Aralarında Sezgin Tanrıkulu, Aytuğ Atıcı, Bülent Öz ve Mazlum Nurlu, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı yayınladıkları mesajlarla kutladılar.

Mesajlar şöyle: 

CHP PM Üyesi ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu: Türkiye’yi KHK’larla yönetmeye çalışan AKP ve Saray iktidarı1 Mayıs arifesinde on binlerce kamu çalışanını ihraç etti. Bir yandan kamu emekçileri güvencesizlikle, ihraç tehdidiyle karşı karşıya bırakılırken bir yandan da ekonomik krizden dolayı istihdam alanları her geçen gün daha da daralıyor.

 AKP, iktidarının bedelini işçi ve emekçilere ödetiyor!

 Fakat işçiyi ve emekçiyi AKP iktidarına yem etmemeye kararlıyız! Bu yılki 1 Mayıs’a da yasaklarla, engellerle, polis barikatlarıyla girecek olan tüm işçi ve emekçilerin hak mücadelesine destek vermek için yanlarında olacağız.

 AİHM, 22 Kasım 2012 tarihinde verdiği kararda, Taksim’in 1 Mayıs alanı olduğu kararını vermişti. Ayrıca AİHM, hükümetin 1 Mayıs 2008 tarihindeki engellemeleri nedeniyle, başvurucuların “Toplantı ve Toplu İfade Özgürlüğü ile Örgütlenme Özgürlüğünün” ihlal edildiğini tespit etmişti.

 Hükümet, Taksim yasağını uluslararası bir hukuki kararı ezerek koymaktadır. AKP hükümeti ve onun emrindeki İstanbul mülki amirliği, temel bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kısıtlayarak AİHM kararını hiçe saymaktadır!

 Başından beri söylediğimiz gibi, Taksim herhangi bir hükümetin, başbakanın, valinin meydanı değil, 1977’de o meydanda can vermiş olan işçilerindir! İşçi ve emekçilerin gerek bayramlarını kutlamaları gerekse 1977 katliamını topluca anmak için Taksim Meydanı’na yürüyüşlerine engel konamaz!

 Bu sene de milyonlarca işçi ve emekçinin yasakların, barikatların gölgesinde katılacağı 1 Mayıs’ın herhangi bir olumsuzluk yaşanmadan kutlanabilmesi için hükümeti bir kez daha göreve çağırıyorum. O görev de AİHM’in verdiği karara uygun olarak Taksim Meydanı’nı işçi ve emekçilere açmak ve işçilerin can güvenliklerini sağlamaktır.

 Tüm işçi ve emekçilerin 1 Mayıs Bayramı’nı kutluyor, hak mücadelelerinde sonuna kadar yanlarında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyorum.

 Yaşasın 1 Mayıs!

 

CHP Manisa Milletvekili Mazlum Nurlu: İşçilerin birlik ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ın, adına ve anlamına yakışır şekilde bayram coşkusuyla kutlanması temennisiyle, tüm dünya ve ülkemiz emekçilerine kutlu olmasını diliyorum.

 Emeğiyle, alınteriyle yaşamını kazananlar, daha iyi bir yaşam, sömürüsüz bir dünya ve Türkiye için verdiği mücadele maalesef siyasi iktidar tarafından yok sayılmaktadır.

 Çünkü emek sömürüsü, artık devlet eliyle yapılmakta, iş cinayetlerine siyasi iktidar tarafından göz yumulmaktadır. İşsizliğin, yoksulluğun ve yolsuzluğun hüküm sürdüğü bu dönemde, iktidarın çalışanlar üzerindeki baskıları daha da artmış, çalışma barışı bozulmuştur. Büyük mücadelelerle kazanılan haklar bir bir gasp edilmekte, çalışanların kıdem tazminatlarına, emekli ikramiyelerine el konulmaya çalışılmaktadır.

 Resmi verilere göre ülkemizde 15 milyon vatandaş sosyal yardımlarla yaşamını sürdürmektedir. İşsizlik oranı % 13’e çıkmış işsiz sayısı 4 milyonu bulmuştur. Kanun Hükmünde Kararnamelerle 100 bin kişi sorgusuz sualsiz işten atılmıştır. İş kazalarında her yıl 1.800 işçi yaşamını yitirmekte, onbinlercesi yaralanarak sakat kalmaktadır.

 AKP iktidarında, hukuk, adalet, yok edilmiş, ekonomi sözde büyürken (!) işsizlik ve yoksulluk artmış,çalışma barışı emekçiler aleyhine bozulmuştur.

 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen maden faciasının üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen açılan davalar hala sonuçlanmamış, iş güvenliği tedbirlerini almadığı için 301 madenciyi ölüme yollayanlardan hesap sorulmamıştır.

 Soma’da, Ermenek’te ölen madencilerin, İstanbul’da asansörle yere çakılan işçilerin, Gölmarmara’da trafik kazasında hayatını kaybeden tarım işçisi kadınların adalet önünde hesabı sorulmadığı için iş cinayetleri aratarak devam etmektedir.

 Başkanlık sistemi ile çalışanlar üzerindeki baskılar daha da artacak, iş güvencesinin olmadığı ortamda, çalışma barışı da olmayacaktır.

 Ülke olarak, barış, özgürlük, adalet, kardeşlik ve demokrasi ortamına her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır. 2017 “1 Mayıs’ını yeniden başlangıç kabul edip, emekçiler, işsizler, köylüler, öğrenciler, esnaf ve sanatkarlar, sanayiciler, kısacası toplumun tüm kesimleriyle, bu kötü gidişe artık dur demek zorundayız. Anayasa değişikliği için yapılan referandumda HAYIR demek için bir araya gelen kesimler, aydınlık bir Türkiye için de bir araya gelerek geleceği birlikte kurmak için mücadele etmeliyiz.

 Bu nedenle, 1 Mayıs, toplumsal dayanışmamızı pekiştireceğimiz ve ülkemize sahip çıkacağımız bir gün olmalıdır.

 Alın terinin hakkının verildiği, emeğin sömürülmediği bir düzenin kurulması dileğimle tüm emekçilerin 1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMINI kutlar, Başta Soma’daki 301 madencimiz olmak üzere iş cinayetlerinde yaşamını yitiren tüm emekçilerimizi özlemle anıyorum.

 

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı: Emekçilerin alın teri ve kanlarıyla tarihe yazılan "1 Mayıs", yüzyıllardır süren emek mücadelesinin simgesidir. İnsan emeği sürekli sömürülmeye çalışılırken, sömürüye karşı direnenlerin onurlu mücadelesi tarihe kazınmıştır.

Dünyada ve ülkemizde devam eden emek sömürüsüne karşı tarlada, fabrikada, hastanede ve daha birçok alanda mücadelesini sürdüren emekçi sınıfı daha adil, daha eşit ve daha özgür yarınların hayalinden vazgeçmemiştir.

Türkiye'de emekçilerin neredeyse yarısı kayıtsız çalıştırılırken; 15 yıllık AKP iktidarında azalan sendikalaşma oranlarının yanı sıra, hükümet kendine yandaş sendikalar yaratarak hak arama mücadelesine darbe vurmuştur. Halen sendikal faaliyetlerin işten atılma sebebi sayıldığı bu dönemde emek sömürüsünün önü açılmıştır.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin taşeronu kaldırma çalışmalarının kamuoyunda büyük destek görmesi karşısında çaresiz kalan AKP Hükümeti, seçim döneminde verdiği taşeronu kaldırma sözünü halen tutmamakla birlikte; "kölelik yasası" ile güvencesiz ve esnek çalışmayı yasalaştırarak kiralık işçi uygulamasını hayata geçirmiştir.

Emekçi, kuralsız çalıştırılmanın bedelini hayatıyla ödemiş; emek sömürüsü, hak ihlalleri ve işçi ölümleri istikrarlı bir şekilde artmıştır.

İşçi Sağlığı ve İş güvenliği Meclisi verilerine göre 2016 yılında en az 1970 kişi çalışırken yaşamını yitirmiştir. Bu sayı 2013 yılında 1235 idi. Emeği değil sermayeyi en yüce değer gören bugünkü iktidarın kötü politikaları ülkemizi işçi cinayetlerinde Avrupa'da 1., dünyada 3. konuma getirmiştir.

 Baskı ve hak ihlallerinin arttığı olağanüstü hal koşullarında iş cinayetleri %9 oranında artarken; 9 aylık OHAL döneminde çıkarılan KHK'lar ile 100 bini aşkın kişi işsiz kalmıştır.

Baskı ve şiddetle emekçinin taleplerini bastırmak isteyen AKP Hükümeti 1 Mayıs’ın kutlanmaması için adeta işçisine ve halkına karşı savaş mevzileri kazmaktadır. Emek en yüce değerdir ve emekçinin üretimden gelen gücünü kullanması en doğal hakkıdır.

 Barış, özgürlük, demokrasi ve adalet için,

 Savaşsız bir dünyada, sömürüsüz, insan onuruna yakışır bir iş ve yaşam için

 Çocuklarımıza devredeceğimiz daha iyi bir dünya için

 Taşeronlaşmaya karşı durmak için,

 İşçilerin birliği ve kardeşliği için

 İşsizliğe son vermek için,

 Hep birlikte alanlardayız.

 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun.

CHP Çanakkale Milletvekili Bülent Öz yayınladığı 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü mesajında; Emek, işçinin alınteridir diyen herkesin bayramıdır bugün ve tüm dünyada ezilen emekçinin temel hak ve hürriyetlerinin iyileştirilmesi için haykırdığı mücadele günüdür. 1 Mayıs emekçilerin kanı ve alın teriyle kazanılmıştır. Bu bayramının en önemli ilkesi emeğe hakkettiği değerin verilmesidir. Ülkemizde ve Dünyada emekçinin hakkettiği değeri görmesi en büyük isteğimizdir. Fakat görüyoruz ki uygulanan politikalar emekten yana kullanılmamaktadır. Sermayeden yana olan politikalar işçimizin önüne engeller koymaktadır. Seçimden önce oy istemek için taşerona kadro sözü veren iktidar her geçen gün taşeronlaşmaya devam etmekte, dolayısıyla işçiyi köleliğe dönüştürmektedir. Sendikal faaliyetleri cezalandırarak, işçileri yoksullaştırarak, kıdem tazminatlarını kaldırarak emeğin direnme gücünü yok etmektedirler. Bu anlayışın emekçiyle değil de sermaye ile birlik olması, alınterinin önündeki engeldir dedi.

 CHP’li Öz; Yarınlara umutla bakan ve emeğin hakkını savunan herkes bugünü bayram havasında kutlayacaktır. Bizlerde sendikalarımızla, işçilerimizle ve emekçilerimizle kol kola meydanlarda olacağız. Emekçinin kazanılmış haklarını yok istenmesine, emeğin köleleştirilmek istenmesine karşı tüm gücümüzle destek olacağız. Cumhuriyet Halk Partisi her zaman emekçilerin haklarından yanadır ve emekçiyle, işçiyle birliktedir. Taşeronlaşmanın getirdiği işçi köleliğini kaldırmak için, işçi cinayetlerini yok etmek için, daha iyi çalışma koşullarının oluşturulması için ve sendikaların önünü açmak için her türlü hazırlığı vardır.

 Emek ve Dayanışma Günü’nde Yaşasın 1 Mayıs derken, Taksimdeki 1977 yılında kutlanan İşçi Bayramında yaşanan vahim olayda katledilen emekçi vatandaşımızı da unutmayacağız. Bu mücadelede onları anmak çok büyük bir önem taşımaktadır" dedi.

 CHP’li Bülent Öz; "Onurlu mücadelelerle elde edilmiş 1 Mayıs’ın anlam ve önemine yakışır bir şekilde kutlanacağına inanıyorum. Bu düşüncelerle, tüm emekçilerimizin 1 Mayıs İşçi Bayramını kutluyorum" dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr