Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Saray'da bir kez daha muhtarları ağırladı. Erdoğan bu akşam saat 18.00'de Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yapacağı kritik görüşme öncesinde yaptığı konuşmanın satırarasında mesajlar gönderdi. Erdoğan, "Önemli olan bulunduğunuz yere nasıl geldiğinizi, orada ne yapmanız gerektiğini ve hedeflerinizi unutmamanızdır" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

- Sizlerle (muhtarlarla) bir araya gelmem birilerini rahatsız edebiliyor. Bizim için bu buluşmalar çok değerlidir. Biz hayatımız için millet için siyaset yaptık. Bundan sonra da aynı şekilde çalışmayı sürdüreceğiz.

- Makamlar insanlara hizmet için bir araçtır. Kalbiniz ve zihniniz millete hizmet için çalışmalıdır. Türkiye bu niyetle çalışan kadrolara sahip olduğu dönemde tarihi atılımlar yapmıştır.

- Milletimiz her iki örneği de gördüğü için karşısına çıkanların notunu hemen ve isabetle vermektedir. Mahallesinde ve köyünde millitin gönlünü kazanamamış muhtar ile, cumhurbaşkanının hiçbir farkı yoktur. İkisinin de sonu hüsrandır.

- Önemli olan bulunduğunuz yere nasıl geldiğinizi, orada ne yapmanız gerektiğini ve hedeflerinizi unutmamanızdır.

- Cumhurbaşkanları iki dönem yapıyor ama muhtarlar için sınır yok. '30, 35 yıldır muhtarım' diyenler var.

- Türkiye kendi sorununu kendi çözmelidir. Hangi işi başkasına havale ettiysek ayağımıza bağ olmuştur. Kut'ül Amare'nin 100'üncü yıldönümüydü. Bu zaferin üzerinde durulması gereken pek çok yön vardır. Osmanlı ordusu Balkan hezimetinden sonra toparlamasını tahkim etmiştir. Böyle olmasaydı 1. Dünya Savaşı'ndaki zaferlerimizin hiçbirini kazanamazdık. Biz de kendi işimizi kendimiz yaptığımız yerlerde başarılı olduk, başkalarına verdiğimiz yerlerde başarısız olduk.

- Komisyonda neler yaptıklarını izlediniz. Sıraların üstünden nasıl atladıklarını gördünüz. Adeta oraları işgal kuvvetleri gibi işgal etmeye, danışmanlarına varıncaya kadar bu tür eylemler yapma girişiminde bulundular. Orada komisyon başkanı isteseydi, ne medyayı, ne danışmanları sokardı, sadece komisyon üyeleriyle bu toplantıları yapabilirdi. Onlara özgürlük adına böyle bir alan açtı, bu alanı, bu fırsatı usulüne uygun şekilde kullanmadılar ve bu millete çok üzüntü verecek bir tabloyu orada sergilediler. Bu millet, bu tür görüntülere layık değil.