Zamanında uçuş ve ucuz sloganıyla işe başlayan Pegasus, zamanında kalkış oranında yüzde 90’dan 80’lere kadar düştü, şikâyetler de her geçen gün arttı. Üstelik turizmde her ne kadar ciddi sıkıntı beklense de yaz yoğunluğuyla bu sorunun daha ciddi boyutlara taşınacağı da ortada. Yolcuyu ilgilendiren bir başka boyut da fiyat.

Zamanında uçuş ve ucuz sloganıyla işe başlayan Pegasus, zamanında kalkış oranında yüzde 90’dan 80’lere kadar düştü, şikâyetler de her geçen gün arttı. Üstelik turizmde her ne kadar ciddi sıkıntı beklense de yaz yoğunluğuyla bu sorunun daha ciddi boyutlara taşınacağı da ortada. Yolcuyu ilgilendiren bir başka boyut da fiyat.

Personel artıyor

Ayrıca havacılık kuralları gereği ekibi belli bir saatten fazla uçurulamıyor. Rötar olunca mecburen ekip değiştirmek gerekiyor. Uçuş ekiplerinin yerini doldurmak için fazladan pilot ve kabin memuru istihdam ediliyor. Yer ekiplerine de takviye yapılıyor.

Özellikle Sabiha Gökçen’de ciddi bir soruna dönüşen rötarların neden kaynaklandığını ve nasıl çözümlenebileceğini anlatan, bizimle konuştuğunda Pegasus’un genel müdürü olan ancak ertesi gün koltuğu Mehmet Nane’ye devrederek yönetim kurulu üyeliğini sürdüren Sertaç Haybat, olayın havayolu şirketlerinden değil, havalimanı meydanı işletmeciliğinden kaynaklandığını dile getirdi.

Düzenleme yok

Haybat’a göre rötarların sebebi Sabiha Gökçen Havalimanı’nın artık uçuş sayısını kaldıramaması ve Devlet Hava Meydanları Seyrü Sefer Başkanlığı’nın da rahatlama yaratacak düzenleme yapmaktan kaçınması. Zira bazı teknik değişikliklerle Sabiha Gökçen’in saatlik 40 olan iniş kalkış hareketini 45 hatta 47’lere çıkarmak mümkün. Saatte 5 uçaklık değişiklik gün toplamında ciddi bir rahatlama yaratabilir.

Hareket sayısı 32’ye çekilmek isteniyor

Sertaç Haybat’a göre yapılması gerekenler ise özetle şöyle;

* Atatürk Havalimanı’nın raporlarda belirtilen saatlik hareket sayısı 40 iken bunu 70’e kadar çıkardılar. Uçakların yaklaşma aralığı 8 mildi bunu 3 mile kadar düşürdüler. Kalkışta da 2 uçak arasındaki zamanda 20 saniyeye yakın kısaltmalar yapıldı. Sabiha Gökçen’de tek pistle yüksek sezonda 40’ı gören hareketi şimdi 32’ye düşürmek istiyorlar.

* Oysa, Sabiha’da da iniş kalkış sayısı çok rahatlıkla 45’e çıkabilir. Bunun için DHMİ Uçuş Kontrol ekibinin gayreti yeterli olacaktır.

* Öncelikle 8 mil olan yaklaşma aralığı 6 mile indirilebilir. Şirket hazır, pilotlar hazır ama kule kontrol hazır değil. Eurokontrol bile 44-45 hareketin mümkün olduğunu belirtti.

* Londra Gatwick’te de tek pist var ancak saatte 55 harekete ulaşabiliyorlar. Bu biraz da isteme meselesi. Sabiha Gökçen Havalimanı ne yazık ki üvey evlat gibi.

* Bizim ettiğimiz zararın ötesinde önemli bir transit noktası haline gelen İstanbul hem direkt hem de transit hava trafiğinde sağladığı başarıyı kapasite planlamasındaki hatalar nedeniyle kaybedebilir. Rötarların çözülememesi İstanbul’un cazibesini kaybetmesine neden olabilir.

Sahipsiz ve hantal

Sabiha Gökçen Havalimanı terminal işletmesi için 2007’de yapılan ihaleyi Limak’ın başını çektiği konsorsiyum kazanmış ancak 2014 yılında hisselerini diğer ortak Maleysia Airports Holding’e satmıştı. Şu an Sabiha Gökçen terminalinin yüzde 100’ü Malezyalıların kamu sermayesi ile kurulan şirketinin. Havaalanının asıl sahibi Savunma Sanayii Fonu. Kuleyi de bir kamu kuruluşu olan DHMİ işletiyor. Sertaç Haybat’a göre bu alanda çok fazla kamu var ve dolayısıyla hantallık oluyor, işler aksıyor. Bu yüzden de bu alana üvey evlat muamelesi yapılabiliyor.

Vize etkiler

Irak’ın vize uygulaması ve günde 100 vize vermesinin, bölgede dolulukları etkileyeceğini ve ciddi sıkıntı yaratacağını dile getiren Pegasus ticaretten sorumlu genel müdür yardımcısı Güliz Öztürk, bu vize sayısı ile aynı yoğunluğun yakalanmasının zor olduğunu söyledi. Turizmle ilgili olumsuzluklardan daha çok charter uçakların etkileneceğini söyleyen Haybat, transit taşımacılığın yolcu kaybedeceğini dile getirdi. Pegasus’ta transitin payı yüzde 30.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr