Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Uganda Makarere Üniversitesi'nde fahri doktora verildi. Törende konuşan Erdoğan, "Türkiye olarak uluslararası platformlarda Afrika'nın sesi olmaya devam ediyoruz." dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

"Dostumuz olan Uganda ile her alanda işbirliği yapmaya büyük önem veriyoruz. 124 yıl sonra Emin Paşa'nın yolundan giderek Uganda ile ilişkilerimizi geliştirmek için buradayız. Aramızdaki ticaret hacmini önemsemiyorum. Çünkü bu hacim çok düşük. 2010-2011 yıllarında karşılıklı olarak büyükelçiliklerimizi açtık. Türk Hava Yolları'nı ve işadamlarımızı Uganda'ya gelmeleri için teşvik ettik. Göreve başladığım zaman Türkiye'nin 12 Afrika ülkesinde büyükelçiliği vardı. Şu anda 39 ülkede var. Afrika'da 54 ülke bulunuyor, hepsinde açma gayretindeyiz.

Halklarımızın kaynaşması şart. Ben bu seyahatte Uganda'ya 115 işadamıyla geldim. Dünyanın en büyük ekonomilerinin krizlerle boğuştuğu bir zamanda Afrika'nın büyümesi kesintisiz devam ediyor. 2005 yılının Türkiye'de Afrika yılı ilan edilmesiyle yatırımlar çok başarılı bir şekilde devam etti. Bir çok alanda ciddi ilerlemeler kaydedildi.

"AFRİKA'NIN SESİ OLMAYA DEVAM EDİYORUZ"

2009 yılında 12 olan Afrika'daki büyükelçilik sayımız 39'a çıkarken, Afrika'dan gelip ülkemizde büyükelçilik açan ülkelerin sayısı 32 oldu. 4.500 Afrikalı öğrenci Türkiye'nin burslarıyla ülkemizde eğitim görüyor. Türkiye, her ihtiyaç duyulduğunda Afrika'nın yardımına koşan bir ülkedir. Türkiye olarak uluslararası platformlarda Afrika'nın sesi olmaya devam ediyoruz.

"DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR"

Ege Denizi'nde boğulmayla karşı karşıya olan 100 bin mülteciyi kurtardık. Ama birileri de o botları delerek boğulmalarına sebebiyet verdi. Dünya 5 ülkenin iki dudağının arasına mahkum edilemez. Birinci Dünya Savaşı'nın şartlarındaki yapılaşmaşmayı halen dünyaya dayatamazsınız. Biz de diyoruz ki şu anda Afrika'dan bir tane daimi üye var mı? Yok. Bu nasıl adalet? Bu nasıl hukuk? Şu andaki tablo neyi gösteriyor biliyor musunuz? Güçlü olanın haklı olduğu bir dünyada adalet tecelli etmez. Biz bunları söylüyoruz diye diktatör oluyoruz. Bunları söylemeye devam edeceğiz."