Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından, her yıl 11 Temmuz Dünya Nüfus Günü’nde, nüfusun önemli konularını ele alan bir tema belirlenmekte ve bu temaya ilişkin farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır. UNFPA, 2016 yılı temasını 13-19 yaş grubunda yer alan "genç kızlara yatırım" olarak belirlemiştir.

Genç kızlara yapılacak yatırımlar, ülkelerin geleceği için yapılacak yatırımlar olarak tanımlanmaktadır. Her genç kız yarının annesi olma potansiyeline sahip olarak dünyaya gelmektedir. Bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek için genç kızlara yeterli eğitim olanakları, sağlık hizmetlerine erişim, güvenli bir yaşam ortamı ve ekonomik destek sağlanması gibi yatırımlar bu nedenle büyük önem taşımaktadır.

Birleşmiş Milletler (BM), temel eğitim ve sağlık ihtiyaçları karşılanmış, ekonomik yönden desteklenmiş, ertelenmiş evlilik ve gebelik şansına sahip olmuş bir genç kızın tüm toplum için bir kazanç olduğunu ve bu durumun sadece genç kızlara değil onların çocuklarına, ailelerine, yaşadıkları topluma ve ülkelerine fayda sağlayacağını belirtmektedir.

Söz konusu yatırımlar için atılacak ilk ve en önemli adım genç kızların bugünkü durumlarına ilişkin temel istatistiklere sahip olmaktır. Bu kapsamda haber bülteninde, ülkemizdeki genç kızların sosyal, kültürel ve demografik özelliklerine ilişkin temel bilgiler sunulmaktadır.

Türkiye'de kadın nüfusun %11,3'ünü 13-19 yaş grubu genç kızlar oluşturdu

Türkiye nüfusunun 2015 yılında %49,8'ini oluşturan kadın nüfusunun %11,3'ünü 13-19 yaş grubunda bulunan genç kızlar oluşturdu. Bu oranın en yüksek olduğu ilk üç il sırasıyla; %17,3 ile Şırnak, %17,2 ile Ağrı ve %17 ile Siirt oldu. Bu oranın en düşük olduğu ilk üç il ise sırasıyla; %8,4 ile Tunceli, %8,9 ile Muğla ve %9 ile İzmir oldu.

Genç kızların yaşadığı hanehalklarının %73,6’sı çekirdek ailedir

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, 2015 yılı sonuçlarına göre, 13-19 yaş grubundaki genç kızların yaşadıkları hanehalkı tipleri incelendiğinde; %73,6’sının çekirdek aileden, %25,3'ünün ise geniş aileden oluşan hanehalklarında yaşadığı görüldü. Diğer yandan %1,2'sinin ise çekirdek aile bulunmayan hanehalkı veya tek kişilik hanehalklarında yaşadığı gözlendi.

Ülkemizde, 13-19 yaş grubunda genç kız bulunan çekirdek ailelerin %1,4’ünde baba ve çocuklar, %6,7’sinde ise sadece anne ve çocuklar yaşamaktadır.

Genç kızların %61,6'sı üyesi olduğu haneye ait konutta yaşamaktadır

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, 2014 sonuçlarına göre, 15-19 yaş grubundaki genç kızların %61,6’sının üyesi olduğu hanehalkına ait konutta, %21'inin ise kirada oturduğu görüldü. Diğer yandan genç kızların %17,4'ünün yaşadığı konutun mülkiyet durumu lojman veya diğer'dir.

Genç kızların %18,9’unun yaşadığı konutta sıcak su sistemi yoktur

Türkiye’de, 2014 yılı verilerine göre 15-19 yaş grubundaki genç kızların %81,1’inin yaşadığı konutta sıcak su sisteminin bulunduğu, %18,9’unda ise sıcak su sisteminin mevcut olmadığı görüldü. Ayrıca genç kızların %91'inin yaşadığı konutlarda tuvalet konutun içindedir.

Genç kızların en önemli konut problemi bakım ve izolasyon oldu

Genç kızların %42,2’sinin oturdukları konutta izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşandığı görüldü. Diğer yandan %40,4’ünün oturduğu konutta “sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb.” sorunlar yaşandığı, %24,5’inin oturduğu konutun odalarının ise yeterli gün ışığı almadığı görüldü.

Genç kızlarda işsizlik oranı genç erkeklerden daha yüksek oldu

Hanehalkı İşgücü Araştırması, 2015 sonuçlarına göre, 15-19 yaş grubu genç kızlarda işsizlik oranı %18,4 iken erkeklerde %15,6 olarak gerçekleşti. Genç kızlarda işsizlik oranı bir önceki yıla göre 2,3 puan artarken, genç erkeklerde bu oran 0,6 puan düşüş gösterdi.

Aynı araştırma sonuçlarına göre, 2015 yılında genç kızlarda istihdam oranı bir önceki yıla göre 0,8 puan artış göstererek %15,1’e yükseldi. Genç erkeklerde ise bu oran bir önceki yıla göre değişmeyerek %31,7 oldu.

Ortaöğretimde net okullaşma oranı kadınlarda arttı

Ortaöğretimde net okullaşma oranı kadınlar için 2014/'15 öğretim yılında %79,3 iken 2015/'16 öğretim döneminde artarak %80,2 oldu. Erkeklerde bir önceki dönemde %79,5 olan bu oran, 2015/'16 öğretim döneminde %79,4’e geriledi.

Ortaokulda net okullaşma oranı ise kadınlarda, bir önceki döneme göre artış göstererek %94,3’ten %94,4’e yükseldi. Erkeklerde ise net okullaşma oranında bir önceki döneme (%94,4) göre bir değişiklik olmadı.

Yükseköğretimde net okullaşma oranı erkeklerde azalırken kadınlarda arttı

Kadınlarda, 2013/'14 öğretim yılında %40,9 olan yükseköğretimde net okullaşma oranı, 2014/'15 döneminde %41,1’e yükseldi. Erkeklerde ise bu oran bir önceki yıla göre azalarak %38,9’dan %38’e düştü.

Eğitim harcamaları 2014 yılında bir önceki yıla göre %13,2 arttı

Türkiye’de eğitim harcamaları 2014 yılında 2013 yılına göre %13,2 artarak 113 milyar 571 milyon TL oldu. Bir önceki yıla göre eğitim harcamalarının en çok arttığı eğitim düzeyi %20,4 ile ortaöğretim olurken, yükseköğretim %16,4 ile onu izledi.

Yapılan eğitim harcamalarının %77,7’si devlet tarafından finanse edildi. Eğitim harcamaları içerisinde hanehalklarının yaptığı harcamaların payı ise %19,8 oldu.

Öğrenci başına yapılan eğitim harcaması son üç yılda arttı

Öğrenci başına toplam eğitim harcaması bir önceki yıla göre %8,9 arttı. Öğrenci başına yapılan eğitim harcaması 2011 yılında 3 bin 819 TL olurken, 2014 yılında ise 5 bin 403 TL olarak gerçekleşti.

Eğitim düzeylerine göre harcamalar değerlendirildiğinde, 2014 yılında öğrenci başına harcamanın en yüksek olduğu eğitim düzeyi 13 bin 246 TL ile yükseköğretim olurken öğrenci başına harcamanın en çok arttığı eğitim düzeyi ise ortaöğretim oldu. Öğrenci başına eğitim harcamaları ortaöğretimde 2014 yılında 2013 yılına göre %14,7 artış gösterdi. Bunu %9,5 ile ilkokul takip etti.

Üniversitelerde en çok kayıt yaptırılan alan iş ve yönetim oldu

Ülkemizde 2014/’15 öğretim yılında 333 bin 607 kız, 373 bin 615 erkek öğrenci lisans bölümlerine yeni kayıt yaptırdı. Kız öğrencilerin %27,3’ü iş ve yönetim, %17,1'i sosyal bilimler ve davranış bilimleri ve %11,5'i öğretmen eğitimi ve eğitim bilimleri alanlarına kayıt yaptırdı. Erkek öğrencilerin ise %37,7'si iş ve yönetim, %14'ü sosyal bilimler ve davranış bilimleri ve %11,6'sı mühendislik ve mühendislik işleri alanlarına kayıt yaptırdı.

Resmi kız çocuk evlilikleri düştü

Ülkemizde kadınlarda ortalama ilk evlenme yaşı 2011 yılında 23,3 iken 2015 yılında 23,9 yaş oldu. Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi veri tabanından üretilen evlenme istatistiklerine göre 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2014 yılında %5,8 iken 2015 yılında %5,2'ye düştü.

Kız çocuk evlenmelerinin en fazla olduğu il, %15,3 ile Kilis oldu. Bu ili sırasıyla; %15,2 ile Kars ve %15,1 ile Ağrı izledi. Bu resmi evlenmelerin en az olduğu iller ise sırasıyla; %1 ile Tunceli, %1,5 ile Rize ve %1,6 ile Trabzon oldu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr