“OHAL’de Anayasa Referandumu” başlıklı ve eski Anavatan Partisi Genel Başkanı ve yazar Nesrin Nas’ın yönettiği panelde yargının, yasamanın ve yürütmenin tek elde toplanacağı tehlikesine dikkat çekilerek, “Türkiye’nin demokrasiden uzaklaşarak diktatörlük sistemine doğru gittiğini görüyoruz. Denetlenemez bir yönetim geliyor” denildi. OHAL koşullarında referandum yapılamayacağının da altının çizildiği panelde konuşmacılar bu anayasa değişikliğine evet denilemeyeceğini de vurguladılar.

Aydın Engin'in izlenimleri: Beş benzemez bir arada

Yurttaş Girişimi ve Barış Bloku tarafından dün Taksim Point Otel’de düzenlenen panele eski CHP milletvekili ve AİHM yargıcı Rıza Türmen, bir dönem CHP Genel Başkanlığı yapmış gazeteci Altan Öymen, Adnan Menderes’in Demokrat Partisi’nde, Demirel’in Adalet Partisi ve Doğruyol partilerinde önemli görevler üstlenmiş eski TBMM Başkanlarından Hüsamettin Cindoruk, eski AKP milletvekili ve partinin kurucularından Ertuğrul Yalçınbayır, Profesör Ayşe Erzan konuşmacı olarak katıldılar.

YALÇINBAYIR: BÜYÜK DAYATMA

Ertuğrul Yalçınbayır, Türkiye’nin bir kayıt dışı cenneti olduğunu belirterek, “Siyasette, ekonomide ve dinde hep kayıtdışılık var. Bu kayıtdışılıktan sözüne güvenilen kişiler, kurumlar ve kuruluşlar olmadan ileriye gitmek mümkün değil” dedi. Kendisinin anayasa uzlaşma komisyonu üyesi olduğunda yasama, yürütme ve yargı organının net şekilde belirtildiğini anlatan Ertuğrul Yalçınbayır, “Bunlar 58. hükümetten 61. hükümet dönemine kadar yıllık program ve söylemlerde yer aldı. Bu bir parti programı ve genel başkan dahil herkesi bağlar. Yeni anayasa çalışmaları sırasında o zamanlar 60 maddede tam anlaşma sağlanmış, 39’unda ise büyük oranda uzlaşılmıştı. Bu yakınlaşma ‘başkanlık’ adı altında dayatma ile dinamitlendi. Mecliste arkamızdaki kürsüde ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ deniliyor. Yani hiçbir kişiye ve zümreye devredilemez deniyor. Hiçbir organ anayasadan kaynağını bulmayan yetki kullanamaz. Bu yapılan değişiklikle biz yargıyı, yetkiyi ve yürütmeyi tek ele veriyoruz. Bu anayasa ile fevkalede tehlikeye girdiğimizi görüyoruz. Partizanlık her şeyin önüne geçecek. Partili olmak, il başkanlarının direktifleri her şeyin önüne geçecek. Çünkü devletin başı artık partili” dedi.

RIZA TÜRMEN: MEŞRULUĞU TARTIŞILIR

Rıza Türmen ise Türkiye’deki demokrasinin tehlikede olduğunu ve bu yüzden çeşitli siyasi görüşten insanların bir araya geldiğini ve kendisinin de ‘hayır’ diyeceğini söyledi. Anayasa değişikliğinini demokratik meşruiyetinin olmadığını anlatan Türmen, “Bütün güç bir kişide toplanacak ve demokrasiden uzaklaşılacak. Türk toplumu daha çok kutuplaşacak ve gerilecek. O yüzden hayır diyeceğim. Toplum üzerinde ağır baskı var. Toplantı ve düşünce özgürlüğü kaldırıldı. Özgürlükler kısıtlandı, halkın bilgi edinme kanalları kapatıldı. Milletvekilleri, akademisyenler ve gazeteciler cezaevinde tutuluyor. Sonuç ne olursa olsun böyle bir anayasanın meşruluğu tartışılır. Yargı, yasama ve yürütmenin bir kişinin elinde toplandığı bir devlet sistemine geçiş sağlanması demokrasi değil ancak adı diktatörlük olur” dedi.

ALTAN ÖYMEN: FAKÜLTELER SUSKUN

Altan Öymen Türkiye’de 10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanını halkın direkt seçmesi ile yönetim şeklinin fiilen değiştiği söyledi. Öymen, “Artık sembolik değil, fiili gücü olan bir Cumhurbaşkanı var. Seçim sandığına yaklaştırmama dahil idare her türlü engellemeyi çıkarabilir. OHAL ile seçim yapılamaz. Türkiye’nin en güç dönemlerinde bile hukuk fakültelerinden ses çıkardı. 1950’lerde bile bir ses çıkardı. 2 üniversite vardı o zaman. Şimdi 73 fakültesi var ama o kadar ses çıkmıyor” diye konuştu.

CİNDORUK: AMAÇLARINA UYGUN

Hüsamettin Cindoruk da bu anayasa değişikliği ile sadece Türkiye’deki rejimin değil, bölgenin değiştirilme projesi olduğunu belirtti. Cindoruk, “Bu anayasa bir proje. Türkiye’nin rejimine, sistemine tek değil cephesine de bir saldırıdır. İyi hazırlanmıştır, doğru hazırlanmıştır. Siyasi iktidarın amaçlarına çok uygun bir tasarıdır” dedi. Referandumların siyasi bir kumar olduğunun altını çizen Hüsamettin Cindoruk, değişiklik teklifi sırasında yaşanan ihlaller konusunda Anayasa Mahkemesi’ni büyük bir sınav beklediğini söyledi. Cindoruk, şöyle konuştu: “Dün diyor ki, ben bunun üzerinde ince ince düşündüm. Ben bu Anayasa değişikliğini faili meçhul buluyordum. Ancak meğer faili varmış. Hem başbakan, hem Cumhurbaşkanı hem de bakanlar Türkiye’yi ikiye böldüler. Burada oturanlar eski Türkiye’yi oluşturuyor. Buna karşı da bize meşru müdafaa doğuyor. Eski Türkiye Cumhuriyeti’dir. Yeni Türkiye, eski Türkiye söylemini çok yanlış buluyorum” dedi.

Barış Bloku Eşsözcüsü Prof. Dr. Ayşe Erzan da değişiklik için “Bu bir savaş anayasasıdır” ifadesini kullandı. Paneli yöneten Nesrin Nas ise Türkiye’de siyasetin ve özgür medyanın tutuklu olduğu bir ortamda, OHAL altında referanduma gidildiğini vurguladı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr