Şu sıralar ülkenin siyasi gündeminden uzak sohbetlerin bir numaralı başlığı Oscar ödülleri. Hangi ödülü hangi film ya da hangi isim alır?

Herkesin kendine göre bir tahmini var. Biz bir de eleştirmenlere sorduk. Oscar tahminlerini ve gözdelerini nedenleriyle açıkladılar.

En İyi Film bence “Spotlight” olmalı. Hem çarpıcı ve akıcı sinema dili, hem de (özellikle biz Türkler ve ayrıca gazeteciler açısından) konusunun sarsıcılığı nedeniyle. Ama “The Revenant”a (Diriliş) gidecek gibi gözüküyor. Umarım “Spotlight” alır.

En İyi Yönetmen olarak da aynı şey. İnarritu’ya karşı değilim. Ama geçen yılki “Birdman”ini öylesine beğendim ki, kendi listemde yılın filmi yaptım. “Diriliş” de çok iyi bir film. Ama ilkinin gerisinde. Onun için benim adayım Tom McCarthy. Kimilerinin çok sevdiği son “Mad Max” ve yönetmeni George Miller benim gözdelerim değil. Zaten bence Oscar şansları düşük.

Yabancı Dilde En İyi Film: Yabancı film sorunlu. “Mustang”i bizde en çok öven, eleştiren ben oldum ve 5 yıldız verdim. Bu filmin bizde hakkı yendi diye düşünüyorum. Onun almasını gerçekten çok isterim.

Ama Macar filmi “Saul’un Oğlu” son derece güçlü bir rakip. Ben ona 4.5 yıldız vermiştim, yani birazcık daha az!... Bence şansları yüzde 50’şer! Bakalım ne olacak!...

En İyi Film Oscar heykelciği, Bence genelde Akademi’nin kriterleriyle uyuşan “Diriliş”e gider.

En İyi Yönetmen, “Mad Max: Öfkeli Yollar”la George Miller’ın olur derim ama “Diriliş”le Alejandro G. Inarritu’yu da unutmamalı.

Yabancı Dilde En İyi Film adayım, içerdiği etkileyici ve sarsıcı insancıl boyut nedeniyle Macar yapımı “Saul’un Oğlu”. “Mustang” de sürpriz yapabilir.

En İyi Kadın Oyuncu ödülü için, “Room”la (Gizli Dünya) Brie Larson heykelciği kucaklayabilir kanımca. Ama, “Carol”un Carol’u Cate Blanchett de alabilir Oscar’ı.

En İyi Erkek Oyuncu dalında ise “Diriliş”le bu ödül, yıllardır aday gösterilen Leonardo DiCaprio’nun olur kesinkes.

En İyi Film ödülünün her geçen günle ve aldığı ödüllerle birlikte yükselen bir dalganın üstünde olduğu için “Diriliş”e verileceğini düşünüyorum.

Ama bence “Mad Max: Öfkeli Yollar” almalı. Miller mükemmel bir film yaptı, derdini diyalogdan çok görüntüleri ve müziğiyle anlattı ama hâlâ gününden ilerideymiş demek. Neyse ki, FIPRESCI’den destek gördü.

En İyi Yönetmen dalında ise şimdiye kadarki ‘büyük ödül’ durumu, “Diriliş”in yönetmeni Iñárritu’nun şanslı olduğuna işaret. Ama ödülü geçen yıl da almış olması, işini zorlaştırabilir. George Miller, George Miller Mad Max’le yıllar sonra gözde, kulakta takılıp kalan bir film yapmış.

Yabancı Dilde En İyi Film: “Saul’un Oğlu” Yahudi soykırımı filmlerinden farklı. Laszlo Nemes de ilk filminde olayları görüntüyle değil sesle anlatarak bizi sakınıyor.

Geza Rohrig (ilk filminde) çok başarılı. Belki yılın en iyi filmi. Ama “Mustang”in hâlâ yüzde 50 civarında şansı var.

88. Akademi Ödülleri’nde geçen yıl ‘Birdman’ ile ödülleri toplayan Alejandro G. Iñárritu’nun bu yıl da “Diriliş”le ana ödüllere uzanması bekleniyor. Elbette, Akademi söz konusu olduğunda eleştirmen beğenilerinin ödüllere yansımasını gördüğümüz anlar çok nadir.

Çünkü yılın en heyecan verici filmi, gösteriş meraklısı “Direniş” değil, aksiyon sinemasının bilgisayar efektli, ezber formüllerine meydan okuyan “Mad Max: Fury Road”du.

Metninde kadınların mücadelesini, onların hakimiyetinde daha adil bir düzen kurulabileceğini işleyen film, sinema dili açısından nefes aldırmayan temposuyla bütün ödülleri hak ediyor. Diğer yandan dünyanın her yerinde güç kaybeden gazeteciliğin önemini hatırlatan, diyalog ve hikâye anlatımında kusursuz işleyen “Spotlight” da, “Diriliş”ten daha önemli bir yapım. Benzer şekilde Todd Haynes’in zarif dönem filmi “Carol” da Akademi Ödülleri’nde varlık gösteremeyecek gibi gözükse de, sinema tarihinde “Diriliş”ten daha fazla hatırlanacağı kesin.

En İyi Film dalında bu yılın Oscar’larında öne çıkan film kuşkusuz “Diriliş”. Geçen yıl “Birdman”le hem ‘En İyi Yönetmen’ hem de ‘En İyi Film’ dalında heykeli koltuğunun altına koyan Alejandro González Iñárritu, “Diriliş”le yine ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Yönetmen’ dallarının en büyük favorisi. Lakin Ben olsam ‘En İyi Film’de ödülü ‘Spotlight’a verirdim.

En İyi Yönetmen ödülü için yine ben olsam, ödülü 70’li yaşlarında son derece dinamik, sürükleyici ve derin bir aksiyona imza atan George Miller’a (Mad Max: Öfkeli Yollar) verirdim. Akademi’nin de naçizane benim gibi davranacağına ve aynı seçeneklerde buluşacağımıza inanıyorum.

Yabancı Dilde En İyi Film dalında, adayım “Saul’un Oğlu”, bence Akademi de hakkını bu filmden yana kullanacak.

En İyi Kadın Oyuncu ödülü için favorim “Room” filmindeki performansıyla Brie Larson ama bence “Carol”da Cate Blanchett, “45 Yıl”da da Charlotte Rampling son derece başarılıydı. Ben olsam ödülü Rampling’e verirdim. Akademi’nin tercihinin ise Larson olacağı kanaatindeyim. En İyi Erkek Oyuncu dalında ise, Leonardo DiCaprio ödülü alsın ve ‘Dörtte sıfır’lık istatistiği bozulsun artık diyorum. Bu kategorideki beş oyuncu da çok iyiydi ama sanırım DiCaprio ipi göğüsleyecek, ben de bu tercihe saygı duyuyorum.

En İyi Film dalında “Diriliş”in etkisinin azaldığı görülüyor ve ibre “Spotlight” ile “Büyük Açık” (The Big Short”a dönmüş gibi. Sanırım “Spotlight” alacak. Gönlümden geçen ise “Mad Max: Öfkeli Yollar”. En İyi Yönetmen’de ise Alejandro G Inarritu, “Diriliş”le alacak gibi görünüyor. Ama gönlümden geçen “Mad Max: Öfkeli Yollar” ile George Miller. Yabancı Dilde En İyi Film: “Mustang”in gördüğü ilgi Oscar’a uzanmasını sağlayabilir. Ama bu kategorinin en iyisi “Saul’un Oğlu”.

En İyi Kadın Oyuncu: Bütün göstergeler Brie Larson’ın “Gizli Dünya”daki performansıyla bu ödüle uzanacağı şeklinde. Kim hak ediyor diye sorarsanız, “Carol” ile Cate Blanchett tabii ki.

En İyi Erkek Oyuncu: Leonardo DiCaprio alsın da kendisi de biz de kurtulalım şu uğursuzluktan. Yardımcı oyunculuklara bakarsak, Rooney Mara, “Carol”daki performansıyla bu ödülü alacak gibi, almalı da. Yine Alicia Vikander’ın yükselişte olduğunu da ekleyelim. Erkek oyuncu dalında ise Sylvester Stallone “Creed” ile alacak gibi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr