Yenikapı-Hacıosman metro hattını kullanıyorsanız mutlaka biliyorsunuzdur bu istasyonu. Darüşşafaka durağından bahsediyoruz, Derbent’in tam göbeğinden geçen... Sermaye sahipleri buranın haritadan silineceğine o kadar eminmiş ki, kimsenin aklına bu durağa hak ettiği ismi vermek gelmemiş. Kentsel dönüşüme karşı verilen mücadelenin simgelerinden olan Derbentliler için artık ‘karşı hamle’ zamanı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından görmezden gelinen Derbent’in ‘ötekileri’ ise, Derbent’li olmayıp mahallede hak sahibi olmaya çalışanlardan ibaret.    Sarıyer’e bağlı olan ve 10 bin civarında kişinin yaşadığı Derbent Mahallesi’nde hiçbir evin tapusu bulunmuyor. Her seçim öncesi mahalleye gelen ve ‘tapuların bagajlarında olduğunu’ söyleyen adaylar, çeşitli vaatlerde bulunup mahallelileri her seçimde hayal kırıklığına uğratmış. Kentsel dönüşümü püskürten Derbentliler, artık mahallelerinin kaderi hakkında son sözü söylemek istiyor. Arazilerinin kendilerine devredilmesi talebiyle  İlçe Meclisi’ne verdikleri önergenin kabul edilmesi, senelerdir süren mücadeleyi bir adım ileri taşımış durumda.    Mücadelenin izi duvarlarda   Derbent, insanları evlerinden etmeye kalkışan büyük inşaat firmalarına karşı direnişi hem sokakta hem de mahkemede kazanmış, tüm siyasi partilerin ve söylemlerin ötesinde, birleşmiş bir mahalle olarak tam karşımızda duruyor. Mahallede yakın zamanda yapılan ve mucizevi bir şekilde ‘riskli afet bölgesinin’ dışında kalan MESA evleri dışındaki evlerin neredeyse tamamı gecekondu. Dikenli tellerin ve ağaçların çevrelediği, ilk bakışta gayrimenkul kataloglarında yer alan bu evler dışında kalan bölgenin ismi Derbent. Bu küçük mahalleyi yürümemiz uzun sürmüyor. Duvarlarda ‘Yıkımlara geçit vermeyeceğiz’ gibi yazılar verilen zorlu mücadelenin kanıtı niteliğinde. Mahallenin en işlek caddesi olan Akgün Caddesi’nde Derbent Mahallesi Yerleşimcileri Konut/Yapı Kooperatifi’nin ofisinde, senelerdir bu mahallede yaşayan bir grup insan bize Derbent’i anlatıyor.   Mahalle dağılmadı   “Buralarda 1938’de başladı yaşam. 60’larda mahalle olmaya başladı, 70’lerin sonlarına doğru ise şu anki nüfus oluştu” diye başlıyor sözlerine Kooperatifin yöneticisi İsmail Karakartal. Gerek AKP’ye yakınlığıyla bilinen Cemre İnşaat, gerek Atatürk Oto Sanatkarları Kooperatifi, mahalleliyi yıldırıp bölgeyi inşaata açmak için ellerinden geleni yapmış. 2006’da yaşananları, “İsrail’in Filistin’e yaptığı müdahaleye” benzeten Kooperatif Başkanı Remzi Ertuğrul, “Polis müdahalesi sabah 7’den akşam 5’e kadar sürdü. Bizi yıldırmak için kooperatif binamızı yıktılar.” diyor. Mahallenin tepkisi üzerine bir süre uzak durulan Derbent’e ikinci dalga ise 2011 senesinde gelmiş. Ancak inşaat firmasının bu atağı bu defa da Danıştay tarafından durdurulmuş. Artık “Bir üst safhaya geçtik, karşı hamle zamanı” diyen Derbentliler, diğer Sarıyer mahalleleriyle birlikte arazilerinin kendilerine devrini talep ediyorlar. Verdikleri önergenin büyük bir halk desteğiyle bu ayın başında İlçe Meclisi’nde kabul edilmesinin ardından, “Şimdi sıra Büyükşehir’de” diyorlar.    İBB kapı duvar   Mahallenin acil taleplerinin yerine getirilmemesinin mağdurlarından biri de muhtar Aydemir Görmez. 2011’de Kooperatif yıkıldığında gözaltına alınan Görmez, 2 bin çevik kuvvet polisinin de katıldığı yıkımda “polise mukavemet” ettiği gerekçesiyle 7 ay 15 gün hapis cezasına da çaptırılmış. Mahallenin girişinde alt geçit veya üst geçit olmadığı için sadece geçtiğimiz Aralık ayında 3 kişinin yaşamını yitirdiği ana caddede de seneler önce trafik kazası geçiren Görmez, mahallenin eksikliklerini birinci elden deneyimlemiş. Görmez, kendinden önceki dönemde halkın “mahalle nasıl olsa yıkılacak” umutsuzluğuna itildiğini dile getirirken, şu anki taleplerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kapı duvar olduğunu söylüyor.    Kaç kişinin ölmesi gerek?   Mahallenin en hayati gereksinimlerinden ilki mahallenin Büyükdere Caddesi’ndeki girişine alt geçit veya üst geçit yapılması. Bu öyle bir gereksinim ki sadece geçtiğimiz Aralık ayında burada 3 kişi trafik kazasında yaşamını yitirmiş. Bu durumdan öylesine mustaripler ki son 20 yılda ise 70’e yakın insanın hayatını kaybettiğini söylüyorlar. Ancak bu talep karşısında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden ancak 50 günde “Çalışmalarımız sürüyor” cevabı alabilmişler.   Burası Darüşşafaka değil ki!   Derbent’e Yenikapı-Hacıosman metro hattının duraklarından Darüşşafaka istasyonunda inerek ulaşılabiliyor. Metro istasyonunun her iki girişinin de Derbent’te bulunmasına rağmen durakların ismi Darüşşafaka. Darüşşafaka ise apayrı bir mahalle. Muhtar Görmez, “Derbent Mahallesi’ni buradan kaldırmak istiyorlardı. Bu yüzden buranın ismini vermediler” diye açıklık getiriyor duruma. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne görmezden gelinmemek için durağın isminin değiştirilmesi talebinde bulunuyorlar ancak alt geçit veya üst geçit bile yapmayan belediye, bu talebe yanıt dahi vermiyor. Derbent’e metro ile gideceklere not: Darüşşafaka aslında Derbent!   Kuran kursu istemeyen müftülük   Muhtarlığın hemen yakınında 18 yıldır atıl durumda olan bir cami bulunuyor. Mahalleli burayı taziye evi ve Kuran kursuna çevirmek istiyor ancak Müftülük bir türlü buna yanaşmıyor. Görmez, “Sanki duvara söylüyorum” diyerek bu taleplerine de bir türlü yanıt alamadıklarından şikayetçi. Müftünün telefonlara dahi yanıt vermediğini söyleyen muhtar, bu taleplerine izin verilmesi durumunda tüm gideri de yine mahallelinin karşılayacağını söylüyor. Muhtar Görmez, seneler süren zorlu mücadeleleri sonucu Derbent’in ayakta kalmasını halk olarak biraraya gelmelerine ve ortak inançlarına bağlıyor ve soruyor, “Hep kötüler mi kazanacak?”Kaynak: Cumhuriyet.com.tr