CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel’in istifasından sonra il yönetiminin oy birliğiyle Asuman Ali Güven’i seçmesi ve seçimin ardından durumu Genel Merkez’e bildirmesinin yankıları sürüyor. Kulislerde, Genel Sekreter Kamil Okyay Sındır ile Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile birlikte hareket eden Alaattin Yüksel arasındaki çekişmenin, genel merkezle il yönetminin arasını açtığı ifade ediliyor. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ilçede yapılacak açılış ve sanat etkinliği ile ilgili Yüksel’i haberdar etmemesinin de bardağı taşıran son damla olduğu belirtliyor. Kulislerde Yüksel’in istifasının, bir geri çekilme olmadığı, olası bir olağanüstü kurultay veya olağan kurultay için “mücadele zeminini değiştirme” olarak nitelendiriliyor.

İzmir’de Genel Merkez ile parti teşkilatı arasındaki ayrılık ilk olarak il başkanlığı koltuğuna Genel Merkez’in adayının değil Yüksel’in oturmasıyla başladı. Edinilen bilgiye göre; İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Yüksel, İzmir’de birlikte hareket ederken Kılıçdaroğlu’nun genel sekreterliğe Kamil Okyay Sındır’ı getirmesi ayrılığı derinleştidi. Gerek Kocaoğlu gerekse Yüksel, Sındır’a en baştan itibaren sıcak bakmadı. Sındır’ın ise tepkilerin de etkisiyle bu süreçte İzmir’de dışlayıcı bir siyaset izlediği ileri sürüldü. Buna göre genel merkez ile teşkilat arasındaki mesafe de buna bağlı olarak açıldı.

CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel’in istifasının ardından boşalan koltuğa il yönetiminin kendi içinden oy birliğiyle seçtiği Asuman Ali Güven getirildi. İl yönetimi, Güven’in seçilmesinden sonra Genel Merkez’e konuyla ilgili bilgi verdi. Kulislerde yeni il başkanı Güven’in seçilmesinde Genel Merkez’le diyaloğa girilmeden “yaptık oldu” şeklindeki yaklaşım nedeniyle de sıkıntı bulunduğu belirtiliyor.

Belediye başkanlarının da konu ile ilgili ortak bir düşüncede olmadığı öğrenilirken, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Kocaoğlu önündeki en önemli rakip olduğu belirtiliyor. Soyer’in Seferihisar’da gerçekleşen Türkiye Sanat Çalıştayı programından Yüksel’i haberdar etmemesi ve bu duruma Genel Merkez’in sessiz kalmasının da bardağı taşıran son damla olduğu yorumu yapılıyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr