Selvi'nin dünkü yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

"O sırada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 21.50 uçağı ile İstanbul'a gidiyor. Kılıçdaroğlu 1-a'da, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ise 1-b'de oturuyor.

Uçağın tekeri 23.00 civarında Atatürk Havalimanı'nın pistine değiyor. Uçak henüz körüğe yanaşmadan Basın Danışmanı Okan Konuralp, hosteslerin müdahalesine aldırmadan Kılıçdaroğlu'nun yanına koşuyor.

Kılıçdaroğlu, "Arkadaşlar iki köprünün kapatıldığı ve uçakların uçmadığını haber verince önce espri yapıyorlar zannettim" diye anlatıyor.

CHP Lideri bunun bir espri olmadığını, darbe ile karşı karşıya olduğumuzu anlıyor. Kılıçdaroğlu ile o anları konuştum."

‘KABUL EDİLEMEZ'

"İlk tepkiniz ne oldu?

'(Buna karşı çıkmak lazım. Bu bir darbedir ve darbe kabul edilemez) dedim.'

Kılıçdaroğlu o sırada yanında oturan Hayati Yazıcı'ya dönüyor. 'Darbeye karşıyız Hayati Bey' diyor. Apar topar VIP salonuna geçiyorlar. 'Ankara'ya dönmek istedim, ‘Uçaklar kalkmıyor' dediler. ‘Havaalanından çıkalım' dedim, ‘Tanklar kapatmış' dediler.'

Bu sırada CHP yöneticileriyle irtibat kuruluyor. Kılıçdaroğlu'nun ilk talimatı, 'Bu bir darbedir. Başarılı olsa da başarısız olsa da değişmez. Kesinlikle karşı çıkacağız' oluyor.

Havaalanı tanklarla ablukaya alınmış. İtiş kakış arasında Kılıçdaroğlu'nun aracı havaalanından dışarı çıkarılıyor. Bu kez CHP Lideri'nin nereye götürüleceği gündeme geliyor. Kılıçdaroğlu, "Otel güvenli olmaz diye bir arkadaşımın evine gittik" diyor. O arkadaş CHP'li Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu.

CHP lideri daha güvenli olacağı düşüncesiyle Bakırköy Belediye Başkanı Kerimoğlu'nun evine götürülüyor: 'Evde TV'leri açınca işin vahametini anladık. Kısa bir açıklama yaparak, darbeye karşı olduğumuzu duyurdum. Ardından TV'lere bağlanıp, darbeye karşı olduğumuzu açıkladım."

‘HEPİMİZİN GÖREVİ'

Kılıçdaroğlu bu sırada konuştuğu Başbakan Binali Yıldırım'a, "Hiç şüpheniz olmasın Sayın Başbakan, darbeye karşıyız. Demokrasiyi savunmak, demokrasiye inanan herkesin ortaya koyması gereken bir tavır. 21. yüzyıl Türkiyesi'nde darbenin edilebilmesi mümkün değil" diyor.

Meclis Başkanı İsmail Kahraman arıyor. Meclis'in özel oturumuna davet ediyor. Kılıçdaroğlu'nun, "Ne olursa olsun geleceğim. Meclis'te olacağız, katılacağız" sözleri üzerine teşekkür ediyor. CHP Lideri'nin Kahraman'a cevabı, "Ne demek, hepimizin görevi" oluyor.

Darbeye karşı tutumları nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan muhalefet liderlerini arayarak teşekkür etti.

Kılıçdaroğlu'na ne konuştuklarını sordum: "Ben de kendisine teşekkür ettim. Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsuruysa, demokrasiye sahip çıkmak da bizim görevimiz. Biz görevimizi yaptık."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr