Edward Snowden, doğduğu ülkede bir vatan haini, hırsız ve açıklanmaması gereken bilgileri utanmazca paylaşan bir suçlu olarak görülüyor. Gerçi bazı Amerikalılar, Edward Snowden’in; CIA ve NSA’in çirkin yüzünü ortaya çıkardığı ve bu yüzden de, bir kahraman olduğunu düşünmüyor değil. Ne de olsa NSA’in en masum vatandaşların mahremiyet haklarına saygı göstermediğini göstermişti.
Öyle veya böyle Edward Snowden, 2013 yılından beri kendi ülkesinden kaçıyor. Önce Hong Kong’a sığınan Snowden, pasaportunun iptal olması nedeniyle Rusya’ya geçiş yapmıştı. Rusya, eski CIA ajanının sığınma talebini kabul etti.
Halen Rusya’da ikamet eden Snowden, yine de Putin’in politikalarını eleştirmekten geri durmuyor. Eski ajan, “Rusya’da yaşamam, buradaki politikaları eleştirmeyeceğim anlamına gelmiyor. Zira ben Rusya’dan ziyade internette yaşıyorum. Ülkenin son politikaları, Amerika’nın ‘Big Brother’ yapısı ile benzerlik gösteriyor. Kullanıcıların, son altı aydaki internet geçmişine, mahkeme izni olmadan ulaşılabiliyor. Bu politika; Rus vatandaşlarının haklarını korumuyor, onların özgürlüğünü kısıtlıyor. Üstelik, bu yalnızca özgürlüğü zedeleyici değil, son derece faydasız ve pragmatizmden uzak. Ülkenin sunucuları, bu tip verileri yedekleyebilecek kapasitede değil. Hem vatandaşlara haksızlık ediyor hem de ülke kaynaklarını harcıyorsunuz.” ifadelerini kullanıyor.
Doğrusu, kendisi hakkında yakalama kararı olan ana vatanına rağmen, sığınma hakkı aldığı ülkeyi de eleştirmek ciddi bir cesaret.
Kaynak: Cumhuriyet.com.tr
