Hain saldırının hemen birkaç dakika sonrası... Yer; Çağlayan Adliyesi’nin giriş katındanki Baro salonu, Can Dündar ve Erdem Gül olayın şokunda. Eşi, Dilek Dündar ise bembeyaz. Nasıl olmasın ki? Eğer, ani bir refleksle saldırganın üzerine çullanmasa, belki tabancadan 3’üncü, 4’üncü, belki de 5’inci kurşunlar çıkacak, suikast hedefine ulaşmış olacaktı. Elbette sadece Dilek Dündar değil, CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek de günün iki gerçek kahramanından biri. O da canı pahasına saldırganın üzerine atlayıp eylemi fiilen durduran ikinci kişi.

Gazeteciliğe sıkılan kurşunu duyan adliyeye koşuyor... CHP Milletvekilleri Gürsel Tekin, Barış Yarkadaş, İstanbul İl Yöneticileri “Geçmiş olsun” telaşında. Ve duruşmayı gün boyu izleyen Sezgin Tanrıkulu “Şans eseri yaşıyoruz” diye mırıldananlardan.

Baro odasında konuşulanlara kulak kabartıyoruz; sisteme öfke var. Adliyede gazeteciyi koruyamayan sisteme tüm öfke... Saldırganın üzerine, canı pahasına giden Muharrem Erkek, “Devleti idare edenler bu olaydan kendilerine pay çıkarmalı” diyor. Hemen yanındaki bir başka milletvekili, “Can Dündar ve Erdem Gül’ü kimlerin hedef gösterdiğini çok iyi biliyoruz, onlar da kendilerini biliyor. Malumun ilanı gibi bir durum, hem hedef göster hem koruyama” ifadesini kullanıyor.

Gelenler Can Dündar ve Erdem Gül’e “Geçmiş olsun” diledikten sonda Dilek Dündar’a sarılıyor, kutluyorlar yürekli eşi, “