Pek çok defa Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilmiş olan dünyaca tanınmış 86 yaşındaki Suriyeli sürgün şair, denemeci ve ressam Adonis, dinsel fanatikliğin “Arap Dünyası’nın yüreğini parçaladığını”, ancak kurtuluşun şiirde olduğunu söyledi. Ülkesinde yüz binlerin göçü ve binlerce insanın hayatına mal olan iç savaşın sonuçları ve sebeplerini değerlendiren sanatçı, önceki gün İsveç’in Göteborg kentindeki kitap fuarında “Amerikalılar çözüme değil, sorunlara odaklanıyor,” diyerek şu açıklamada bulundu: “Amerikalıların da Rusların da tutarlı bir vizyonu yok; her ikisi de kendi çıkarlarıyla hareket ediyor. Arap dünyası ise stratejik biçimde, zengin Arap insanlarının bulunduğu bir bölge olarak, yalnızca petrol zenginliğiyle kendini tarif ediyor.”

2011’de Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a demokratik geçiş süreci talebinde bulunan bir mektup yazan Adonis, umudun şiirde olduğunu kaydederek, “Şiir bir çocuğun boğazını kesemez, bir insanın canına kıyıp, bir müzeyi yok edemez” dedi ve şairlerin laikliği hayata geçirmedeki önemli rolüne dair şöyle bir değerlendirmede bulundu:

“Arap şiiri her daim Tanrı’yı karşısında buldu. Bizlerin tarihinde, Fransa’daki (Paul) Claudel gibi büyük inananlar olmadı. Gelecek laiklikte yatıyor. İnsanları bir camiyi yok etme eğilimine dek götüren zihniyetle laik devrim yapmak, mümkün değildir. Devrim başka, cami başka bir şeydir.” Asıl adı Ali Ahmet Said Eşber olan, 1985’te Paris’e yerleşen ve şiirin asla bastırılamayacağını vurgulayan Adonis, daha sonra ise sözlerine şöyle devam etti: “Orada ölüm oldukça, mevcut kaldıkça şiir olacak. Şiir asla susturulmayacak.”

Suriye’nin batısındaki yoksul bir çiftçi aileden gelen Adonis, birkaç yıl önce de kariyerini şöyle değerlendirmişti:

“13’üme gelinceye kadar ne bir araba, ne bir telefon yüzü gördüm. Kendi kendime böyle birine nasıl dönüşebildiğimi sordum; bu neredeyse bir mucizeydi.”

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr