Antalya'da geçen 26 Nisan günü terör örgütü IŞİD'e yönelik operasyonda Çeçen, Rus ve Suriye uyruklu 7 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerle birlikte çok sayıda dijital materyale de el konuldu.

Şüphelilerden Rasul Tamaev, Halil El Halil, Shamil Kalaev ve Abdulsalam Muslim tutuklandı. Emir Ferhan, Abit El Halil ile Mogamed Emin Osmanev ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Sanıklar hakkında Antalya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın iddianamesinde, terör örgütünün Türkiye'de gerçekleştirdiği eylemler tek tek sıralandı. Terör örgütüyle irtibatlı oldukları belirlenen şüphelilerden Rusya vatandaşı Magomed Emin Osmanev, Çeçen asıllı Rusya vatandaşları Rasul Tamaev ile Shamil Kalaev'in, Suriye uyruklu Abdulsalam Muslim, Emir Ferhan, Halil El Halil ve Abit El Halil'in 'terör örgütüne üye olmak' suçundan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

İddianamede, üzerinde Suriyeli bir başka kişiye ait kimlik çıkan şüphelilerden Halil El Halil'in, resmi belgede sahtecilik suçundan da cezalandırılması talep edildi.

"TÜRKİYE'YE HUZUR BULMAYA GELDİK"

Davanın ilk duruşmasında tutuklu yargılanan Rasul Tamaev, Halil El Halil, Shamil Kalaev ve Abdulsalam Muslim hazır bulundu. Tutuksuz sanıklar ise duruşmaya gelmedi. Tercüman eşliğinde savunmalarını yapan tutuklu sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Rasul Tamaev kendini şöyle savundu:
"Ben Türkiye'ye kötülük yapmak için gelmedim. Ailemle birlikte huzur içinde yaşamak için geldim. Kamuflaj kıyafetimi Moskova'dayken balık tutarken giymek için almıştım. Ben IŞİD terör örgütüne üye değilim. Ne Rusya'da, ne Suriye'de, ne de Çeçenistan'da savaşa katıldım."

Shamil Kalaev de "Örgütle ilgim yok. Çeçenistan'da kamuflaj sıradan bir kıyafettir. Ben Türkiye'ye insan hakları korunan bir ülke olduğu için geldim" diye konuştu.

Abdulsalam Muslim, cep telefonundaki görüntülerle ilgili, “Ben teknoloji konusuna hakim biri değilim. Cep telefonumu zaman zaman misafirliğe gelen arkadaşlarıma da veriyordum. Telefona indirilen görüntüleri kimin indirdiğini bilmiyorum" dedi.

'SAVAŞTAN KAÇMAK İÇİN GELDİM'

Halil El Halil ise örgüt üyesi olmadığını, üzerindeki sahte olduğu iddia edilen kimliğin de eniştesine ait olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Cep telefonumdaki fotoğrafları Suriye'deki arkadaşım bana göndermişti. Üzerimdeki kimlik kız kardeşimin eşine aittir. Suriye'den dönerken eniştem Atalla El Hasan kimliğini annemde unutmuştu. Bu kimlik eniştemin kimliğidir. Ben Türkiye'ye savaştan kaçmak için geldim."

Tutuklu 4 sanığın avukatı Nurali Çitil, müvekkillerinin beraatini talep etti. Tahliye talebini reddeden mahkeme, duruşmayı erteledi.

Duruşma sonrası tutuklu sanıkların yakınları, adliyeden göz yaşlarıyla ayrıldı.

 

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr