İlk kez düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi’ne ev sahipliği yapan Türkiye, zirve sonrası çatışma bölgelerinde uluslararası insani hukukun uygulanması çağrısında bulunan ve 48 ülkenin katıldığı bildiriye imza vermedi. “Çatışma bölgelerinin açılması” çağrısını içeren bir bildiride, sivillere zarar veren güvenlik güçlerinin de hesap vermesi gerektiğine dair ifadeler yer aldı.

Önceki gün sona eren zirvenin sonunda çatışma bölgelerindeki ülkelere ve silahlı gruplara uluslararası insani hukukun gözetilmesi çağrılarının yer aldığı bir bildiri yayınladı. Bildiriye, zirveye katılan 48 ülke imza verdi, ancak ev sahibi Türkiye imza atmaktan imtina etti. Bildiri, ABD’nin Ankara büyükelçiliğinin resmi Twitter adresinden de ‘Uluslararası insani hukukun ve bu hukuka bağlılığın önemini teyit eden Dünya İnsani Zirvesi ortak bildirisi’ başlığıyla paylaşıldı.

Bildiride, uluslararası toplumun en önemli gündeminin çatışma bölgelerindeki sivillerin korunması olması gerektiği belirtilip ülkelere ve çatışan silahlı gruplara uluslararası insani hukuka uyarak sivillerin korunmasını sağlama mesuliyetleri hatırlatıldı. Çatışma bölgelerinde sivillerle silahlı taraflar arasında kesin bir ayrım yapılması gerektiği kaydedilen metinde, sivillere doğrudan saldırıların uluslararası hukuk ilkelerinde kesinlikle yasaklanmış olduğu hatırlatıldı. Metinde bu nedenle çatışan tüm gruplara sadece siviller değil, hastaneler, kültürel mekânlar, koruma altındaki bölgeler gibi yerlere saldırmama çağrısı yapıldı. Tüm ülkelerden de konvansiyonel silahların ticareti konusunda dahil oldukları uluslararası hukuk ilkeleri doğrultusunda hareket etmeleri istendi.

 

‘Çatışma bölgelerini açın’

Türkiye’nin imzalamaktan kaçındığı metindeki dikkat çekici bir çağrı da Birleşmiş Milletler ve uluslararası yardım örgütlerinin çatışma bölgelerine girmesi için gerekli koşulların sağlanması yönünde oldu. Devletlere, insani yardımlara tarafsızlık ilkesinde yaklaşması ve çatışma bölgesindeki herkesin sağlık hizmeti alabilmesi yönünde çağrı yapıldı. Bunun için BM ve insani yardım personellinin çatışma bölgelerine ‘engelleme olmaksızın’ girmeleri için izin verilmesi, güvenliklerinin sağlanması, personel ve ekipmanlarına zarar verilmemesi istendi.

 

Güneydoğu gerginliği

Türkiye ile BM İnsan Hakları Komiseri Zeid Ra’ad Al Hüseyin arasında 10 gün önce, Güneydoğu’da süren operasyonların BM heyetinin incelemesine açılması konusunda gerginlik yaşanmıştı. BM Komiseri, Türkiye’ye yaptıkları Güneydoğu’ya bir BM heyeti gönderilmesi başvurularına yanıt bile verilmediğini resmen açıklamıştı. Türkiye ise, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü aracılığıyla yaptığı açıklamada, Güneydoğu’ya gitmelerine izin verilen uluslararası kuruluşlar tek tek sayılarak, BM’nin de istediği zaman bölgeye gidebileceğini belirtmişti. Ancak Dışişleri sözcüsünün yaptığı açıklamanın ardından, BM heyetinin ziyareti için herhangi bir hazırlık ya da tarih belirlenmemişti.

İMZALAYAN ÜLKELER

Arjantin, Kanada, Avustralya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Uruguay, Almanya, Mikronezya, Lüksemburg, Ürdün, Yunanistan, Belçika, Danimarka, Norveç, İsveç, Tayland, Bangladeş, Andorra, Portekiz, Bulgaristan, Hırvatistan, Kıbrıs Rum Kesimi, El Salvador, Estonya, Finlandiya, Gürcistan, Haiti, Honduras, İtalya, Güney Kore, Letonya, Litvanya, Makedonya, Malavi, Malta, Moldova, Polonya, San Marino, Şeyşel Adaları, Slovenya, Romanya, Slovakya, İsrail, Japonya, Katar, Umman, Ukrayna, İngiltere, ABD.

 

 

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr