CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Trabzon’da il başkanlarına uyarılarda bulunduğu öğrenildi. MHP’yi hedef almaya gerek olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bir kavgaya, karşıtlığa gerek yok. Bahçeli bizim MHP ile kavga etmemizi istiyor, tabanını kilitlemek için. Bu tuzağa düşmeyeceğiz” dedi. Bahçeli’nin AKP’nin önerdiği sisteme “evet” diyeceği konusunda kaygıları olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Erdoğan’a güvenmiyorum, amacı farklı. Onun Türkiye’nin bekasına inandığını da sanmıyorum, tek derdi var, koltuk” diye konuştu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu Trabzon’da gerçekleştirdiği il başkanları toplantısında, CHP’li başkanlar ile basına kapalı görüştü. Edinilen bilgiye göre Kılıçdaroğlu il başkanlarına şunları söyledi:

MHP’yi hedef almayın: MHP’yi hedef almamıza gerek yok. Bir kavgaya, karşıtlığa gerek yok. Bahçeli bizim MHP ile kavga etmemizi istiyor, tabanını kilitlemek için. Bu tuzağa düşmeyeceğiz. Benim gördüğümü Bahçeli de görüyordur. Ülkenin bekasını ben düşünüyorsam Bahçeli de düşünmelidir. Başkanlığa karşıyız, bu kadar.

Bahçeli ‘evet’ demeyebilir: Başkanlığa neden karşı olduğumuzu açıklamalıyız. Ayrıntıya giremiyoruz çünkü ortada metin yok. Metin çıktıktan sonra elbette söyleyeceğiz. Hâlâ Bahçeli’nin, onların önerdiği sisteme ‘evet’ diyeceği konusunda kaygılarım var. ‘Evet’ demeyebilir. Erdoğan’a güvenmiyorum, amacı farklı. Onun Türkiye’nin bekasına inandığını da sanmıyorum, tek derdi var, koltuk.

PM bildirisinde HDP sözcüğü yok: Kürtleri CHP’ye kazandırmalıyız. Doğu, Güneydoğu’da parti olarak güzel işler yaptık. Sur’da göç eden vatandaşlara 4 ay süreyle yardım gönderdik, milletvekillerimiz gitti. HDP ile bizi yan yana göstermek için özel bir çaba var. Tutuklu milletvekilleri ile ilgili HDP sözcüğünü kullanmadım, PM Bildirisinde de yok. İzmir’de, ‘seçimle gelen seçimle gider’ dedim. Seçimle gelen darbeyle gider mi deseydim. Bununla ilgili Anayasa Mahkemesi’nin kararı var, o karara dayanarak söylüyoruz.

‘Devlet biziz’ demeyin: ‘Devlet biziz’ lafını kullanmayın. Biz darbe döneminde en büyük sıkıntıyı çeken partiyiz. Niye ben devleti koruyacağım, ben halkı korurum. Devlet baskıcı olduğu sürece devlete karşı dururuz. Devlet tanımımızı da değiştirmemiz lazım. Baskıcı olup da batmayan hiçbir devlet yoktur ama özgürlüğü bayrak yapan her devlet büyümüştür.

Kurtuluş için 4 aşama: Türkiye’nin kurtuluşu ile ilgili dört aşamalı bir stratejimiz var. Güçlü bir hukuk devleti. Hukuk devleti olmadan yani demokrasi olmadan bir ülkenin büyüme ve gelişme şansı kocaman bir sıfırdır. İkinci ayağı üreten Türkiye. Çünkü üreten Türkiye güçlü bir Türkiyedir, saygınlığı olan bir ülkedir. Üçüncü ayağı güçlü bir sosyal devlet. Aç ve açıkta kimse kalmayacak, herkesin işi ve aşı olacak. Dördüncü ayak, sürdürülebilirlik. Bunun temeli kendisini yenileyen eğitim sistemi.

Her şehit için kitap: Bulunduğunuz ilde şehit ailelerine ulaşacaksınız, şehidin çocukluk fotoğrafları, aile fotoğrafları, askerlik fotoğraflarını alacaksınız ve bize göndereceksiniz. Her bir şehidimiz için özel kitap hazırlayacağız, o kitabı aileye vereceksiniz ve gururla saklayacaksınız.

CHP uygar dünyanın umudu: CHP şu anda sadece Türkiye’nin değil, Türkiye’de demokrasinin gelişmesi açısından bütün uygar dünyanın umudu. 15 Temmuz’dan bugüne 140 devletle görüştük. AB’den gelirler, bizimle görüşmeden kimse gitmez, mutlaka bize ‘CHP ne düşünüyor’ diye sorarlar.

CHP sokağa çıktı

CHP Merkez Yönetim Kurulu’nun (MYK) aldığı kararla, bir MYK üyesi ile parti meclisi (PM) ve milletvekillerinden oluşan heyetlerin ülke genelinde halka buluşması çalışmaları başladı. CHP Genel Başkan yardımcısı Tekin Bingöl ile birlikte 7 kişilik heyet, ilk olarak Malatya’da, il, ilçe, belde ve köylerde halkla bir araya geldi, sorunlarını tespit etti. Anayasa düzenlemesinden başkanlık sistemine kadar her konuda konuşulduğunu söyleyen Bingöl, “Vatandaş en sık ‘Türkiye’nin hali ne olacak, ülke nereye gidiyor’ sorusunu soruyor. En çok da terör ve ekonomik gidişattan kaygı duyuyor” diye konuştu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr