Darbe girişiminin gerçekleştiği gün kızının düğünüyle gündeme gelen Muharip Hava Kuvvet ve Hava Füze Savunma Komutanı Korgeneral Mehmet Şanver'in dün istifa dilekçesini verdiği ortaya çıktı.

Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk bugünkü köşesinde, Şanver'in darbe girişimine ilişkin de çok önemli detaylar anlattığını yazdı. Şanver, "Fethullahçıları, Genelkurmay Başkanımız'a anlatırken Fethullahçı general de söylediklerimi not alıyordu. İşte, orada deşifre olduklarını anladılar. Askeri Şûra'yı beklemeden, böyle bir şeye kalkıştıklarını değerlendiriyorum" diye konuştu.

Öztürk'ün bugünkü yazısından satırbaşları şöyle:

İstifa dilekçesini verdiğini öğrendiğimde kendisine güçlükle ulaştım. İlk sözleri “Allah terfi edenlerin yolunu açık etsin, Allah devletimize, milletimize zeval vermesin. Sadece üniformamızı terk ettik ama ülkemizi terk etmedik. Bazen insanlar, bazı makamları terk etmesini de bilmeli. Bunun bir örneği olsun istedim. Belki kimsenin haberi olmayacak, belki kimse umursamayacak ama ben aynaya bakabileceğim ve Mehmet Şanver olarak kendimi göreceğim” oldu.

(...)

“PLANLARINI DÜĞÜNDE BOZDUK”

Kaçırılana kadar Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal, Korgeneral Mehmet Şanver ve kuvvetin diğer generalleri önce düğünün yapıldığı yerde bir odadan karşı harekatı yönetmeye başladı. O sıcak dakikaları Korgeneral Şanver'den dinliyorum:

“Planlamaları gereği Hava Kuvvetleri'ni darbede etkin kullanacaklardı. Haber almamız ve düğün bölgesinde kurduğumuz cep telefonuna dayalı harekat merkezimiz ve oradan yayınladığımız sözlü ve yazılı net emirler bu kalkışmanın hava harekatı bölümünü öncelikle durdurmaya başladı. Daha sonra İstanbul'dan Eskişehir'e gönderdiğimiz arkadaşlarımız yaptıkları telefon konuşmalarıyla, verdikleri direktiflerle Eskişehir'de duruma el koymalarıyla olayın seyrini değiştirdi. Durdurulan hava harekatı karşı taarruzuyla etkisiz hale getirildi.”

FETHULLAHÇI KOMUTAN NOT ALIYORDU

Korgeneral Şanver'e “Siz Silahlı Kuvvetler'de bu kadar Fethullahçı olduğunu tahmin ediyor muydunuz?” diye sorduğumda, “Biliyorduk. Ama gençlerimiz arasında bu kadar Fethullahçı olduğunu açıkçası tahmin edemiyorduk” dedi. Şanver, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın odasında yaşanan olayı şöyle anlattı:

“Komuta kademesinde kimin ne olduğunu çok iyi biliyorduk. Darbe girişimi sonrası da bu konuda yanılmadık. Bu yıl terfi listesinde olan albay, tuğgeneral, tümgenerallerle ilgili değerlendirmemi Genelkurmay Başkanımız'la paylaşmıştım. Darbe girişimi sonrası da bir kişi hariç, diğerleriyle ilgili değerlendirmemde de haklı olduğum ortaya çıktı.

Ben değerlendirmelerimi aktarırken, Genelkurmay Başkanımız'ın yanında Genelkurmay Personel Başkanımız bulunuyordu. O da söylediklerimi not alıyordu. Personel Başkanı da, Genelkurmay Karargahı'nda yaşananlarda en önde olan ve tutuklanan kişidir.

ATILACAKLARINI ANLAYINCA

Fethullahçıları, Genelkurmay Başkanımız'a anlatırken Fethullahçı general de söylediklerimi not alıyordu. İşte, orada deşifre olduklarını anladılar. Askeri Şûra'yı beklemeden, böyle bir şeye kalkıştıklarını değerlendiriyorum.

İçinde bulunduğumuz durumu gördüğümde şaşırdım. Çünkü tutuklanan o personel başkanını orada görünce, onların başka görüşe tahammüllerinin olmadığını da biliyordum. Genelkurmay'da bunların kim olduğunu bilmeyen yok ama maalesef darbe girişimine kadar bunlara güvenmeye devam ettiler. Bunlara güvenilmemesi gerektiğini bir kez daha gördük.”

Saygı Öztürk'ün yazısının tamamını okumak için tıklayın.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr