7’den 70’e binlerce İzmirli dün öğle saatlerinde Konak Pier, Cumhuriyet Alanı, Basmane gibi noktalarda toplanarak Gündoğdu Alanı’na yürüdü. İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi üyeleri de, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve Atilla Sertel’in katılımıyla uzun kortejdeki yerini alıyor. Alanda CHP örgütleriyle birlikte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve CHP’li bazı ilçe belediye başkanları da katılıyor.

Dev bir hayır korosu

On binlerce İzmirlinin akın ettiği alandaki manzara, dev bir hayır korosunu andırıyor. En önde, günün anlam ve önemine binaen işçiler. Pankartlarına yansıyan hayırlarının nedenleri saymakla bitmiyor. Esnek çalışma, taşeronlaşma, sendikasızlaştırma, kıdem tazminatlarının gasbı... Akademisyenler KHK’lere, öğretmenler yaramazlara, öğrenciler sınavlara “hayır” diyor. Anarşistlerin eğitime bakışı ise daha radikal: “Paralı, parasız eğitime hayır!” Fidel Castro’dan Deniz Gezmiş’e, St. Pauli’den Adana Demirspor’a oldukça geniş yelpazede kişi ve kurumlar, ya pankartlarla ya varlıklarıyla alanda.

Silivri zindanı

Toplumun ve olayların fotoğrafını çeken gazetecilerin alana getirdiği “hayır” oldukça yaşamsal. Gazeteci kökenli milletvekilleriyle birlikte “mahpus meslektaşları” için saf tutuyorlar. Atılan her adım, “Silivri zindanlarına hayır” diyor. Çevreciler, doğa talanına, “Bandosol” yandaş melodilere karşı çıkıyor. Kadınlar; tacize, tecavüze karşı pankartlarıyla sesini yükseltiyor. Avukatlar, hukuksuzluklara karşı yürüyor. Kürtler, anadillerini de alıp gelmişler Gündoğdu’ya, kimi “ne” diyor, kimi “na”. Antikapitalistler, sermayenin vahşi sömürüsüne karşı haykırıyor. Katılımcılar açtıkları pankartlar ve attıkları sloganlarla, sık sık 16 Nisan’ı anımsatıyor ve “Hayır daha bitmedi!” vurgusu yapıyor.

Polisin ‘hayır’ı

Polisin de “hayır” dediği şeyler var. Örneğin emeklilerin “Hırsız YSK” pankartının alana sokulmasına izin vermiyorlar. “Tayyip Erdoğan”lı sloganlar da polisin “hayır listesinde”, bu yüzden kısa süreli alıkoymalar yaşanıyor. Alanı inleten hayırlar, alt alta toplanınca tek bir hedefe, referandumla birlikte rejim değişikliğinde vites yükselten iktidara yöneliyor. Kordon’daki çok sesli koro, psikologların tavsiyesine uyup “hayır” demeyi çoktan öğrenmiş, hatta kenetlenmiş. Galiba sıra siyasetin köşe başını tutanlarda. Yoksa Moğollar’ın melodileri Gündoğdu’da boşuna yankılanmıyor: “Bişey yapmalı”.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr