TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’nun CHP’li üyeleri Engin Özkoç, Tuncay Özkan, Hilmi Yarayıcı ve Barış Yarkadaş, duruşmaya gözlemci olarak katılma taleplerin Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmesine tepki gösterdi.
Önceki gün 14.Ağır Ceza Mahkemesine başvurarak “MİT Tırlarına ilişkin yapılan haberlerden dolayı açılan dava, komisyonumuzun çalışma alanındadır” diyerek mahkemeyi izleme talebinde bulunan CHP’li üyeler mahkeme tarafından reddedildi. Bunun üzerine ortak bir açıklama yapan Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’nun CHP’li üyeleri şöyle konuştu: “ Dün sabah 14. Ağır Ceza Mahkemesine başvurduk.
Kamuoyunda MİT Tırları davası olarak bilinen, Can Dündar ile Erdem Gül’ün yargılandığı davayı izleme talebimizi dile getirdik. CMK’NIN 187. MADDESİNE dayanarak yaptığımız başvuruda üyesi olduğumuz GİK’in çalışma alanının Milli güvenliği ilgilendiren tüm konular olduğunu belirttik. GİK’in aynı zamanda MİT, Jandarma İstihbarat, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı ve MASAK’ı denetleme yetkisinin olduğunun altını çizdik.
Dilekçemizde GİK’in tüm toplantılarının basına kapalı ve gizli olduğunu da vurguladık. Dolayısıyla Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılandığı duruşmayı izlememizde bir sakınca olmadığını konunun çalışma alanımız içinde olduğunu beyan ettik.
Ancak buna rağmen savcı bugün yapılan duruşmada talebimizin reddedilmesini istemiş, mahkeme de ne yazık ki bu talebi yerinde görmüştür. GİK üyelerinin bu duruşmaya alınmaması tamamen keyfi bir uygulamadır. Bu kararla birlikte gerçekler halktan ve meclisten kaçırılmıştır.
Bizimle birlikte davaya müdahil olmak isteyen CHP’li 8 milletvekili arkadaşımızın talepleri de reddedilmiştir. Oysa ki; eğer ortada parlamentoya yönelik bir suç işlendiği iddiası varsa, parlamentoya karşı işlendiği iddia edilen suçlara ilişkin süren davayı izlemek hepimizin görevidir.
Mahkeme bu somut gerçeğe rağmen CHP Milletvekillerinin başvurusunu reddetmiş, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile MİT’in müdahillik başvurusunu olumu sonuçlandırmıştır. Eğer ortada parlamentoya yönelik bir suç iddiası varsa bundan sadece başbakanı mı etkilenmektedir? CHP milletvekilleri de aynı çatı altında görev yapmamakta mıdır?
Mahkemenin CHP’li vekillerin duruşmayı izlemesine koyduğu engel duruşmanın siyasi baskı altında gerçekleştiğini göstermesi açısından önemli bir kanıttır. Cumhurbaşkanın bizzat taraf olduğu bir davanın halka ve dolayısıyla meclise kapatılmış olması, verilecek kararın adalet duygusunu tatmin edeceğine ilişkin ciddi ve derin bir şüphe doğurmuştur.
Bu bağlamda 14.Ağır Ceza Mahkemesi’nin siyasi baskıların etkisi altında kalarak milletvekillerinin duruşmaya girmesini engellemesinin hukuktaki karşılığı keyfi davranmaktır.
CHP her türlü keyfi engellemeye, siyasi baskıya altı boş fezleke tehditlerine rağmen demokrasi ve özgürlük mücadelesini taçlandıracak, mahkemelerdeki kararların duruşma salonlarında verileceği bir Türkiye inşa edecektir. Hiç kimsenin bundan şüphesi olmasın.