Türkiye’nin 4.5G’ye geçişle birlikte fiber altyapıya olan ihtiyacı daha da arttı. 270 bin kilometreyi aşkın fiber altyapının yüzde 80’i şu anda Türk Telekom’un elinde. Yasalarda bu altyapının diğer operatörlerle paylaşılması mecburiyeti olsa da pratikte bu paylaşım olmuyor. Türkiye’nin fiber altyapıyı kurması için en az 16 milyar dolar yatırım yapması gerekiyor. Bu rakam tek tek şirketlerin altından kalkabileceği bir miktar değil. Türkiye’nin kıt kaynaklarıyla iyi ve paylaşımcı bir fiber altyapının kurulması için geçen günlerde Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), Turkcell, Vodafone ve Türksat bir araya gelerek bir Ortak Altyapı Şirketi kurma çalışmalarına başladılar. Bundan sonra bir şirketin bir sokakta altyapısı varsa bunu diğer şirketlerle de paylaşacak.

Rekabet şart

TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak, fiber şebekenin çok yetersiz ve bunun yüzde 80’inin tek şirketin elinde olduğunu belirterek “Hem yatırım az, şebeke kabiliyetleri az. Hem de bu tekele yakın bir güç tarafından kontrol ediliyor. Şimdi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin görev alanı olmadığı halde bu alanda tekel oluşturmaya çalışıyor. Türkiye’nin bundan çıkması lazım. Altyapıda rekabetin sağlanması şart” dedi.

Türkiye’de yatırım yapmak isteyenlerin önünün tıkandığı ender yerlerden biri olduğunu vurgulayan Arıak ile yeni kurulan Ortak Altyapı Şirketi ve Türkiye’nin fiber meselesini konuştuk. Arıak ile sohbetimizin satır başları şöyle:

* Yeni bir alt yapı kurmak hem çok para hem de çok zaman istiyor. Telekomünikasyonda gerçekten bir altyapı rekabeti olabilmesi için ülkenin her tarafında hizmet verebilen bir altyapı olması lazım. Yani sadece Ankara, İstanbul İzmir’de altyapınız var başka yerde yoksa büyük şebeke sahipleriyle rekabet edemezsiniz. Onun için bazı ülkeler şunu tercih etti. Elinde bir altyapı varsa onu başka şirketlerle paylaşmaya mecbur kıldı. İyi fiyatla ayak diretmeden firmaların altyapı hizmetini diğer şirketlerle paylaşmaya mecbur etti. Bu müthiş bir seçme hakkı veriyor vatandaşa. Rekabeti çok geliştiriyor.

Yapılanlar yetersiz

* Türkiye’de bizim bu işi çözmekle ilgili son 10 yıla baktığımızda yaptıklarımız çok yetersiz. Türk Telekom’da kâğıt üzerinde altyapısını diğer şirketlere açmaya mecbur ama fiiliyatta bu olmadı. Bizim dolayısıyla fiberi tüm Türkiye’ye çok hızlı bir şekilde yaygınlaştırmak gibi bir görev var önümüzde. Bunu da herkes ayrı ayrı altyapı yapsın, her sokağı herkes kazıp kablo döşesin dediğimiz zaman hem parasal olarak hem de zaman olarak bunu yapamıyoruz. O zaman yeni bir çözüm bulmak gerekiyor. O çözümü de Turkcell Superonline, Vodafone, Türksat ve TELKODER üyesi operatörlerin bir araya gelerek kuracağı Ortak Altyapı Şirketin’de bulduk.

* Herkes kendi başına altyapı kurmaya çalışsa 16 milyar dolar harcanması gerekiyor. Bu çok büyük bir rakam. Bu rakam sektörün 1 yıllık cirosuna karşılık geliyor. Eğer ortak altyapıyla fiber kurulsa 4 milyar dolar gerekiyor. Türkiye ile ilgili bir meseleden bahsediyoruz. Kıtlıktan para kazanmak doğru bir şey değil.

Danışman firmayla çalışacağız

* Ortak Altyapı Şirketi sayesinde bundan sonra bir noktada Vodafone’nun yatırımı varsa Turkcell aynı yatırımı yapmayacak var olanı kullanacak. Diğerleri oradan hizmet alacak. Mesela üç şirketin aynı noktada bir yatırım planı varsa ortak altyapı şirketi yatırımı yapacak, diğerleri de ondan alacak. Müşterileriyle rekabet etmeyecek. Türk Telekom gibi hem altyapıya sahip olacak hem de internet, ses, Tivibu gibi hizmetleri vermeyecek. Türk Telekom da gelip ortak altyapı şirketinden kiralama yapabilecek. Hat alabilecek. Türk Telekom’a da açık bir yapıdır. Ortak altyapı şirketimizin çalışmalara başlaması için bir danışman firmayla çalışmaya başlıyoruz. Elimizdeki şebekeleri nasıl kullanabileceğimize bakılacak.

Milletin altyapısı

* Türk Telekom’un kullandığı fiber altyapı milletin altyapısı, büyük bölümü özelleştirilmeden önce kuruldu. Kuracağımız ortak altyapı şirketi büyük bir ağırlık merkezi oluşturacak.

* Türkiye’nin her tarafında sanayiyi geliştireceğim diyorsun. Birinci şartın ulaşım, ikinci şartın haberleşme. Nasıl yapacaksın haberleşme yoksa? Teşvik verdim diyorsun. Ama teşvikin arkasında bir haberleşme lazım. Burada biz Ortak Altyapı Şirketi kurmakla çok ender olan, çok zor olan bir şey gerçekleştirmiş olacağız.

* Türk Telekom’un altyapısını diğer operatörlerle paylaşmaması doğru bir duruş değil. Uzaktan bakan fark etmeyebilir ama Türkiye’deki serbestleşme sistemi mobil operatörlerin sabit yatırım yapmasını önleyen bir sistem. Türk Telekom diğer mobil operatörlere bundan 5-10 sene önce neden sen fiber altyapıya yatırım yapmadın sorusunu soramaz. Çünkü bu alana yatırım yapma yolları kapalıydı. Biz alternatif işletmeciler altyapı yapmanın önündeki engelleri aşmak için 10 senedir mücadele veriyoruz.

* Bu sektöre Türkiye’nin en büyük grupları, Koç, Sabancı, Borusan, Ülker, yabancılar çok sayıda firma geldi. Ama bunlara yatırım yaptırılmadı. Niye yatırım yapmadınız sorusu tamamen anlamsız bir soru. Türk Telekom altyapısını yasa gereği kullandırmaya mecbur. Şimdi Türk Telekom adil kullandırdı da şirketler mi almadı?

Telekom’un inadı

* Türk Telekom’un inadı ve direnişi kendisine ve Türkiye’ye faydalı olmadı. Mesela sabit telefon hizmetleri neredeyse hayatımızdan çıktı. Bu hiç normal değil. Türk Telekom’un özelleştirildiği tarihte ses trafiğinin yüzde 80’i sabit telefonlardandı. Şimdi bu oran yüzde 5’e düştü. Avrupa’da hâlâ sabitin payı yüzde 40’larda. 12 milyon sabit hat kullanıcısının içinden devlet kurumlarını çekseniz bir şey kalmaz orada. Bu kendisine faydamı yani. Niye? Rekabet yok. Rekabeti önledi ne kendine yaradı ne bize yaradı. Şimdi aynı sorunu fiber altyapıda görüyoruz.

Bu mantık yanlış

* Türkiye yatırım yapmak isteyenlerin önünün tıkandığı ender yerlerden biri. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ayrıca önemli bir engeldir. Şimdi yatırım yapayım diyorsun belediyeler yaptırmıyor. Kiralayayım diyorsun Telekom kiralamıyor. Bu mantık Türkiye’yi fiber fakiri ülke haline getiriyor.

Belediyenin işi değil

* İBB tarafından kurulmuş olan İstanbul Elektronik Haberleşme ve Altyapı Hizmetleri (İSTTELKOM) telekom şirketlerinin kurması gereken fiber altyapı kuruyor. İBB tarafından İSTTELKOM aracılığı ile İstanbul’da yapılan olumsuz ve kanun dışı hamleler Türkiye için çok kritik olan haberleşme sektörü için önemli zararlar doğuracak.

Belediyenin şimdi yaptıkları o altyapıların tamamı kanunsuz. Belediyelerin telekominikasyon faaliyeti yapma hakkı yok. Bunu yaparken diğer alternatif operatörlerin altyapı kurmasına da engel oluyor. Belediye burada sadece “benim sokağım burada her defasında kazılmasın kardeşim” diyebilir. Ama gidiyor her sokağı kendisi kazıyor. Bana izin vermiyor. Yani bir devlet kuruluşunun bunu yapması mümkün değil. Bu sorunların tamamı geçmişte iyi bir düzen kurulmamış olmasından kaynaklanıyor.

* İBB, internet ve telefon hizmetleri sunan tüm şirketlerin fiber kablo döşeme (geçiş hakkı) izinlerini, metro, metrobüs ve füniküler güzergâhları için feshettiğini ve izinlerin 2017’de yenilenmeyeceğini duyurdu. Bu durumun milyonlarca kullanıcıya hizmet veren haberleşme şirketlerinin hizmetlerinde ilgili bölgelerde aksaklıklar yaşatacak.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr