CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, referandumda açık sayım kuralının çiğnendiğini belirterek Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) referandumu iptal etmesini istedi. Tezcan bunun için gerekirse önce Anayasa Mahkemesi’ne (AYM), sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuracaklarını söyledi.

CHP’li Tezcan, Genel Merkez’de referanduma ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Katılım oranının açıklanan orana göre 87.45 olduğu, tartışmalı bir referandum oylaması ve sayım dökümü olduğunu söyleyen Tezcan, CHP’nin itirazlarının olacağını ve şu anki gayri resmi oranların tekrar değerlendirilmeye gereksinimi olduğunu söyledi. Tezcan, bu süreçte ‘’evet” propagandasının serbest, “hayır”ın ise yasak olduğu bir kampanya olarak yürütüldüğünü belirtti. Evet kampanyasının devlet hayır’ın millet kampanyası olduğunu söyleyen Tezcan, “Evet, devletin tüm imkanlarının sımarıkça kullandığı, hayır ise milletin tüm yoklukları içerisinde mükevazi bir biçimde yürüttüğü kampanyaydı ve bu kampanyanın sonunda Türkiye’nin yarısı hayır dedi. Kamu vicdanında devletin evet kampanyasına karşı, milletin hayır kampanyası kazanmıştır’’ dedi.

Referandumda geçtiği iddia edilen anayasa değişikliği teklifinin uzlaşma metni olması gerekirken toplumsal yarılma metni olduğunu dile getiren Tezcan, “Bu metin şimdiden toplumsal yarılma metni olarak tarihe geçecek” dedi.

Bu referandumda açık oy gizli sayım ilkesinin yerleştirildiğini söyleyen Tezcan, vali, kaymakam ve güvenlik güçlerinin birçok ilde açık oylamaya zorladığı şikayetlerinin geldiğini belirtti. CHP’nin itirası üzerine saat 17.21 itibariyle YSK tarafından seçim kurullarına “Sayım döküm işlemlerini siyasi parti müşahidlerinin ve o sandıkta yer alan seçmenlerin izlemelerini imkan sağlaması gerekmektedir” mesajının gönderildiğini dile getirdi. Bunun gizli sayım için çok net bir delil olduğunu söyleyen Tezcan, “Doğu ve Güneydoğu sandıkları 16.00’da açıldı. Bu mesaj gittiğinde sayımlar tamamlanmıştı. Diğer sandıklar saat 18.00’de açıldı. Mesaj gittiğinde sayımların büyük bölümü gizli şekilde yapılmıştı. 2017 referandumu, 2017’nin sopalı seçimi olarak karihe geçecektir” diye konuştu.

‘YSK gölge düşürdü’

Yasaya açıkça aykırı olarak mühürsüz oy pusula ve zarfların geçerli olmasının kabul edildiğini söyleyen Tezcan, Seçim Yasası’nın ilgili maddeleri okuyarak, bunların sayım başlandıktan sonra geçerli kabul edildiğini söyledi. Mühür hükmünün dışardan oy getirmenin önüne geçmek için getirildiğini vurgulayan Tezcan, “YSK, sahte oyları önlemek için hükmü, uygulamayarak sahte oyları geçerli hale getireçek bir düzenlemenin yolunu açtı” ifadelerini kullandı. CHP’li bir müşahidin mühürsüz pusula ve zarflara mühür vuran sandık başkanını kameraya aldığı görüntüleri izleten Tezcan, bununla ilgili yasal işlemlerin de başlatıldığını belirtti.

YSK’nın tercih mühürleriyle birlikte yine oylama sırasında evet mührünün de kabul edileceği yönündeki kararıyla da bir başka usulsüzlüğe daha imza attığını belirten Tezcan, ‘’Son noktada YSK’nın bu referandumda bu yaptıklarının özeti; bizi buraya getiren irade bunu istiyordur. Millet oyuna sahip çıkarken YSK, hükümete sahip çıkmıştır’’ dedi.

Mühürsüz oy pusulalarının tespit etmenin teknik olarak olanaksız olduğunu söyleyen Tezcan, hem seçim kurullarına hem de YSK’ya eş zamanlı itirazların yapılacağını belirtti. Oralardan alınacak sonuca göre Anayasa Mahkemesi ve AİHM de gidebileceklerini söyleyen Tezcan, “Meşruiyet tartışmalarını sona erdirecek ve milleti hukuk ekseninde rahatlatacak tek karar, seçimin YSK tarafından iptal edilmesi. YSK herhalde iptalden sonra seçimi yenileyip yenilemeyeceğine karar verecektir’’ diye konuştu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr