CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, Sivas'a gelerek gündemi değerlendirdi. Sivas İl Başkanlığı, Nesrin Karababa eğitim salonunda partililer ile bir araya gelen Aksünger, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

'YASALARIN MİLLİSİ, YERLİSİ DİYE BİR ŞEY OLMAZ'

Milli ve yerli tartışmalarına değinen CHP Genel Başkan Yardımcısı Aksünger; "Son dönemlerde dünya ile bağımız ciddi bir şekilde kopuyor. Bu çağda yasaların millisi, yerlisi diye bir şey olmaz. Çıkıyorlar kürsülere 'milli olacak, yerli olacak' diyorlar. Evet, futbolda milli takımın olur ama yasanın olmaz" dedi.

'HADDİNİ BİL, ONA GÖRE KONUŞ'

Son günlerde gündemde yer alan kadın tacizleri, kadın cinayetleri ve çocuk tacizleri ile ilgili konuşan Aksünger, AKP'lilerin tepki gösterdiği Genel Başkanları Kılıçdaroğlu'nun sözlerini savundu. Aksünger şöyle dedi:

"Memlekette, dezenformasyon dediğimiz konunun artık son yaşanan olaylarla çürümeye gittiğini hepimiz de gördük. Bu kadın tacizleri, kadın cinayetleri, çocuklara tacizler bugün bu ülkenin son 50 yılda görmediği kadar arttı. Suç oranları arttı ve uyuşturucu kullanım oranları inanılmaz noktaya geldi. Eğer siz 3 yaşındaki çocuklara tecavüze yeltenenleri ve tecavüz edenleri insan müsvettesi demeyip, bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanına bu cüreti gösterebiliyorsanız, ben size müsvette bile demem. Davutoğlu, ağzını toparlaması lazım öncelikle. Eğer siz bunları kınamıyorsanız, bunları yapanları hayvan olarak tanımlamıyorsanız, o zaman ben bu başbakana zaten genel başkanımızın dediği gibi kendisinin de itiraf ettiği gibi tiyatro başbakanı derim. Burada şunu anlamaları lazım, meseleyi bu noktaya çekip, bu yaşanan dramatik olayları kimse unutturamaz, hiç kimse kusura bakmasın. Bence bu ülkede bu çocuk tacizleri konusu ve kadına şiddet görünenin 10 katı veya 20 katıdır. Çünkü, bizim toplumumuz daha kapalı bir toplumdur. Namus ve ahlak anlayışından kaynaklanan bir konudur. Hatta baktığımız zaman daha kundaktaki çocukları taciz edenler ortaya çıkmış, 3 yaşındaki çocuklara tecavüzler ortaya çıkmış ve sen bunlara hayvan demiyorsun ve bunları kınamıyorsun, çıkıp kürsülerde bu işi unutturmak için hep beraber bir koro halinde 'Şöyle demiş, böyle demiş, şunu demiş, bunu demiş' ilk önce sen bunu yapanlara hayvan de önce. Bu düşünceye sahip olanlara da hayvan de, ondan sonra konuşalım. Ondan sonra haddini bil, ona göre konuş. Senin hitap ettiğin kişi bu memleketi kuran partinin genel başkanı. Ana muhalefet partisinin genel başkanıdır."

'VATANDAŞLIK VERİLERİ PAZARLANIYORDU'

Vatandaşların kimlik bilgilerinin internete düşmesi olayına da değinin Aksünger şöyle dedi: "50 milyon kişinin verisinin internete düşme olayı var bir kaç gündür. Bunlar sanki yeniymiş gibi konuşuyorlar, bunlar. Her konuda olduğu gibi, sanki bu ülkeyi bunlar yönetmiyormuş, başkası yönetiyormuş gibi konuşuyorlar. Aslında bunları konuşarak aciz olduklarını gösteriyorlar. 'Biz bu ülkeyi yönetemiyoruz' diyorlar. 2004 ile 2009 arasında seçmen verilerini bırakın, vatandaşlık verilerinin hepsi, mailler ve mesajlar yöntemiyle pazarlanıyordu zaten. Avukatlar bunu iyi bilirler. 2009'dan sonra avukatlara o mailler gelmiyordu neden mi? Çünkü UYAP projesi devreye girdi, avukatlar bunların müşterisi olamadı. Bu veriler 2009 öncesi veriler. Bakan Binali Yıldırım 'Bunların önemi yok, daha önceden bunlar daha eski konu zaten' dedi. Ama Adalet bakanı başka bir açıklama yaptı. 27 Temmuz 2010 yılında bir operasyon yapıldı bu ülkede. 7 ilde büyük bir operasyon yapıldıktan sonra, onlarca kişi gözaltına alındı. Yüzlerce kişi sorgulandı ve sonunda da 12 kişi de hüküm giydi. Şimdi soruyorum; bu savcı iddianameyi neyden düzenledi? Bu kişisel veriler konusundaydı bu. Vatandaşlık, TC kimlik numaraları ve vatandaşların verilerini satan kişiler olarak tutuklandı bunlar. Operasyon bunun üzerine dayalıydı. Adalet bakanı haddi olmayan açıklamalar yapacağına bunun cevabını versin. Bu savcının iddianamesi neydi? Hâkim neye dayanaraktan bunlara ceza verdi? Bunları kim yaptı neden açıklamıyorsunuz?."

'BİZ HER ŞEYİN FARKINDAYIZ'

Son olarak Rıza Zarrab konusuna da değinen Aksünger, "Cumhurbaşkanı ABD'ye gitti geldi. Hatırlatayım, Mayıs 2013'te MİT o dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a bir rapor yazarak, 'bu Rıza Zarrab tehlikeli bir adam, bunun uluslararası yaptığı işler şaibeli. Dünyanın birçok yerinde aranma ihtimali var. Suça yatkın biri ve Türk vatandaşlığına geçmek istiyor' diye yazı yazdı mı yazmadı mı? Siz Rıza Zarrab'ın oraya tesadüf eseri mi gittiğine inanıyorsunuz. Biz her şeyin farkındayız. Her şeyi de çok iyi biliyoruz" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr