'Ebu Muhammed Horasani' kod adlı teröristin Uygur Türk'ü olduğu yolundaki açıklamaların, Türkiye’deki onbinlerce Doğu Türkistanlı’yı zan altında bıraktığı ve algı yaratıldığı görüşünü savunan Doğu Türkistanlılar Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk, şunları söyledi:

"Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın açıklamalarına asla katılmıyorum. Zira, bu katil ve teröristin Uygur Türkü olduğuna dair bir tek belge ve bulgu yoktur. Ama, bize ulaşan bilgilere ve devlete göre bu terörist, çok iyi Rusça ve Özbekçe konuşmaktadır. O nedenle teröristin Özbek olma ihtimali daha yüksektir. Biz, Doğu Türkistanlılar olarak çektiğimiz eziyet ve zulüm yüzünden 1965 yılında devletimiz tarafından Türkiye’ye getirildik. O günden bu yana soydaşlarımız; kan kardeşlerimiz ve kardeşlerimizle yan yana omuz omuza Türkiye’nin bekası ve iyiliği için çalıştık. Hiçbir şekilde terör olaylarının içinde olmadık ve olmayacağız. O nedenle, bizim diasporamızın, Çin başta olmak üzere Batılı istihbaratların kışkırtması ve yazılı, sözlü ve sosyal medyada Uygur Türklerini hedef gösteren, ilk günden beri bu yöndeki çaba ve açıklamaları çok manidar buluyoruz. İlk günlerde olay sonrası medyada Kazak Türk’ü Ramazan İşhan ve Kırgız vatandaşları Lake Masrafhov’un isimleri ve resimleri haksız yere basıldı ve  Doğu Türkistanlı Uygur teröristi denilerek, hedef gösterildi."
Bunların gerçek olmadığının ortaya çıktığını söyleyen Seyit Tümtürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Böylesine bilgi kirliliği olan bir ortamda Doğu Türkistanlılara yöneltilen açıklamaları, hele Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın kamuoyuna biraz önce yaptığı açıklamaları haksız, mesnetsiz ve sorumsuz buluyoruz. Uygur Türkleri mazlum ve muhacirdir. Devlet adamlarının bu tür açıklamaları bizi hayrete düşürmüştür. 5 günden bu yana bir kısım medyanın üzerimizde oluşturduğu algı, 'Doğu Türkistanlılar teröristtir' şeklindeki nitelendirmeleri ve iddiaları ne yazık ki resmileştirmiştir. Bizim için DEAŞ, PKK ve FETÖ terör örgütleri aynıdır. Onlarca cana mal olan olayın, camide veya bir gece kulübünde gerçekleştirilmiş olması bizim için terör olayından başka bir şey ifade etmez."

"ZEYTİBURNU ADETA ORTA ASYA'DIR"

Başbakan Yardımcısı Kaynak'ın yaptığı açıklamanın ardından Doğu Türkistanlı Uygur Türklerinin başına gelebilecek olaylardan sorumlu olacağına vurgu yapan Tümtürk, 6 milyar insan arasında bir kişinin gerek batılı örgütler, gerek DEAŞ gerekse Çin istihbaratı tarafından yönlendirilmiş bile olsa, bunu 35 milyon Doğu Türkistan halkının ve diasporasının üzerine yıkmanın doğru olmayacağını ifade etti. Seyit Tümtürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Zanlının Zeytinburnu semtinden taksiye binmiş olması, Doğu Türkistanlı olduğu anlamına gelmez. Zeytinburnu semti adeta bir küçük Orta Asya'dır. Orada Kazak, Türkmen, Afgan, Uygur, Kırgız ,Tatar olmak üzere bir çok Türk Cumhuriyeti'nden soydaşımız yaşamaktadır. O nedenle Doğu Türkistanlılar zan altında bırakılamaz. Bu güne kadar haklı davamızda  Doğu Türkistanlı Uygur Türk'ü lafını ağızlarına almayıp, Çin'in ağzıyla Sincan diyenlerin nasıl oldu da Doğu Türkistanlıları terörist diye hedef göstermesi manidardır."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr