Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un 2008’de yayımlanan aynı adlı romanından ilhamla kurduğu ve 28 Nisan 2012’de İstanbul’da ziyaretçilere açılan Masumiyet Müzesi, Londra’da tarihi Somerset House’a taşındı.

Masumiyet Müzesi’nin The Somerset House’daki özgün versiyonu, her biri romanın kahramanları Kemal ile Füsun arasındaki ilişkinin belirli bir anını temsil eden gündelik eşyalarla dolu 13 vitrine odaklanıyor. Sergi, 3 Nisan’a kadar açık olacak.

Ayrıca, Elif Şafak da Masumiyet Müzesi’nin Londra Somerset House’da sergilenmesi için Orhan Pamuk’la buluştu. Bu buluşmayla ilgili izlenimlerini The Guardian gazetesi için kaleme aldı. Şafak, yazısında, “Günümüzde eleştirel bir şey söylemeye cesaret eden herkes ‘hain’ ya da ‘millet düşmanı’ olarak yaftalanıyor” dedi.

Şafak, “Türkiye’deki her şair, yazar, gazeteci ya da akademisyen, kitap, yazı, tweet yüzünden ana akım medyada şeytanlaştırılabileceğini, hakkında dava açılabileceğini, hatta hapse girebileceğini bilir” ifadesini kullandı.

“AKP’nin kendisini topluma hem İslami hem de modern bir biçimde sunmak istediğini” söyleyen Pamuk, “Bunu ticarette, diplomaside ve siyasette başarılı bir biçimde gerçekleştirdiler. Ama mimaride yaptıklarına bir bakın. Camiler klasik Osmanlı mimarisinin kötü taklitlerinden biri” diye konuştu.

Şafak, “Türkiye’deki sonsuz ironilerden biri de muhafazakârların, diğer ülkelerdekinin aksine geçmişi korumaktan çok, yok etmesi” dedi. Yazısında edebiyatta cinsiyet konusuna da değinen Şafak, “Cinsiyete bakılmaksızın, Türk romancı olmak ömür boyu yalnızlığa mahkûm olmak anlamına geliyor” dedi.