191 ülkenin imzaladığı Paris Anlaşması dün yürürlüğe girdi. Sivil toplum kuruluşlarının iklim değişikliği konusunda ortak kaygılarını dile getirmek için kurdukları İklim Ağı, Türkiye’yi de yeni iklim rejiminin bir parçası olmak için Paris Anlaşması’nı onaylamaya davet ediyor. Türkiye, Paris Anlaşması’nı 22 Nisan 2016 tarihinde imzaladı ancak hâlâ onaylamadı. Küresel emisyonların yüzde 65’inden sorumlu 94 tarafın onayladığı Paris Anlaşması’nın hedefi, küresel ortalama sıcaklıklardaki artışın 1.5 0C eşiğinde sınırlandırılması. En büyük hedef ise 21. yüzyılın ikinci yarısında sıfır emisyona ulaşmak.

İlk konferans

Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 22. Taraflar Konferansı, 7-18 Kasım arasında Marakeş’te gerçekleştirilecek. İklim zirvesi niteliği taşıyan buluşma, aynı zamanda Paris Anlaşması’nın da ilk taraflar konferansı olacak. İklim Ağı’ndan yapılan açıklamada, bilim insanlarının, iklim değişikliğiyle mücadelenin başarıya ulaşması için, emisyonların 2020 öncesinde düşüşe geçmesinin şart olduğunu söylediklerine dikkat çekildi.

Türkiye’nin iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerden birisi olan Akdeniz Çanağı’nda yer aldığı belirtilerek “İklim değişikliğiyle mücadelenin başarısızlığı yaşadığımız coğrafyada hem çevresel hem de ekonomik çöküş riskini barındırıyor. Paris Anlaşması, 2020 sonrası iklim rejiminin çerçevesini çiziyor. Türkiye’nin onaylamaması, küresel iklim hareketinin dışında kalması anlamına geliyor. Türkiye düşük karbonlu ekonomiye dönüşüm prensiplerinin ortaya koyulacağı bu tartışmalarda bulunmalı. Düşük karbon ekonomisine geçiş, istihdam, halk sağlığı, enerjide dışa bağımlılık gibi kilit alanlarda gelişim vaat ediyor. Küresel iklim hareketinin dışında kalmak, bu fırsatların kaçırılması anlamına geliyor” denildi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr