HDP’ye yönelik operasyonda 7 Kasım’da tutuklanan ve çarşamba günü tahliye edilen HDP Hakkâri Milletvekili Nihat Akdoğan, Cumhuriyet’e konuştu. Gazetemizin yazar ve yöneticilerinin de tutuklu bulunduğu Silivri 9 No’lu Cezaevi’nden tahliye edilen Akdoğan, “Silivri 9 No’lu, cezaevleri arasında tecritin en çok olduğu cezaevlerinin başında geliyor. 90 günün üzerinde tek kişilik hücrelerde kaldık. Kitap ve gazete okuma, spor yapma, ortak faaliyetlere çıkma durumu yok denecek kadar az. Birkaç ilçenin katı kadar nüfus var orada. O kadar kalabalık nüfusa rağmen sadece cezaevinin üzerinden uçan kuşlara selam verebiliyorduk” diye konuştu.

Cunta dönemi gibi

Gazetemizin tutuklu yazar ve yöneticilerini avukat görüşüne giderken uzaktan görebildiğini belirten Akdoğan, “Cumhuriyet gazetesini almaya, okumaya çalıştık ve orada tutulan arkadaşlarınızın neler yaşadıklarını da öğrenmiş olduk. Cumhuriyet gazetesi de içeride olanların aileleri de çok yara aldınız. Sadece cunta dönemlerinde rastlanabilecek şekilde ailelerin parçalanması, insanların, basın yayın organlarının mağdur edilmesi, çok üzücü olmuştır. Hele hele bunu hiç hak etmeyen insanların bu süreçte bu kadar mağdur edilmesi, bu ülkede demokratik yaşamdan, insan haklarından, hukuktan söz edenlerin bu kadar fütursuzca büyük bir hınç ve öfke ile içeri doldurulması, gerçekten hepimize kaybettiriyor. Onların sandığı gibi sadece bir kesim değil bütün ülke kaybediyor” dedi.+

Basın özgür mü?

“Nihat Akdoğan üzerinde baskı olduğunda, o içeri atıldığında diğer tarafın özgür olduğunu kim söyleyebilir?” diyen Akdoğan, “Basın için de aynıdır. Cumhuriyet gazetesi, Özgürlükçü Demokrasi, Azadiya Welat ya da Birgün, Evrensel gazeteleri üzerinde baskılar olduğunda, diğer gazeteciler özgür müdür, basın özgürlüğü var mıdır? HDP’nin eşgenel başkanları, milletvekilleri, belediye başkanlarımız, yönetici ve üyelerimizin içeride oluşu, Cumhuriyet gazetesinin ana omurgasının içeri alınmış olması, toplumun vicdanını kanatmıştır” diye konuştu.

Senaryo hazırdı

Referandum sonuçlarını “Hile ve hurdaya rağmen geçti” sözleriyle değerlendiren Akdoğan, “Maksat hâsıl oldu’ diyen bir hükümetin, birlikte seçime girdiği partinin, diğer taraftan ‘maç 1-0 da bitse, 5-0 da bitse 3 puandır’ diyen bir Cumhurbaşkanı ile birlikte nasıl bir tablo ile karşı karşıya kaldığımız ortada. Demek ki çok önceden hazırlanmış bir senaryo idi” dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr