Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından düzenlenen konferansta konuşan eski Başbuğ, PKK'ye yönelik operasyonlar hakkında konuştu.
 
Kounun iç siyasete malzemesi olmaması gerektiğini belirten İlker Başbuğ, şunları söyledi:
 
“Onların hesabı, planı halkı ayaklandırmaktı. Acılı günlerdeki tek tesellimiz, vatandaşların terör örgütünün yanında olmaması. O insanlar acıyı yüreklerinde hissediyorlar. Ne zaman Diyarbakır'da 3 milyon, İstanbul'da 10 milyon kişiyi toplar, PKK'yı, terörü lanetlerse, bela asgari seviyeye iner.
 
Peki, Cizre'den bir aileyi, çocuklarını getirip bir yıl misafir eden oldu mu? Özeleştiri yapmalıyız. Toplumun büyük bir bölümü bu konuda sınıfta kaldı."
 
"Askerin siyasete karışmama gibi bir lüksü var mı?" sorusuna İlker Başbuğ "Silahlı kuvvetler, gerekli görülen durumlarda düşüncelerini kamuoyu ile paylaşması lazım. Bu komplo olayları ile ilgili ne yapıldı, ne yapılmak istendi derseniz, silahlı kuvvetlerinin sesi kesilmek istendi. Oldu mu, gerçekleşti mi, Evet oldu. Amaç oydu zaten, silahlı kuvvetlerin sesini kesmekti"dedi.
 
Başbuğ, "Benim en büyük hayalim, Türkiye ile Azerbaycan'ın tek devlet olmasıydı. Zaten denilmiyor mu, tek millet, iki devlet. Tercüman olmadan birbirimizle konuşuyoruz. Ama mümkün değil, yaptırmazlar. Keşke şartlar uygun olsaydı" diye konuştu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr