Türkiye’de kamuoyunda genellikle ‘siyasi’ açıklamalarıyla gündeme gelen ABD Büyükelçisi John Bass, bu kez sanat üzerine konuştu. Bass, hükümetin Büyükelçiliklerde Sanat programı kapsamında Ankara’ya konuk olan Dennis Lee Mitchell’in eserlerini anlattı; çağdaş sanatın önemini vurguladı.

Mitchell, plastik sanatlara kazandırdığı yeni bir teknikle, sanatseverleri buluşturdu. Dumanı kullanarak ürettiği soyut biçimlerin ‘yaradılış’ sürecine ortak etti Ankaralıları. Önce Prof. Dr. Turhan Çetin’in OSTİM’deki atölyesinde düzenlenen çalışmaya katıldı, sonra da Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ndeki öğrenci ve öğretim üyeleriyle, ayrıca endüstri meslek lisesi öğrenci ve öğretmenleriyle bir araya geldi.

 

Nereden geldik?

Oksijen tüplerini eline alıp, o tüplerden harlayan ateşin çıkardığı dumanı kâğıtlara aktaran sanatçı, tüm dikkatleri üzerine çekerken, ABD Büyükelçisi John Bass’ın rezidansında, Büyükelçi’nin onuruna verdiği yemekte, eserleriyle göz doldurdu. Mitchell’in eserleri şu an, ABD Büyükelçiliği Rezidansı’nda sergileniyor. Serginin konsepti de “Sence...” Büyükelçi Bass, Mitchell’ın eserleriyle ilgili şu bilgileri veriyor:

“Öncelikle bizler çağdaş sanat eserleriyle çok ilgiliyiz. Çağdaş sanatın, çağdaş sanatçıların günümüzde karşılaştığımız problemlerle ilgili bizlere daha iyi yanıtlar verebildiğini düşünüyoruz. Bu sadece Türkiye’de değil, diğer toplumlar için de bu sorunları konuşabilmek, bizlerin yarattığı kavramlar üzerinden konuşabilmek, sanatı bir form, bir biçim olarak kullanabilmemize sebebiyet veriyor. Çağdaş sanatçıların önemi de burada ortaya çıkıyor.”

Bass, sanatı evrensel kılan konulardan bir tanesinin de diyaloğu, konuşmayı ortaya çıkarması olduğuna dikkat çekiyor. “Bunu klasik sanat eserlerinde de görebiliyoruz, daha çok nereden geldiğimizle ilgili bu eserler. ABD olsun, Türkiye olsun, insanlık olsun nereye gittiğimizle de ilgilidir eserler...” diyor. Serginin konseptini belirlerken “ne olacağı” üzerinde düşünüldüğünde, “özellikle dijital çağda karşılaşılan zorluklar üzerine düşündüklerine” vurgu yapıyor. Dijital çağ diye adlandırdığı günümüzü ise şu sözlerle yorumluyor:

“Dijital çağla ilgili gözlemlerimden biri şu; ‘sanal’ olarak iletişim kuran toplumların birbirlerine sürekli bağırması ve birbirlerini dinlemek, tanımak için zaman ayırmamaları.... Böyle olunca, bizde ‘Acaba bu bakış açısının merkezine oturtulamaz mı?” diye bir fikir gelişti.

 

ABD’nin yelpazesi

Olduğumuz bir yerden farklı bir yere geçtiğinizde, sizin olaylara bakışınızı da geliştiren bir husus. Biz bu tercihi yaparken, şundan emin olmak istedik: ABD’nin bütün yüzünü, yelpazesini anlatan sanatçıları bir araya getirmek istedik.

Haliyle sanatçıların bakış açıları da, ABD’de yaşadıkları deneyimlerden doğan bakış açıları... Bu her zaman olumlu bir bakış açısı olmayabiliyor. ABD’nin zenginliğini, ne kadar karmaşık bir toplum olduğunu, bizlerin, kendi demokrasimiz içinde de hâlâ yapmamız gereken önemli işlerimizin olduğunu gösteriyor.”

Bilgi: www.dennisleemitchell.com

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr