CHP Parti Meclisi’nde (PM), referandum sonuçlarını daha geniş platformda değerlendirmek ve “hayır”ı çoğaltmak için bir “tüzük kurultayı” toplanması görüşü öne çıktı. Referandumdaki şaibelerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınıp taşınmayacağı ve uyum yasalarının Meclis’te görüşülmesi sürecinde izlenecek taktiklerin tartışıldığı toplantıda, bazı milletvekilleri, uyum yasaları sürecinde Meclis çalışmalarına katılınmamasını ve bunun da PM bildirisine yansıtılmasını istedi. Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere, CHP’nin her zeminde “hayır” diyen seçmenin hakkını ve taleplerini savunması gerektiğini belirten PM üyelerinin büyük çoğunluğu bu öneriye karşı çıktı.

CHP PM, referandumun ardından ilk toplantısını CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, parti genel merkezinde gerçekleştirdi. Basına kapalı devam eden toplantı, yaklaşık 8 saat sürdü. 30 kişinin söz aldığı toplantıda, referandum sürecinde yaşananlar, sayımlarda YSK’nin aldığı kararlar, CHP’nin bundan sonra izleyeceği siyasi ve hukuki yol haritaları masaya yatırıldı.

AYM ve AİHM tartışması

Edinilen bilgiye göre; toplantıda başta YSK’nin mühürsüz oy pusulaları ve zarflarının geçerli sayılması kararının Anayasa Mahkemesi ve AİHM’ye taşınma durumu gündeme geldi. Bazı PM üyeleri kararın AİHM’e götürülmemesi gerektiğini, bunun Avrupa’ya şikâyet gibi algılanabileceği uyarısında bulundu. Ancak büyük çoğunluk, uluslararası anlaşmalardan kaynaklı her türlü başvurunun yapılması gerektiğini görüşünü savundu. Bu kapsamda CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın teknik çalışma yürütmesi kararı alındı. Bugün yapılacak MYK’de de son karar alınacak. PM üyelerinin büyük çoğunluğu iç hukuk yollarının tüketilmesi gerektiği belirtirken, bir kısmı da anayasa paketinin AYM’ye götürülmediğini anımsattı. Bunun üzerine her ikisinin farklı olduğu, bu kez “tam kanunsuzluk” gerekçesiyle AYM’ye gidilmesi gerektiği görüşü dile getirildi. Toplantıda bazı PM üyelerinin olağanüstü kurultay yapılması talebinde bulunduğu, ancak bunun benimsenmediği öğrenildi. MYK revizyonunun da dile getirildiği toplantıda, bazı kurmayların yetersiz kaldığı ve bu nedenle görev değişikliği yapılması gerektiği belirtildi.

Referandumdan çıkan ‘hayır’ın YSK kararıyla engellendiği, özellikle metropollerden çıkan ‘hayır’ın büyütülmesi gerektiği görüşünün vurgulandığı toplantıda, CHP’nin de program ve tüzüğününün toplumun taleplerine göre yenilemesi talepleri dile getirildi. Parti yönetiminin de bu taleplere sıcak bakmasına karşın, toplantıda tüzük kurultayı için bir takvim belirlenmedi. Olağanüstü kurultay talebinin ise benimsenmediği toplantıda, il kongrelerinin yapılması ve olağan kurultay sürecinin başlatılması görüşü öne çıktı.

‘Meşrulaştırmayalım’

Toplantıda sine-i millet tartışmasına girilmediği ancak uzlaşma yasaları geldiğinde TBMM Genel Kurulu’na katılmama görüşünün dile getirildiği öğrenildi. Fikri Sağlar, İlhan Cihaner ve Orhan Sarıbal, “Biz PM olarak YSK’nin anayasaya aykırı biçimde değiştirdiği referandum sonucunu tanımıyoruz. Yeni sisteme uyum yasaları görüşülürken, Meclis Genel Kurulu ve komisyon çalışmalarına katılmak yapılan sistem değişikliğini meşrulaştırmak olur” görüşünü savundu. Bu teze karşın PM’de Meclis çalışmalarına katılma ve sonuna kadar muhalefet etme görüşü öne çıktı. Bugün çıkması beklenen PM Bildirisi’nde Genel Kurul çalışmalarına katılmama görüşünün bulunmayacağı gerekçesiyle Sağlar, Bal ve Cihaner bildiriye şerh koyacaklarını kaydetti. Kılıçdaroğlu’nun “Bunu uzlaşma olmadan açıklayamayız. Biz de bu bildiriyi MYK bildirisi olarak yayımlarız” dilerek bildiriyi geri aldı.

‘Referandum geçersiz’

Toplantı sonu değerlendirme konuşması yapan Kılıçdaroğlu, sonuçları tanımadıklarını belirterek, bu kez oyların çalınmadığını, ancak sahte oy kullanıldığını kaydetti. Sandığa atılan oylara sahip çıktıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, “‘Ancak kaymakamlar, valiler zorla ‘evet’ kullandırdılar, sahte oy kullandırdılar” dedi. Seçim Yasası’nın 98 ve 101. maddalerini yineleyen Kılıçdaroğlu, “Burada açıkca YSK’yi çaldılar. 12 Eylül’de yüzde 92 ile geçti ama meşru değildi. Bu değişiklik de meşru değil. Koşullar eşit değil, 80 anayasası ile aynı. O zaman ‘hayır’ demek suçtu, bugün de suç. Bu anayasa değişikliğinin meşru olmadığını her ortamda belirteceğiz. ‘Hayır’ı büyüteceğiz. ‘Hayır’ı dağıtmayacağız” dedi. Referandumun “mühürsüz seçim” olduğunu yineleyen Kılıçdaroğlu, “Bunun saygınlığı olmaz. Altında mühür olmayan bir seçim geçersizdir” ifadelerini kullandı. PM üyelerine zayıf olunan illerde çalışma talimatı veren Kılıçdaroğlu, “Meclis’te bu mücadelenin devamını vereceğiz. Bizim kendi anayasa çalışmamız var, anayasa süreci bitmedi. CHP, devleti yönetmeye hazırdır” dedi.

‘MECLİS İÇİNDE VE DIŞINDA MÜCADELE’

CHP, PM’nin ardından basın açıklaması yaptı. Türkiye’yi hukuk devleti ve demokratik, parlamenter, cumhuriyetten uzaklaştırıp, “tek adam rejimine” götürmeyi hedefleyen anayasa değişikliğinin TBMM’den geçmemesi için gerek komisyon ve gerekse Genel Kurul’da etkin bir mücadele verildiğinin belirtildiği açıklamada, halkın iradesini sandıkta etkileyemeyenlerin YSK eliyle yarattıkları “Mühürsüz Seçimle” hedefe ulaşma yolunu seçtileri bildirildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: “Anayasa değişikliği ile ‘Tek Adam Rejimi’ kurmayı hedefleyen bu iktidar, ülkemizi demokratik dünyadan koparmakta ve AB hedefinden de hızla uzaklaştırmaktadır. Bu çerçevede gelinen son nokta ne yazık ki AKPM’nin aldığı siyasi denetim kararıdır. Türkiye’nin, AB hedefinden koparılmasına dönük iktidarın politika ve uygulamalarını reddetmekle birlikte, AKPM’nin bu kararını da doğru bulmuyoruz. Türkiye sadece Adalet ve Kalkınma Partisi’nden ibaret değildir. Meşruiyeti olmayan bu halkoylaması ile bunun üzerine inşa edilecek her türlü otoriter düzenleme ve girişime karşı mücadelemiz her zeminde devam edecektir. Daha geniş kesimlerle buluşarak parlamento içi ve dışında her alanda birlikte mücadeleyi yükseltme kararlılığındayız.”

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr