türkiye’de
Gelir eşitsizliğini ölçen Gini
katsayısına göre, Türkiye
Avrupa ülkelerine kıyasla en
yüksek gelir eşitsizliğine sahip
ülke oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun
verilerine göre Türkiye ise
0.397 ile en yüksek Gini katsayısına
sahip olurken Türkiye’yi
0.382 ile Sırbistan ve 0.379 ile
Litvanya izledi. Gelir eşitsizliği
ölçütlerinden olan Gini katsayısı
0 ile 1 arasında değer alıyor.
Gelir eşitsizliğinin artması durumunda
bu değer 1’e yaklaşıyor.
Bir diğer gelir eşitsizliği ölçütü
olan en zengin gelir grubunun,
en fakir gelir grubuna oranını
gösteren
P80/P20 oranında
Avrupa
Birliği 28 ülke
ortalaması
5.2 iken
Türkiye’de
bu oran
7.6 oldu.
Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekçi’nin açıklamaları
ile gündeme gelen enflasyon
sepetinde gıdanın yüzde 24’lerde
olan ağırlığının yüzde 20’nin
altına inmesi gerektiği konusunda,
hükümet geri adım attı.
Enflasyon sepetine gıda ayarlamasına
ilişkin düzenleme, ‘enflasyon
rakamları ile gerçek hayat
arasında makasın açılacağı’gerekçesiyle
ekonomi çevrelerinde
tepki toplayınca, Bakan
Zeybekçi, “Hükümet enflasyon
sepetindeki oranları Ekonomi
Bakanı’nın demesiyle belirlemez.
Bu, ekonomi kurallarına
aykırı” sözleriyle önceki gün
geri adım atmıştı.
Başbakan Yardımcısı Nurettin
Canikli de değişiklik yapılmasının
doğru olmadığını vurgulayarak,
“Enflasyonu düşük
göstermek için oynama yapıyorlar
gibi bir algı yaratabilir”
dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet
Şimşek ise, “TÜFE sepetindeki
ağırlıklar hanehalkı anketleri
ile belirlenir. Bir müdahale
söz konusu değildir, asla olmayacaktır”
görüşünü paylaşmıştı.
l Ekonomi Servisi
Japon otomobil üreticisi
Nissan’ın, Mitsubishi’nin
yüzde 34’ünü satın aldığı bildirildi.
Kyodo ajansının haberine göre,
Nissan, yakıt skandallarıyla
başı dertte olan Mitsubishi
firmasının hisselerinin yüzde
34’ünü 2,3 milyar dolara satın
aldı.
Nissan Motor Üst Yöneticisi
(CEO) Carlos Ghosn,
Mitsubishi’nin halihazırdaki
Üst Yöneticisi Osamu
Masuko’nun yerine geçecek.
Masuko ise Mitsubishi
Motors’un başkanlığına devam
edecek. Masuko ile ortak basın
toplantısında konuşan Ghosn,
yönetici olarak sorumluluklarının
Mitsubishi’deki idareciliğin
güçlendirilmesi ve yeni partnerin
bağımsızlığına saygı duymak
olduğunu belirtti.
l Ekonomi Servisi
MUSTAFA ÇAKIR
Olcay
Büyüktaş
kaynaklandığını belirtiyorlar.
TD Securities analisti Cristian
Maggio, TCMB’nin aslında
indirimlere devam etmeyi
tercih edeceğini ancak,
TL’deki satış dalgası gibi ‘bariz
nedenler’den dolayı bu sefer
indirim yapamadığını söyledi.
Maggio, “Merkez TL’nin performansının
faizleri indirime
kapasitesini sınırlandırdığını
fark etmiş gözüküyor” dedi.
HalkYatırım tarafından PPK
sonrası yayımlanan notta,
‘Merkez’in faiz indirim sürecinin
tamamen sona erdiğine yönelik
kesin bir ifade de bulunmuyor’
görüşüne yer verildi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr