İzmir'de,  FETÖ/PDY'e finansal destek sağladıkları iddiasıyla tutuklanan işadamları Emir Ağbaş ve Mehmet Çelikarslan ile tutuksuz olan şirket çalışanlarından Selami Başaran hakkında 5-10 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianamede o dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ameliyatına da yer verilerek, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan rahatsızlandığı zaman cemaate ait bir hastaneye yatırıldığını duyan Hakan Fidan, hızlı bir şekilde hastaneye yetişip ameliyata mani olmuş ve cemaatin/paralel yapının yapmak istediği tehlikeli sonuca engel olmuştur" ifadesi de yer aldı. İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, geçen 18 Şubat'ta düzenlenen operasyonda, ABD'den dönen işadamı Emir Ağbaş ve Mehmet Çelikaslan, İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda FETÖ/PDY'ye finansal destek sağladıkları iddiasıyla gözaltına alındı. Polis, İzmir ve İstanbul'da Ağbaş'a ait 8 adreste arama yaptı. Ağbaş ve Çelikaslan tutuklanırken, şirket çalışanlarından Selami Başaran ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.


MORMON TARİKATI VE SCIENTOLOGY GİBİ CIA DESTEKLİ BİR ÖRGÜT YAPILANMASI

Savcı Zafer Dur, örgütle ilgili değerlendirmesinde "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü yapılanmasının sözde sivil toplum cemaati görünümlü model yapısının ABD'de CIA'nin oluşumunu gizlice desteklediği ‘Mormon, moon, scientology' v.b. tarikat yapılanmalarına birebir uymaktadır. CIA, bu örgütleri birer STK altyapısı ile kurdurarak bu şekilde toplum mühendisliği yapmakta ve toplumsal değişimleri sağlamaktadır. FETÖ'nin yıllar boyu eğitim, sağlık, teknoloji ve politik alanlarda kurduğu sistem bu sayılan cemaat yapılarıyla aynıdır. 75 yaşındaki ilkokul mezunu Fethullah Gülen gibi birinin 1999'dan beri ABD'de yaşayarak ve sadece kendi imkanlarıyla bu tip bir organizasyonu kurgulaması ve devlet sektörlerine sızması mümkün değildir. İçeriden destek almadan Gülen'in 160 ülkede okullar açması da mümkün değildir.

PKK İLE EŞDEĞERDE

Dur, Gülen'in ABD'ye yerleşmesi ile PKK lideri Abdullah Öcalan'ın da Türkiye'ye teslim edildiği tarihe rast gelmesinin de çokça tartışılan bir konu olduğunu belirterek "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün lider/yönetici kadroları ile PKK Silahlı Terör Örgütü'nün Lider ve Yönetici kadroları da dahil diğer Terör örgütlerinin lider/yönetici kadrolarına bakıldığında kökleri aynı dönemlerde atılan isim ve yöntemleri değişse de aynı amaç için kurulan örgütler olduğunu belirtti. Dur ayrıca ""Türk Silahlı Kuvvetlerine sızan FETÖ/PDY Silahlı terör örgütü mensubu subayların PKK'ya yapılacak hava harekatlarını önceden haber vermek suretiyle yardım etmeleri, İstihbarat birimlerindeki FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü Mensuplarının ise PKK içine sızmış istihbarat elemanlarının gizli kalması gereken isimlerini ifşa ederek deşifre olmalarını ve infaz edilmelerini sağlamalarından, her iki örgütün farklı tabanlara yayılarak meşruiyet zemini arayan, ancak tepe kadroları yıllar önce yabancı istihbarat örgütleri tarafından etnik ve dini farklılıklar suiistimal edilerek oluşturulmuş proje ürünü örgütler olduğunu ortaya koymaktadır" dedi.

HABLEMİTOĞLU, MERİÇ VE ALTINDAL'IN ŞÜPHELİ ÖLÜMLERİ

Savcı Zafer Dur iddianamede, örgüt aleyhine Kitap yazan Necip Hablemitoğlu, Haydar Meriç ve Aytunç Altındal gibi gazeteci yazarların şüpheli ölümlerine de yer verdi. Henüz kitabı basım aşamasına gelmemiş Ahmet Şık ile bu konuda kitap yazan Hanefi Avcı ve Nedim Şener'in uzun süre tutuklu yargılanmalarının üzerinde dikkatle durulması gereken bir konu olduğunu belirtti.İddianamede, FETÖ'nün Türk Silahlı Kuvvetleri, emniyet teşkilatı, yargı, mülkiye ve istihbarat birimlerinde etkin konuma gelip devleti "esir" alacak bir pozisyonda bulunmasının dış güçlerin desteği olmadan gerçekleşemeyeceği vurgulandı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr