HDP Merkez Yürütme Kurulu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yazılı bir açıklama yaparak, "Bugün Meclis ağır bir temsil krizine zorlanmaktadır. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki kuvvetler ayrılığı, denge ve denetleme mekanizmaları bertaraf edilerek, 'kuvvetler uyumu' adı altında tek kişi yönetimi, bir dikta rejimi hedeflenmekte, Meclis iradesi etkisizleştirilmek istenmektedir. Kürsü dokunulmazlığı konusunda evrensel ve demokratik hukuku tanımayan, 'Anayasayı bir seferlik geçici bir madde ile çiğneriz' diyen bir anlayış hakim kılınmaya çalışılmaktadır" dedi.

"1924 ANAYASASI'YLA DEMOKRATİK BİR CUMHURİYET YARATMA FIRSATI HEBA EDİLDİ"
HDP'nin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı mesajı şöyle: "96 yıl önce bu topraklarda yaşayan bütün halklar 'eşit yurttaşlık temelinde ortak yaşam' için bir araya geldi. Anadolu, Mezopotamya ve Trakya'nın insanları ortak bir gelecek, eşit ve özgür bir yaşam için kader birliği yaptı. 23 Nisan 1920'de kurulan Büyük Millet Meclisi'nde ve 1921 Anayasası'nda, ülkedeki farklılıkları zenginlik gören anlayış hâkim oldu. Kapsayıcılık ve çoğulculuk, âdemi merkeziyetçilik ve temsilde adalet prensipleri esas alındı. Herhangi bir etnisiteye vurgu yapılmadan, Büyük Millet Meclisi'ni oluşturan temsilciler kendi kimlikleriyle Meclis'te yerlerini aldılar. Tüm yurttaşların yaşadıkları yerellerde, farklılıklarıyla yönetime katılma imkânları ortaya çıktı. Ne yazık ki, bu çoğulcu, eşitlikçi anlayış yerini 1924 Anayasası'yla 'tekçi', merkeziyetçi ve otoriter bir yönetim anlayışına bıraktı ve demokratik bir Cumhuriyet yaratma fırsatı heba edildi. Tek bir ırkı, tek bir inancı ve toplum yerine devleti merkeze alan bir anlayış büyük acıların yaşanmasına neden oldu.

"'ANAYASAYI BİR SEFERLİK GEÇİCİ BİR MADDE İLE ÇİĞNERİZ' DİYEN BİR ANLAYIŞ HAKİM KILINMAYA ÇALIŞILMAKTADIR"
Sık sık darbelerle ve askeri cuntalarla kesintiye uğratılan 96 yıllık tarihte, toplumsal iradeyi hiçe sayan merkezi devlet aklı etkinliğini sürdürdü. Bugün yürürlükte olan Anayasa'nın bile darbecilerin eseri olması ve üzerinden 34 yıl geçmiş olmasına karşın halen sivil, özgürlükçü ve demokratik bir anayasanın Meclis'te yapılamamış olması büyük bir utanç kaynağıdır. Bugün de Meclis ağır bir temsil krizine zorlanmaktadır. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki kuvvetler ayrılığı, denge ve denetleme mekanizmaları bertaraf edilerek, 'kuvvetler uyumu' adı altında tek kişi yönetimi, bir dikta rejimi hedeflenmekte, Meclis iradesi etkisizleştirilmek istenmektedir. Kürsü dokunulmazlığı konusunda evrensel ve demokratik hukuku tanımayan, 'Anayasayı bir seferlik geçici bir madde ile çiğneriz' diyen bir anlayış hakim kılınmaya çalışılmaktadır. 96 yıl sonra bir kez daha, güçlendirilmiş bir demokratik parlamenter rejime ve kuvvetler ayrılığına sahip çıkmak, yerel demokrasiyi ve yerinden yönetimi gerçekleştirecek, çoğulcu ve farklıların eşitlik hukuku üzerinde yükselecek bir demokratik Cumhuriyeti hedeflemek Meclis'in kuruluşunun bugün anlamlandırılması olacaktır. Bu ülkenin çocuklarının her gün yeniden mağdur edilmediği, öldürülmediği, yoksulluğa mahkum kılınarak ağır koşullarda çalışmak zorunda bırakılmadığı, cezaevlerinde tutulmadığı, çocuk yaşta evlenmeye zorlanmadığı, anadillerinde eğitimden yoksun bırakılmadığı, ezberci-niteliksiz-ticari bir eğitim çarkına terk edilmediği, savaşların faturasını ödemediği, taciz ve tecavüze uğramadığı bir ortak vatan ve demokratik Cumhuriyet hedefi, bizleri 23 Nisanları buruk kutlamaktan uzaklaştıracaktır"

Kaynak: Birgun.net