Darbe girişimi bahanesiyle Cumhuriyet'in ana aksını oluşturan tüm yolların Mustafa Kemal Bulvarı'na çıktığı Ulus, Sıhhiye, Kızılay, Bakanlıklar, TBMM ve Çankaya Köşkü hattının boşaltılmak istendiğini iddia eden Yedekci, Mustafa Kemal Bulvarı'na çıkan tüm ana ve ara yolların, 140 yıla yayılan ve meşrutiyetten Cumhuriyet devrimlerine varan mimari anlayışla şekil bulduğunu söyledi.

Yedekci, "Şimdi Ankara'da yapılmak istenen, yeni anayasadan önce bakanlıkların, yargının, ordunun, bürokrasinin Kızılay'dan Eskişehir yoluna ve saray çevresine kaydırılmasıdır. Başkanlık, anayasadan önce mimari tasarımla ve kent planının değiştirilmesiyle dayatılmaya çalışılmaktadır. Daha yaşanılabilir bir Türkiye ancak barış, demokrasi ve adalet kavramlarının mekansallaştığı nitelikli yaşam alanları ile mümkündür" diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekci, şunları söyledi:

Ankara’da darbe ve terörün sorumlusu olanlar, güvenlik sorununa yol açanlar bugün 15 Temmuz’u fırsata dönüştürmenin peşindedir. Darbe bahanesiyle Cumhuriyet’in ana aksını oluşturan, tüm yolların Mustafa Kemal Bulvarı’na çıktığı Ulus-Sıhhiye-Kızılay-Bakanlıklar-TBMM ve Çankaya Köşkü hattı boşaltılmak istenmektedir.

10 Ekim Ulus Gar patlamasından, askeri lojmanlara yönelik saldırıya, Kızılay ve İçişleri bakanlığı patlamasından 15 Temmuz’da Meclis’e, Genelkurmay’a darbe girişimine kadar her terör saldırısı, cumhuriyet aksini hedef almıştır. Türlü oyunlarla, cumhuriyet aksı üzerindeki kamu binaları, sosyal ve ticari alanlar çoraklaştırılmakta; yüksek kira bedelleriyle, cumhuriyet mimarisinden soyutlanmış bir diziliş mantığıyla, saray çevresine dizilmektedir.

"Ankara’nın ana aksının değiştirilmesi, cumhuriyetten alınan asıl rövanştır"

Mimari yönden Ankara’nın ana aksının değiştirilmesi, cumhuriyetten alınan asıl rövanştır. Başkanlık, fiilen anayasadan ve meclis içtüzüğünden önce bu mekan değişikliğiyle getirilmek istenmektedir. Ankara’da Mustafa Kemal Bulvarı’na çıkan tüm ana ve ara yollar, 140 yıla yayılan ve meşrutiyetten cumhuriyet devrimlerine varan, mimari anlayışla şekil bulmuş bir kent ve devlet anlayışıdır. Şimdi yapılmak istenen, yeni anayasadan önce bakanlıkların, yargının, ordunun, bürokrasinin Kızılay’dan Eskişehir yoluna ve Saray çevresine tümüyle kaydırılma girişimidir. Ruhsuz, devleti kiracı yapmaya odaklanmış, rantı Eskişehir yoluna paylaştırmış, estetiği ve devlet algısını yok saymış, üretimi değil tüketimi öne çıkarmış bir başkent modelinin devamı devletin Eskişehir yoluna, Saray çevresine konuşlanmasıdır. Dikta uğruna gelmesi istenen başkanlık için, yargı, ordunun ana kademesi, üniversiteler, bürokrasi Eskişehir yoluna taşınırken, kuvvetler ayrılığı, kurumların özerkliği Kaçak Saray’ın çevresinde hiçe sayılacaktır.

Kaçak Saray, her kurumu kendi gölgesi etrafında toplamanın yolunu bir dikta başkanlık hevesine dönüştürecek olan Eskişehir yolunda bulmuştur. Mimarlık haftası ve bugün Ankara’nın Başkent oluşunun yıldönümünde, Başkanlık Anayasadan önce mimari tasarımla ve kent planının değiştirilmesiyle dayatılmaya çalışılmaktadır.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr